WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın mernis adresi araştırılmadan Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu, ayrıca sanığın mernis adresinin bulunduğu, aynı Yasanın 35/2. maddesine göre de mernis adresinin bulunması halinde 35'e göre tebligat yapılamayacağı anlaşıldığından sanık müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğu, Mahkemenin 02.03.2012 tarih ve 1194-357 sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının hukuken geçersiz olduğu; sanık ...'ın bildirdiği adres yerine eksik ve hatalı farklı bir adrese, mernis adresi de araştırılmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğu, sanık ...'...

    Kaldı ki, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Takip dosyasında, borçlunun bilinen en son adresine tebligat yapılmadan doğrudan tebliğ mazbatası üzerine “mernis adresi” şerhi düşülerek 7201 sayılı TK.nun 21/1 maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüz olup Mahkemenin aksi yöndeki değerlendirmesi de hatalı olmuştur. Bu halde, Mahkemece yapılacak iş; borçlu tarafından ......

      Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese gerçekleştirilir. Dolayısıyla, muhataba önce bilinen en son adresi esas alınarak tebligat çıkartılması, bu tebligat yapılırken Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi hükmünün göz önüne alınması, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa o zaman adres kayıt sistemindeki adresine önce normal tebligat çıkartılması, tebliğ evrakının tebligat yapılamadan dönmesi durumunda aynı adrese, mernis adresi olduğuna ilişkin şerh de düşülmek suretiyle 21/2. madde uyarınca tebligat yapılması gerekir....

        İcra Müdürlüğü tarafından buna ilişkin muhtıranın hazırlandığını, ancak söz konusu muhtıranın, 15.01.2020 tarihinden beri davacı idarenin vekilliğini yapmayan Av. ...ye tebliğ edildiğini, taraflarınca muhtıranın 17.06.2021 tarihinde öğrenildiğini,10 günlük sürenin de bu tarihten itibaren başlaması gerektiğini belirterek tebliğin usulsüz tebliğ olduğunun tespitine, usulsüz tebligat nedeni ile mal beyanına ilişkin süre verilmesine dair muhtıranın tebliğ tarihinin idarenin muhtırayı öğrenme tarihi olan 17.06.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi bulunmamaktadır. III....

          bulunan kağıtlara baktıktan sonra bina önünde ayrıldığı ve daha sonra bir daha kamera açısına girmediği, bina kapısı önünde beklediği esnada apartman zillerinden herhangi birisine basmadan ilerlediği ve kamera açısından çıktığının görüldüğü görüş ve kanaatine varıldığı bildirildiği, ödeme emri ıttıla tarihi olan 11.12.2019 tarihinden daha öncesinde haberdar olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığı, daha öncesinde haberdar olmadığı icra dosyasını öğrenme tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde davacı tarafından usulsüz tebligata dair şikayet yoluna başvurulduğu gerekçesi ile usulsüz tebliğe ilişkin şikayetinin kabulü ile örnek 7 ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine, geçersiz tebliğe dayalı işlemlerin iptaline karar verilmiştir....

            Değerlendirme Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin iddia, İİK'nın 16. maddesi gereğince 7 günlük şikayet süresine tabi olup, borçlu tarafından süresi içerisinde yapılmış bir tebligat şikayeti bulunmadığından, ilk kez istinaf aşamasında ileri sürülen usulsüz tebligat iddiasının sürede olmadığı anlaşılmakla, temyiz aşamasında nazara alınamayacağının tabi bulunmasına, borçlu tarafından takip öncesi gönderilen ihtarnameye ilişkin iddiaların ise, TBK'nın "konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin sona ermesi" başlıklı kısmında düzenlenen 352. maddesine ilişkin olup, İİK'nın 269/a. maddesine dayalı somut uyuşmazlıkla uygulama yeri bulunmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

              Bu durumda ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzletilmesine ilişkin mahkeme kararı kesinleşmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilemez. Davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediğine göre, mahkemece açılan şikayet dava dosyasının kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenilmeden karar verilmesinin doğru olmadığı bu defaki incelemede anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir....

                Somut olayda borçlu icra mahkemesine başvurusunda kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu, ihaleyi Tapu Sicil Müdürlüğü 'nde haricen öğrendiğini ileri sürerek ihalenin feshini istemiş, mahkemece ihalenin 29/03/2012 tarihinde yapıldığı yapılan şikayetin süresinde olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece; borçlunun tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti incelenmeden, ihale tarihinden itibaren süresinde şikayet edilmediği gerekçesiyle istemin reddi hatalıdır....

                  Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Söz konusu icra takip dosyasında usulsüz tebliğe ilişkin, daha önceden muttali olunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, borçlunun beyan ettiği tarih olan 24.08.2015 tarihi itibariyle usulsüz tebligata muttali olduğunun kabulü ile bu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir....

                    Somut olayda, borçlunun, şikayet dilekçesinde tebligatların yapıldığı tarihlerde eşi ile ayrı yaşadığından usulsüz yapılan tebligatlardan satış ilanının tebliği ile haberdar olduğunu ileri sürdüğü, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmaksızın tebligatların usulsüzlüğüne hükmedildiği görülmüştür. Öte yandan, şikayet konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde TC. Ziraat Bankası AŞ. lehine 22.04.2011 tarih, 9399 yevmiye numaralı 157.500,00 TL bedelli ipotek şerhinin bulunduğu ve bankanın 11.09.2015 tarihli yazı cevabında da ipotek alacağının devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür. O halde, mahkemece, borçlu ...'...

                      UYAP Entegrasyonu