Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, borçlunun süresinde yetkiye itiraz ettiği, davalı alacaklı tarafından yetki itirazının kabul edildiği, borçlunun ikametgah adresinin Söke olduğu gerekçesiyle davacının yetki itirazının kabulü ile; Didim İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve süresinde talep halinde Didim İcra Müdürlüğünün 2019/1973 Esas sayılı takip dosyasının yetkili Söke İcra Dairesine gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden bu aşamada borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına, icra takibinin geçici durdurulması kararının karar kesinleşinceye kadar devamına; harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile ilgili hususların HMK'nın 331/2. maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece dikkate alınmasına karar verilmiştir....

Her ne kadar davacı tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de ; takibe dayanak bonoda düzenleme yerinin İstanbul olarak belirtildiği görülmekle davacının yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davacının borca ve faize itirazı yönünden yapılan yargılamada ; davacı borçlu aleyhine başlatılan bonoya dayalı kambiyo takibinde her ne kadar borçlu davacı tarafından borca itiraz edilmiş ise de ödemeye ilişkin İİK 169/a maddesinde belirtilen yazılı belgelerle ispat bulunmadığına davanın reddine karar verilmiş, takip durdurlmadığı ve alacak varlığı yargılama gerektiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

YETKİ İTİRAZI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 73 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı yan, davalı şirketin 15.07.2004 tarihli protokolden doğan edimini yerine getirmediğini iddia ederek, alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı 15.07.2004 tarihli protokolün kendilerince fesih edildiğini, icra takibi ve davanın yetkili yerde açılmadığını beyan ederek hem icranın hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....

    a ödeme emrinin ... adresinde ........2016 tarihinde tebliğ edildiği, anılan borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, böyle bir iddianın da olmadığı, diğer bir ifade ile anılan borçlu yönünden icra müdürlüğünün yetkisinin ........2016 tarihinde kesinleştiği, itiraz eden borçlu .... .. ... Ltd. Şti.'nin ise, borçlu .... .... yönünden ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisi kesinleştikten sonra 31.....2016 tarihinde yetki itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu durumda yukarıda açıklanan sebeple HMK'nun .../.... maddesi gereğince itiraz eden borçlu .... ... Ltd. Şti yönünden ... İcra Müdürlüğü'nde takip yapılmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece, yetkiye itirazın reddi ile borçlunun sair şikayet ve itirazlarının esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2019 NUMARASI : 2018/1123 ESAS - 2019/1235 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin asıla tebliğ edilmesi gerekirken vekile tebliğ edildiğini, süresi içerisinde borca, fer'ilerine ve takibe itiraz edildiğini, ödeme emrine müvekkilinin adresinin yazılmadığını, ödeme emri üzerinde İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve hesabı, keza İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarası, İstanbul 10....

      İcra Müdürlüğünün 2020/96391 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı borçlu aleyhine önce Antalya İcra Dairesi2nin 2020/154572 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçlunun yetki itirazında ve kısmen borca itirazı üzerine, Antalya İcra Dairesince takibin kabul edilen 30.000 TL yönünden devamına itiraz edilen kısım yönünden takibin durdurulmasına dair karar verildiği, davacı borçlu tarafından Antalya İcra Dairesi'ne 16.09.2020 tarihinde 30.000 TL ödeme yapıldığı, yetkisizlik nedeniyle dosyanın Kocaeli 8....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve dava dışı Kenan Demir aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının yetki itirazında bulunduğu, ayrıca borca itiraz ettiği, takibe konu senetlerde düzenleme yerinin İstanbul yazılı olduğu, bu nedenle davacı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafın takibe konu senetlerdeki imzaya itiraz etmediği, her ne kadar davacı taraf borca itiraz etmiş ise de İİK 169/a maddesi kapsamında ödeme iddiasının kesin delille ispatlanamadığı görülmekle istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça sadece yetkiye itiraz edilmiş olup, bu çerçevede yetki itirazının değerlendirilmesi ile yetinilerek hüküm kurulması gerekirken talep aşılarak takibin esastan iptaline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde davacı tarafça borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm fer'ilerine itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla sadece yetkiye itiraz edildiğini, kaldı ki taraflar arasında akdedilen factoring sözleşmesinin 22.maddesi gereği yapılan yetki sözleşmesi doğrultusunda İstanbul İcra Dairelerin yetkili olduğunu, beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Şikayetçi, iddialarını ve dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Buna göre davacının 19/11/2019 tarihli başvurusunda yetki itirazında bulunduğu, sair şikayet ve alacak faiz ve ferilerine ilişkin itirazlarınn ise vekili eliyle 10.07.2020 tarihli dilekçe ile yargılama devam ederken yapıldığı görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu