İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2020/597 ESAS - 2021/939 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13468 Esas sayılı dosyasındaki senetteki imzanın ve yazının müvekkiline ait olmadığını, imzaya - borca - faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını bu nedenle yetkiye de itiraz ettiklerini belirterek takibe- borca- yazıya- imzaya- faize- yetkiye itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itirazın reddedilmesini belirterek davanın reddine ve %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak takibe dayanak çekteki imzaya itiraz ettiği ve takibin iptalini istediği mahkemece, davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, tazminat talebinin ise yasal koşullar oluşmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’nun 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan...
Turhal İcra dairesinin 2019/275 Esas ve Turhal İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/43 Esas sayılı dosyaları incelendiğinde takibe dayanak bonoda keşideci görünen Şirketin tek yetkilisinin Tekin Demircan olduğu , İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi 19/12/2019 tarih ve 2019/86778 sayılı raporu ile borçlu olarak görünen şirketin imzasının şirket yetkilisine ait olduğunun tespit edilemediği buna karşılık davalı alacaklının müşteki, davacı Borçlunun şüpheli olduğu, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan Amasya Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/1350 sayılı soruşturma dosyasından alınan Erzurum Bölge Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğünün 01295 uzmanlık raporu ile ; icra takibine dayanak senetteki şirket kaşesi üzerindeki imzanın davacı Borçlu T1 elinden çıktığının belirtildiği, davacı borçlunun da imzaya itiraz etmeyerek ödeme emrinin kendisine tebliğinden sonra senet üzerinde isminin yazmaması ve senette şirket kaşesinin üzerinde bulunandan başka imza olmaması nedeniyle...
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-e maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur....
Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir". Somut olayda borçlu tarafından bonodaki imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca TTK'nun 776. maddesi uyarınca bonodaki unsurlar da tamdır. Borçlunun imza atılı bir kağıdın ekleme yapılmak suretiyle bonoya dönüştürüldüğü ve bonodaki alacağa dayanak oluşturan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığına dair iddiaları, ancak genel mahkemelerde açılacak bir menfi tespit davasında incelenebilir....
Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir". Somut olayda borçlu tarafından bonodaki imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca TTK'nun 776. maddesi uyarınca bonodaki unsurlar da tamdır. Borçlunun imza atılı bir kağıdın ekleme yapılmak suretiyle bonoya dönüştürüldüğü ve bonodaki alacağa dayanak oluşturan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığına dair iddiaları, ancak genel mahkemelerde açılacak bir menfi tespit davasında incelenebilir....
İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu ...’a ödeme emrinin 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal beş günlük itiraz süresinin 22.04.2015 çarşamba günü sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 14.12.2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlular vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlular vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlular itiraz dilekçesinde, ödeme emrinin ...'e tebliğ edilmiş olup, ...'...
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği ve borçluya örnek 10 no’lu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal sürede icra mahkemesine başvurularak imzaya ve borca itiraz edilmesinden sonra, borcun davacı tarafından ödendiği, mahkemece, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12- 177 E. - 2011/300 K. sayılı ve 11.05.2011 tarihli kararı). Dosya borcunun ödenmesi ve tahsil harcı alınarak dosyanın işlemden kaldırılması, borçlunun icra mahkemesi nezdindeki itirazından feragat etmediği sürece işin esasının incelenmesine engel teşkil etmez....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2228 KARAR NO : 2022/1817 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 09/11/2020 NUMARASI : 2020/540 ESAS 2020/693 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2020/5353 sayılı icra dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takip dayanağı senette isminin, TC numarasının doğru yazıldığını ancak imzanın kendisine ait olmadığını, kendisine ait bilgilerin kimin elinde geçtiğini ve ne alış veriş yapıldığını bilmediğini belirterek, senetteki imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptalini istemiştir....