"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 13.05.2014 tarih, 2014/11627 E-14182 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şirket aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti mahkemece istemin reddine karar verildiği, borçlunun temyiz talebi üzerine de Dairece şikayete konu ödeme emri usulüne uygun tebliğ edilmemişse de, borçlu şirket yetkilisi tarafından 08.10.2009 tarihinde, icra takibine ilişkin bir taahhütname imzalandığı, usulsüz tebliğden en geç bu tarihte haberdar olunduğu, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede şikayet yoluna başvurulmadığından...
Her ne kadar borçlu icra mahkemesine gecikmiş itiraz olarak başvurmuş ise de, itiraz dilekçesi içeriğine ve talebin ileri sürülüş şekline göre başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca; borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Borçlu şikayet dilekçesinde; öğrenme tarihinin 02.04.2015 tarihi olduğunu, bir başka anlatımla tebligattan anılan tarihte haberdar olduğunu bildirmiş, icra mahkemesine ise bu tarihten itibaren İİK.nun 16/ 1. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 10.04.2015 tarihinde başvurmuştur. Bu durumda, mahkemece, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
Somut olayda, davacı borçlu tarafça, sair şikayet ve itirazların yanında, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği, takibe ilişkin şikayet ve itirazlar ve borca itiraz şeklinde şikayet ve itirazlarda bulunulmuş, mahkemece, belirtilen bu hususlardan, davacının 103 davetiyesinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın sair istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....
Takibe dayanak belgelenin tebliğ edilmediği şikayeti yönünden yapılan incelemede; İş bu şikayet tebliğ tarihinden itibarin yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğinden ve usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmediğine göre, şikayetin tebliğ tarihi olan 05/10/2020 tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşıldığından, buna ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir. Bu nedenle istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Ne var ki, mahkemece bu şikayete ilişkin olumlu olumsuz hüküm kurulmamış olması HMK'nın 297/2 maddesine aykırıdır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilmesi gerekmektedir. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, neticeten şikayetin reddi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde değil ise de, kamu düzenine aykırılık gözetilerek, Yargıtay 12....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Davacılar şikayetinde ödeme emri usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini istemiş; Mahkemece ödeme emri usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilmeden, şikayet süresinde yapıldığı kabul edilerek takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. İİK.nun 58.maddesi gereğince; "alacak belgeye dayanmakta ise belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında, icra dairesine tevdii mecburidir." Keza HGK.nun 23.5.2011 tarih, 2001/12- 428 E 2001/426 K.sayılı ilamında belirtildiği üzere, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinde zorunluluk vardır....
tebligatının usulsüz yapıldığından bahisle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır....
Ancak meskeniyeti şikayeti, şikayete konu taşınmaza konulan haczin öğrenildiği tarihten itibaren İİK.nun 16/1. Maddesinde belirtilen 7 gün içerisinde yapılması gerekir. Somut olayda; söz konusu taşınmaza haciz konulduğuna dair 25/02/2021 tarihinde düzenlenen 103 davet kağıdı, 04/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup şikayet ise 15/06/2021 tarihinde 7 günlük süre dolduktan sonra yapılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince şikayetçi-borçlu T1 şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Şikayetçi T1 vekili istinaf dilekçesinde, 103 davetiyesinden haberdar olmadıklarını beyan etmiş ise de; şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddia yoktur. Y.12. HD.nin 2019/851 E. 2019/5126 K. Sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere; Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2020 NUMARASI : 2020/57 ESAS, 2020/88 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen usulsüz tebliğ şikayeti davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine kambiyo senedine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, müvekkili T2 beyin ameliyatı olması sebebi ile yapılan tebligattan habersiz olduğunu, bu nedenle usulsüz tebligat yapılmış olduğunu, takipten 10/02/2020 tarihinde haberdar olduklarını, bu tarihin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinden, tebliğ tarihinin 103 davetiyesini öğrenme tarihi olan 10/02/2020 olarak ve ayrıca usulsüz tebligata ilişkin itirazlarının kabul edilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; davacının istinafa konu davada usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmamasına, başka bir dosyada tebliğin usulsüz olduğu iddiasında bulunduğunu bildirmesine karşın, Mahkemece davacı talebinin dışında tebliğin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının incelenmesi HMK'nın 26. maddesinde belirtilen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gibi, davacının usulsüz tebliğe ilişkin şikayeti mevcut olduğu halde şikayet sonucu verilen kararın kesinleşmesi beklenmeksizin davanın süre yönünden reddine karar verilmesi HMK'nın 166/1. maddesine aykırı ve isabetsizdir. O halde davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair karar İstanbul BAM 20....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin şikayet eden borçluya “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:4/2 Merkez ...” adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca 06.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet edenin adres kayıt sistemindeki adresinin 03.04.2009 tarihinden beri “İncilipınar Mah. 1236/1 Sokak No:6/2 Merkez ...” adresi olduğu görülmekle ödeme emri tebliğ edilen adresin, borçlunun adres kayıt sistemindeki adresi olmayıp tebliğ işleminin usulsüz olduğu, şikayet eden borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi yeterli olup ödeme emri tebliğ edilen adresin borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adres olmadığının ayrıca ileri sürülmesi gerekmediği, şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihinin aksi karşı tarafça yazılı belge ile ispatlanamadığından şikayetin süresinde olduğu anlaşılmakla, şikayet eden borçlu takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, takip...