Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvusunda; ilama aykırı faiz talep edildiğini ve müvekkilinin icra tahsil harcından muaf olduğunu açıklayarak faize itirazının kabulü ile yeniden hesaplama yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece itirazın yasal 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra yapıldığından bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK.'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2- Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun icra müdürlüğünün, dosya hesabındaki harç ve fazla faize ilişkin işlemini şikayet ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür....

      Davalının istinaf istemine yönelik yapılan incelemede; takibin kesinleşmesinden sonraki döneme yönelik faize yönelik itirazlarda kapak hesabının yapılmasının gerekmediği, TMK'nun 88 ve 120 maddelerinin ticari ilişkilerde uygulanması mümkün değilse de, takip talebinde istenilen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenilen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal ve ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile, faizin istenilen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekeceği, ancak takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faiz türünün gösterilmemesi ve oranınında yasal ve ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamayacağı, bu durumdan itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerektiği, icra dosyası incelendiğinde, takip talebi ve ödeme emri ile %28 reeskont faizinin talep edildiği...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2019/613 ESAS 2021/600 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100  sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek  aynı kanunun 353. maddesi gereğince  duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli 8....

      HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazların yanında, alacak kalemlerine ve takip tarihinden itibaren işlemiş faiz miktarı ve oranına yönelik de şikayette bulunulduğu halde, mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....

      Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir. Öte yandan, TTK'nın 8. maddesine göre; ticari işlerde temerrüt faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden, TBK'nın 88. ve 120. maddelerinde akdi faiz ve temerrüt faizi ile ilgili sınırlamaların, ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayet eden borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/9444 Esas sayılı dosyası ile yapılan ilamlı takipte, borçlu Kurum harçtan muaf olduğu halde harç tahsili yönünde talepte bulunulduğunu, asıl alacaklar üzerinden hesaplanan işlemiş faizlerin fahiş olduğunu, yasal faize hükmedilen alacaklar yönünden faiz oranlarının yanlış olduğunu belirterek, icra emrinin iptalini istemiştir....

          Atıfta bulunulan Yargıtay kararı ve kanun hükümleri ışığında tüm dosya kapsamı bir arada gözetildiğinde; dosyamızdaki dava konusu faize yönelik şikayet ile İstanbul 13. Tüketici Mahkemesinin 2020/240 sayılı dosyasının aynı konuda ve aynı taraflar arasında olduğu anlaşılmakla" şeklindeki gerekçe ile davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinden özetle; Huzurdaki müracaatın şikayet olup dava niteliğinin bulunmadığını, derdestlik iddiasının dayanağı yapılan İstanbul 13. Tüketici Mahkemesinin 2020/240 Esas sayılı dosyasının ise genel mahkemede açılan bir dava olduğunu, icra hukuk mahkemesinde görülen dava niteliği bulunmayan müdürlük işlemini şikayet dosyası ile genel mahkemede görülen menfi tespit davasının derdestlik oluşturmasının hukuken mümkün olmadığını, şikayet dosyasının konusunu takip tarihinden sonraki döneme ilişkin işletilecek faiz oranının düzeltilmesi oluşturmakta, İstanbul 13....

          Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekecektir. Somut olayda boçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre yasal süre içerisinde işlemiş faiz miktarına ya da işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı ve takip talebinde istenen yıllık % 99 temerrüt faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmediği anlaşılmakla takipten sonrası için yıllık % 99 faiz oranının akdi faize dönüştüğünün kabulü gerekmektedir....

          Takibe dayanak ilamda faiz başlangıcı dava tarihi olarak belirtildiği dikkate alındığında, bilirkişi tarafından dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar (17/03/2008- 25/12/2009) yasal faiz işletilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihini karar tarihi (11/06/2009) olarak kabul etmesi ve bu döneme ilişkin faiz miktarını 2.625,50 TL olarak hesaplaması doğru görülmemiştir. Ne var ki faiz miktarının 15/03/2021 tarihli bilirkişi raporuyla hesaplandığı, raporun davalıya tebliğ edildiği, davalılar vekilinin sunduğu 31/03/2021 tarihli dilekçede hesaplamaya açık bir itirazın olmadığı, raporun bu haliyle kesinleştiği anlaşılmakla davalının bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. II-Şikayet konusu sadece asıl alacağa işlenen 133.471,65 TL'lik faize yönelik olup, diğer alacak kalemlerine ve bu kalemlere işlemiş faizler yönünden bir şikayet bulunmamaktadır....

          UYAP Entegrasyonu