Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi, usulsüz tebligat şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

Eğer icra mahkemesince ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğine kanaat getirilerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş ise düzeltilen tebliğ tarihinden 7 gün sonrası takibin kesinleşme tarihi olacağından, bu tarihten önce borçlu hakkında uygulanan hacizler takip kesinleşmeden uygulanmış sayılacağından, İİK.nun 78. Maddesi uyarınca alacaklının henüz haciz isteme hakkı doğmadığından, icra mahkemesinin özellikle iptale yönelik kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmediğinden, kararın kesinleşmesi beklenmeksizin hacizlerin kaldırılması gerekir. Borçlu usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte icra dosyasına öğrenme tarihine göre yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş ise takip düzeltilen tebliğ sonrası için duracağından borçlunun itirazı kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeni haciz uygulanmasına olanak yoktur....

Borçluya ödeme emri 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti yerinde olmadığına, davanın 02.04.2021 tarihinde açılmış olmasına göre Mahkemece davacının imzaya itirazının süre yönünden reddi kararı usulüne uygundur. Ancak, anılan yasal düzenleme uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti de 5 günlük süreye tabi olduğu halde bu şikayetin de süre aşımından reddi gerekirken esasa yönelik inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının imzaya itirazı ile senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin süre yönünden reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, borçlunun banka hesaplarına haciz konulması ve hesaptan yapılan kesintilerin icra dosyasına gönderilmiş olması, borçlunun takipten haberdar olduğunun kabulü için yeterli değildir. Kaldı ki, mahkemece banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup 07.09.2020 tarihli raporda bloke tarihinden sonra hesaplardan bankacılık işlemi yapıldığı da tespit edilememiştir....

    İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu durumda, uyuşmazlık, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olduğundan başvurunun 7 günlük şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılmış imzaya ve aynı alacağa dayalı olarak alacaklı tarafından başka bir takip yapıldığı iddiasına dayalı mükerrer takip şikayetine ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesinde 19/04/2019 tarihinde 2019/174 Esasına kayden açılmış, Mahkemece 26/09/2019 tarihli duruşmada usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihinin 16/04/2019 olarak düzeltilmesine, davacının imzaya ve borca itirazlarının tefrik edilerek yeni esasa kaydına karar verildiği, tefrik edilen davanın 2019/491 Esasına kaydedildiği, tensip zaptı hazırlanarak davacı vekiline önceki tensip tutanağı da eklenmek suretiyle duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği, davacı asile imza örneklerinin alınacağını bildirir ihtaratlı davetiye çıkarılmadığı, davacı vekilinin 19/12/2019 tarihinde yapılacak duruşmaya belgesini de ekleyerek mazeret dilekçesi sunduğu, İlk Derece Mahkemesince davacı asilin imza örneklerini vermek üzere duruşmaya...

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, davacı hakkında başlatılan icra takibinde, ödeme emri Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi gereğince 29/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir....

      Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 19.10.2015 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 22.10.2015 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçiye gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde "...ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 26.08.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 22.10.2015 tarihinde 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesine yönelik istemin süre aşımından reddi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu