Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 53.maddesine aykırılık iddiası ise kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca şikayet süresiz olacaktır. Somut olayda murisin takipten önce 11.08.2009 tarihinde öldüğü ve mirası ret süresi geçtikten sonra 15.09.2015 tarihinde mirasçılar hakkında takip başlatıldığı görülmektedir. İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK'nun 53. maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. O halde, icra takibinin şekline göre borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin bu nedenle reddi gerekirken kabulü isabetsizdir....

    Şikayet, genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Usulsüz tebliğ şikayetinin, İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Şikayet süresi, hak düşürücü nitelikte olduğundan mahkemece resen gözetilir. Somut olayda; davacı usulsüz tebliğden 08/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ve bu tarihte icra dosyasına borca itiraz dilekçe sunduğu halde, usulsüz tebliğ şikayetini 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 15/08/2019 tarihinde ileri sürmüştür. Bu nedenle mahkemece şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2021/469 ESAS 2021/685 KARAR DAVA KONUSU : Şikayeti ile Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/34917 Esas sayılı dosyasında takibe başlandığını, taraflarına ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, 26/08/2021 tarihinde müvekkilinin kendisine gelen tebligattan haberdar olduğunu ve aynı tarihte borca itiraz da bulunduklarını, icra müdürlüğünce de itirazın süresi içerisinde olmadığından bahisle reddine karar verilerek takibin kesinleştiğini, müvekkilinin ikamet ettiği adrese herhangi bir tebligatın ulaşmadığını ve tebellüğden imtina etmesine ilişkin bir durumun da söz konusu olmadığını, diğer...

    İİK'nın 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Bu yasal düzenleme karşısında mahkemenin bu yöndeki kararı yerindedir. Borca itiraz yönünden ise, kambiyo senedinin imza incelemesine esas olmak üzere icra müdürlüğünce gönderilmesi ile takipte aslının sunulmadığı iddiasının yerinde olmadığı, borca ve faize itiraz yönünden alınan 26/02/2020 havale tarihli raporun hükme esas alındığı ve borcun olmadığının İİK'nın 169/a-l. maddesinde belirtilen yazılı delillerle kanıtlanamamış olması nedeniyle davanın tümden reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof. Dr....

      Dairemizin 2014/27888 Esas ve 2015/3546 Karar sayılı ilamı ile; tüzel kişilerin ancak yetkili organları aracılığı ile (yasal temsilci/kanuni mümessil) şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilecekleri, yasal temsilcinin süresinde başvurmasına ve vekil tayin etmesine engel mücbir sebep bulunmadıkça, bir başkasının şirketi temsilen icra mahkemesine başvurmasının mümkün olmadığı ve davaya konu somut olayda borçlu şirket adına ortak ...'ın, dava tarihi itibari ile şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle borçlu şirket adına usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın kabulü istemiyle icra mahkemesine başvurmasının mümkün olmadığı gerekçeleri ile mahkeme kararının bozulduğu görülmektedir. Ancak somut olayın yeniden tetkikinde; Ticaret Sicil Gazetesi'nin 08.05.2008 Tarih 7058 Sayılı nüshasına dayanan şirketin kuruluşuna ilişkin olan ilanda ve ......

        göre yerinde olmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayet ve borca itirazın(mirasın reddine dayalı) HMK'nın 114/1- ı ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan Usulden Reddine, İmzaya ve borca itirazın Reddine" karar verildiği görülmüştür....

        tarafından, davacının 04/09/2019 tarihli itiraz dilekçesinin yanlış dosyaya konulduğu belirtilmiş ise de uyap sistemi üzerinde kayıtlı herhangi bir itiraz dilekçesi ve belgenin bulunmadığı, İİK'nın 8. ve İİK....

        Örnek 10 ödeme emri tebligatının davacı borçlunun bizzat kendisine 16.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat zarfında borçluya ait imzanın bulunduğu, tebligat mazbatasında 10 örnek ödeme emri ve dayanak belgenin ekli olduğunun belirtildiği, icra müdürlüğünün ve takip dosya numarasının yazılı olduğu görülmüştür. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır” hükmüne yer verilmiştir. Yine İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itirazın, İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süreye tabi olduğu hususu düzenlenmiştir....

        B.İstinaf Sebepleri Borçlu, itiraz dilekçesi içeriğini tekrar ederek, imzaya itiraz ile birlikte borca ve ferilerine de itiraz edildiğini, borca itirazlarının faize itirazı da kapsadığını, bu hususun mahkemece göz ardı edilerek usul ve yasaya aykırı karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Alacaklı bankanın vergi numarasının ve adresinin yazılı olmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, eksikliğin her zaman giderilebileceği, ayrıca TTK'nın 722. maddesi gereğince alacaklının çek bedellerinin binde 3'ünü aşmamak üzere çek komisyonu talep edebileceği, İstanbul 14....

          UYAP Entegrasyonu