İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davasından haberdar olunan tarihin farklı ve bağımsız bir dosya olan şikayete konu takip dosyasından haberdar olunduğu anlamına gelmeyeceğini, usulsüz tebligat şikayetinin süresinin tebligatın usulsüz olarak yapıldığını öğrenme tarihi ile başlayacağını, kendilerinin usulsüz tebligatı takip dosyasına vekaletname sundukları 13/12/2021 tarihinde öğrendiklerini, kendisi hakkında takip yapıldığından haberi olmayan davacının farklı bir dava dilekçesinin tebliği ile takipten haberdar olduğunu kabul etmenin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır....
DAVA Şikayetçi-borçlu vekili dava dilekçesinde; ödeme emrinin kendisi ile ilgisi bulunmayan bir adrese gönderildiğini, 103 tebliğ ve alacağın temlikinin tebliğinden de haberdar olmadığını, kıymet taktiri raporu tebliği ile takipten haberdar olduğunu, kıymet taktiri raporunun tebliğ edildiği adresin olan "....., Mah. ....Cad. No:55, .....," adresinin geçerli olduğunu, davalının alacağı devir aldığını, muaccel hale gelmiş bir borcunun bulunmadığını, icra dosyasında haczolunan taşınmazın haline münasip tek evi olduğunu, haczi kabul etmemekle birlikte evin değerinin düşük belirlenmesi nedeniyle kıymet taktirine itiraz ettiğini belirterek usulsüz tebligatlar ile kesinleştirilen takibin iptali ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. II....
Haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihleri itibariyle davacının yurt dışında olduğu anlaşıldığından, yurtiçi adresinde bizzat tebliğ şerhiyle yapılan haciz ihbarnameleri tebligatları usulüne uygun değildir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2- 772 E. 2006/17 K.). Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir ( Yargıtay 12. HD'nin 22.09.2022 tarihli, 2022/7290 E, 2022/9215 K. Sayılı içtihadı). Somut olayda, davacı 3. kişi dava dilekçesinde haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğinden ve hacizlerden 08.01.2020 tarihinde haberdar olduğunu belirtmiş olup, dosya içerisinde usulsüz tebliğden daha önce haberdar olduğunu gösteren herhangi bir bilgi ya da belgeye rastlanmamıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, yetkiye, imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu 21/1. maddesi, Tebligat Yönetmeliği 30. maddesi, İİK'nın 168,169. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
ŞİKAYET Borçlu vekili şikayet dilekçesinde, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, hükmi şahıslara tebligatın 12,13 ve 21.maddeye göre yapılması gerektiğini, tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse yahut evrak müdürü gibi bu işlerle görevlendirilmiş kişinin orada bulunup bulunmadığı araştırılmadığını, tebliğ yapılan ...nin bu işle görevlendirilmiş bir kişi olmadığını, ayrıca tebliğ mazbatasında tebliğ isteyen tarafın adı soyadı ve adresinin yazılı olmadığını, tebligatın usulsüz olduğunu, icra dosyasından 06.04.2021 tarihinde haberdar olduklarını belirterek davanın kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak düzeltilmesine ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. II....
İcra Müdürlüğünün 2021/13287 Esas sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra dosyasından çıkarılan ödeme emrinin borçluya 28/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında mahkememizin 2021/380 esas sayılı dosyasından ödeme emrinin öğrenme tarihinin 08/08/2021 olarak düzeltildiği ve verilen kararın İstinaf incelemesinde olması sebebi ile kesinleşmediği görülmüştür. Dava niteliği itibari ile usulsüz tebligat şikayeti kesinleşmeksizin hacizlerin kaldırılıp kaldırılamayacağına dair açılmış şikayet davasıdır. Kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmez. İcra Mahkemesi kararları verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğurur. Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Yukarıda alıntı yapılan Yargıtay 12....
Kardelen - 2 Evleri Kadıköy - Yalova adresine çıkartılmasının talep edildiği, bu adrese çıkartılan ödeme emri tebligatının davacı-borçlunun adreste bulunup bulunmadığı araştırılmadan 12/04/2010 tarihinde doğrudan "...adreste sürekli çalışan ehil işçisi Bülent Buğdaycı'ya tebliğ edildi...'' meşruhatıyla tebliğ işleminin yapıldığı, dolayısıyla ödeme emri tebliğ işleminin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir (H.G.K. 25.01.2006 Tarih ve 2005/2- 772 E. 2006/17 K.). Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir. Davalı alacaklı vekilince cevap dilekçesinde, davacının Yalova 3....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde müvekkiline ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin talep edildiği, ayrıca icra müdürlüğüne yaptıkları itirazın reddine ilişkin kararın iptaliyle birlikte konulan hacizlerin kaldırılmasının ve müvekkili lehine tazminata hükmedilmesinin de talep edildiği, ilk derece mahkemesince sadece usulsüz tebligat şikayeti yönünden değerlendirme yapılıp karar verildiği, diğer taleplerle ilgili değerlendirme yapılmadığı, bu taleplerle ilgili hüküm kurulmadığı, yine usulsüz tebligatla ilgili şikayet değerlendirilirken davacının ödeme emri tebliğ tarihindeki mernis adresine göre değerlendirme yapılması gerekirken, güncel mernis adresine göre değerlendirme yapıldığı, ayrıca ödeme emri tebligatı aynı konutta oturan davacının babasına tebliğ edilmiş olması sebebiyle ve davacı tarafça da davacı borçlunun babasıyla aynı konutta birlikte ikamet etmediği...
Bu nedenle tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmiş ve Tunceli İcra Müdürlüğünün 2020/747 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emrinin tebliğine dair tebligatın usulsüz olduğuna, davacının usulsüz tebliğden haberdar olduğunu belirttiği 10/03/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının müvekkilinin mal varlığının usulsüz olarak hacze konu edilmemesi açısından verilmesini talep ettiği tedbir kararı, icranın durdurulmasına ilişkin yaptığı itirazlarının ise öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi kararının kesinleşmesinden icra dairesi tarafından tekrar değerlendirileceğinden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. " gerekçesiyle "Davacının davasının KABULÜ ile, davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 10.03.2021 olarak tespitine, 2- Davacının müvekkilinin mal varlığının usulsüz olarak hacze konu edilmemesi açısından verilmesini talep ettiği tedbir kararı, icranın durdurulmasına ilişkin...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2391 KARAR NO : 2023/1069 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİMAV İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2022/10 ESAS 2022/24 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti- Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....