Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER: Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2022/4274 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Senedin yasal unsurlarının yerinde olduğu, davacı şirket temsilcisinin kaşe dışındaki çift imzasından dolayı hem şahsını hem şirketi borçlandırdığını, borca itirazın da İİK'nun 169/a maddesi kapsamındaki belgeler ile ispat edemediğinden davacıların şikayet ve itirazlarının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve senetler üzerindeki imzaların mahkemece incelenmediği, faize itirazla ilgili bilirkişiden rapor alınmadan karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçluları tarafından açılan takip hukukuna yönelik şikayet, borca ve imzaya itiraz davasına ilişkindir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca itirazın süresinde olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, öncelikle açılan davanın süresinde açılmadığını, İİK gereğince ödeme emrinin tebellüğ edilmesinden itibaren davanın 5 gün içinde açılması gerektiğini, borca itirazı süresinde olmayan davacının davayı şikayet olarak ikame ettiğini, ancak icra memur muamelesi şikayetinin de süresinde olmadığını, icra dosyasında borca itiraz talebi gönderildikten sonra 11/04/2021 tarihinde davacının borca itiraz talebinin reddine ilişkin karar verildiğini, ayrıca davacı her ne kadar dosya borcunu 01/04/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş ise de icra dosyasında 16/11/2017 tarihli haciz tutanağında davacı borçlunun adresine hacze gidildiği ve borçlunun yapılan hacizde hazirun olarak bulunduğunun görüleceğini belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....

Taraflar arasındaki kambiyo senelerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ve kambiyo vasfına yönelik şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı ve borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı ve borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; takip dosyasında haricen tahsil nedeniyle yapmış oldukları feragat sonucu 17.07.2020 tarihinde hacizler fek edilerek takip dosyasının kapatıldığını, icra dairesi vasıtasıyla tahsil sözkonusu olmadığından icra mahkemesinin görevli olmadığını, şikayetin süresinde olmadığını, işlemiş ve işleyecek faiz oranına itirazın borca itiraz niteliğinde olduğunu, beş gün içinde mahkemeye itiraz edilmesi gerektiğini, süresinde itiraz edilmediğinden takip sonrası faizin akdi faize dönüştüğünü, takip dosyası infaz edildiğinden takip talebi ve ödeme emrinin düzeltilmesine dair taleple ilgili verilecek kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığını, taraflar arasında belirlenen ve üzerinde ittifak edilen tutarın haricen ödenerek takibin sonlandığını, daha önce yapılan dosya hesabına itiraz edilmediğini, ödemeden sonra faize şikayetin dinlenemeyeceğini, tahsilatın İcra Müdürlüğünce yapılmaması nedeniyle fazla ödenen faizin iadesinin icra mahkemesinden istenemeyeceğini, istenen...

      Mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde borçlunun "mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına" ilişkin iddiası hukuki nitelik olarak borca itirazdır. Bu nedenle borca itirazın takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerekmektedir. Somut olayda, davacı borçlunun Yumurtalık Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/08/2016 tarihli 2016/185- 202 esas ve karar sayılı ilamı ile Bayram Ali Polat mirasını reddettiğinin tesciline karar verildiği, icra takibine ise 06/02/2017 tarihinde başlandığı ve davacı borçluya örnek 7 ödeme emrinin 24.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından davanın konusu borca itirazdır. Genel haciz yoluyla yapılan takiplerde borca itirazın icra dairesine yapılması gerekmektedir. İcra mahkemesine yapılan itiraz, hüküm ve sonuç doğurmaz....

      Somut olay ve iddiaların incelenmesinde, her ne kadar takip konusu senette çift vade olduğu nedenle kambiyo vasfında değil ise de davacı dava dilekçesinde borcun tamamını ödediğini iddia ettiği nedenle İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince kambiyo vasfının tartışılmasının artık mümkün olmadığı, davacı borçlu mahkemenin borca itirazın reddine ilişkin kararını istinafa getirmiş ise de borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur. Buna rağmen takip borçlusu davacı taraf bu maddede düzenlenen belgeler ile borca itirazını ispatlayamamıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik kararı isabetli olup, istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde değildir....

      itfa nedenine dayanan borca itirazının yargılama konusu yapıldığı ve bu itirazla sınırlı olarak hüküm kurulduğu görülmüştür....

      Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde kambiyo takibine yönelik itiraz ve şikayetlerin de yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda inceleme sırası gözetilerek (öncelikle varsa icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz, ardından senet vasfına ve takip hakkına yönelik ve İİK'nın 170/a maddesindeki şikayet konuları, bu şikayetlerin kabul edilmemesi halinde, varsa imzaya itiraz ve kabul edilmemesi halinde ise varsa borca, faize ve diğer fer'ilere yönelik itirazlar değerlendirilmelidir.) herbiri hakkında hüküm yerinde olumlu olumsuz bir karar verilip gerekçede değerlendirilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran imzaya itiraz bakımından bir karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, imzaya itirazın...

      sinin 09.03.2016 tarih, 2015/30242 esas, 2016/6941 karar ve Yargıtay 12.H.D.'sinin 28.04.2015 tarih, 2015/1779 esas, 2015/11553 karar sayılı ilamları. ) olup hukuki sonuç doğurmayacağından şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine " karar verildiği görülmüştür. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Başvuru konusu itirazlarının; aktif husumet ehliyetine dair şikayet olması nedeniyle kamu düzenine dair olduğundan mahkemece re'sen dikkate alınacağını ve İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi olmadığını, öte yandan başvuru İİK.nun 16.maddesine dayalı şikayet olduğundan, takibin şekline göre icra dairesine itiraz edilmesi sebebiyle icra takibinin durmuş olması borçlunun anılan maddeye dayalı şikayet hakkını ortadan kaldırmayacağını, (Yargıtay 12....

      İcra Müd. 2019/35290 sayılı dosyasıyla kira alacağının tahsili ve kiracıların mecurdan tahliyesi amacıyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğine müteakip 11/09/2019 tarihinde Adem Aktaş tarafından borca itiraz edildiğini borca itiraz dilekçesini sunan Adem Aktaş'ın avukat olmadığını Beyoğlu 3. Noterliğinin 23.07.2015 tarih ve 25112 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile Adem Aktaş'ın şirketin işlerini yürütmek bakımından şirket tarafından vekil tayin edildiğini, Hukuk Genel Kurulunun 16.11.2016 tarih ve 2014/12- 1309 esas 2016/1065 karar sayılı kararı ve Avukatlık Kanununun ilgili hükmü gereğince, İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2019/35290 sayılı dosyasına mübrez borca itiraz usulüne uygun bir itiraz dilekçesi olmadığını beyanla şikayetin kabulü ile İstanbul 36....

      UYAP Entegrasyonu