Davacı borçlunun yetki itirazı, borca itirazı ve ciro zincirinin kopuk olması sebebiyle takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı şikayeti ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmamıştır. Bu sebeple mahkemenin bu istemleri süre aşımı nedeniyle reddetmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı borçlu vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 6....
İcra Müdürlüğüne ait 2012/1452 esas sayılı dosyasına aktarması gerekirken, bakiye bedelin şikayet olunanın alacaklı olduğu ... 4. İcra Müdürlüğüne ait 2011/10172 sayılı dosyaya aktarıldığını, şikayet olunan tarafın alacaklı olduğu sıra cetvelinde ilk sırada yer alan ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2011/10172 esas sayılı dosyasından borçluya ait ... plakalı araca konulan haczin geçersiz olduğunu, dosyaya haciz talebi açan ve haciz işlemini yaptıran avukatın yetkili olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, vekaletname ve yetki belgesi olmadan takip yapmadıklarını, yetki belgesi ile haciz talebinde bulunduklarını, yetki belgesinin dosya içinden kaybolmuş ya da alınmış olabileceğini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; şikayet olunanın alacaklı olduğu ... 4....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 21.05.2014 gün ve 3962 Esas, 3960 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde, süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczi düşmüş olan şikayet olunanın takip dosyasına ödeme yapıldığını ileri sürerek, şikayet olunanın haczinin düştüğünün kabulü ile sıra cetvelinin buna göre düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
Somut olayda; ödeme emrinin borçlu şirketin elektronik posta adresine 07.03.2021 tarihinde ulaştığı, tebliğ evrakının açılmış olup olmamasının tebliğ tarihine etkisinin bulunmadığı, bu durumda yetki itirazı bakımından yasal 5 günlük, ödeme emrine yönelik şikayet bakımından 7 günlük yasal süreler içerisinde 11.03.2021 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşıldığından, Mahkemenin yetki itirazının ve şikayetin süreden reddine ilişkin kararı isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul 25....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Ödeme emrinin icra kasasında bulunmamasına yönelik şikayet; Takip başlatılırken takibe dayanak senet aslının kasaya alındığına dair ibare bulunmakla davacılar vekilinin "takibe konu senet aslı icra müdürlüğüne alınmamış ise ödeme emrinin iptalini talep ediyoruz" şeklindeki şikayeti yerinde görülmemiştir. Yetki itirazı; Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır. Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Somut olayda takibe dayanak senette düzenlenme yeri İstanbul olduğuna göre takibin başlatıldığı İstanbul 14. İcra Müdürlüğü yetkili olduğundan yetki itirazı yerinde görülmemiştir....
Açıklanan bu olgular karşısında, mahkemece yetki itirazında bulunan ve yetkili icra dairesini doğru olarak gösteren T2 yönünden Küçükçekmece İcra Dairesi'nin yetkili olduğuna karar verilmesi gerekirken ve yine, diğer borçlu T1 yönünden takip yetkili icra dairesinde başlatıldığından bu davacı yönünden yetki itirazının reddine karar verilerek, davacı T1 yönünden dava dilekçesinde ileri sürülen diğer şikayet, borca ve faize itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde her iki borçlunun yetki itirazı kabul edilip, talep de aşılarak dava dilekçesinde gösterilmeyen ve talep edilmeyen Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmesi isabetsizdir....
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda yetki itirazının kabulüne rağmen lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmediğini ileri sürmüştür. İİK'nun 169. Maddesinin 6. fıkrası uyarınca borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı düzenlenmiştir. Borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine itirazı, esasa ilişkin itiraz niteliğinde olmadığından, borçlunun yetki itirazı talebinin kabulü halinde alacaklı tazminatla sorumlu tutulamaz. Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/506 Esas sayılı dosyasında icra takibine yetki itirazı kabul edildiğinden, şikayetçi vekilince yetkili Büyükçekmece İcra Müdürlüğüne takip başlatıldığı imza ile beyan edilmekle, İİK’nın 348. maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetki itirazı, şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Kıymet takdirine ilişkin itiraz davadan tefrik edilmiş, yetki itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmiştir....