WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tebligat, herhangi bir hukuki işlem veya olaydan haberdar olmak için muhataba yapılan bir tebliğ (bildirim) işlemi olup, doğrudan doğruya tebligatın muhatabı tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü bizzat muhatap tarafından ileri sürülmediği sürece diğer ilgilerin bu tebligata ilişkin itiraz ve şikayet hakları yoktur....

tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin, öğrenme tarihinden itibaren süresinde olduğu ve ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığı gözetilerek, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligat tarihi, öğrenme tarihi olan 11.08.2014 olarak düzeltilip, bu tarihe göre kambiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya itirazın İİK'nun 168/3-4. maddelerinde öngörülen yasal 5 günlük sürede yapılması nedeniyle işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Tebligat yapılan adresin Akaryakıt İstasyonu olduğu, 24 saat faaliyette bulunduğunu, Akaryakıt İstasyonuna gönderilen tebligatın yetkili kimse olmadığından bahisle iade edilmesinden sonra 35.maddeye göre tebligat yapıldığını, tebligatın iş yerinin neresine asıldığının dahi belli olmadığını, yetkili olmasa dahi yetkiliden sonra gelen kişilere tebligat yapılması gerektiğini, fakat tebliğ memurunun hiç bir araştırma yapmadan tebligatı iade ettiğini, tebliğ memurunun tanık olarak dinlenmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir....

    Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

      Somut olayda davacılar tarafından ödeme emrinin usulsüzlüğü iddia edilerek ıttıla tarihi 24.11.2020 olarak belirtilmiş, ödeme emri davacılardan Troyka Şirketine 17.08.2020 tarihinde, Hatice Mahmutoğlu'na 26.08.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, 24.11.2020 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunulmuş, şikayet ise 16.03.2021 tarihinde yasal 7 günlük itiraz süresinden sonra yapılmıştır. Davacılar tarafından aynı zamanda takibin devamına dair verilen 09.12.2020 tarihli karara karşı da şikayet yoluna başvurulmuş olup, bahse konu karar davacılara tebliğ edilmediğinden bu karara karşı yapılan şikayet başvurusu süresinde ise de yukarıda izah edildiği üzere 7 gün içinde icra mahkemesine tebliğin usulsüzlüğü yönünde başvurulmamış olması halinde, borçlu itiraz etmemiş ve takip kesinleşmiş sayılacağından, icra müdürlüğünün davacı borçlular yönünden takibin devamı yönünde verilen 09.12.2020 tarihli kararı isabetlidir....

      Şikayet olunan ..., borçlu aleyhine başlattığı 2012/10186 Esas sayılı ... takibinde, ödeme emri tebligat üzerine yanlışlıkla kendi adı yazılmış ise de, tebligatın borçlunun yakını tarafından tebliğ alındığını, bu tebliğ tarihinin borçlu tarafından kabul edildiğine dair mal beyanı dilekçesi sunulduğunu, tebligatın Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine uygun olduğunu, kaldı ki üçüncü şahıs konumundaki şikayetçinin tebligatın usulsüzlüğü itirazında bulunamayacağını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; şikayet olunan ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen tebligat usulsüzlüğü şikayetinin temyiz aşamasında dikkate alınmasına yasal imkan bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık...

          Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsmanı göre, şikayetçi tarafın, tebligat usulsüzlüğü ve imza eksikliği ile ilgili dile getirdiği hususların, takip borçlusu şirket tarafından icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüldüğü ve söz konusu bu şikayetin reddine karar verildiği, şikayet olunanın haciz ihbarnamelerinin tebliği tarihi ve takibinin kesinleşme tarihinin, şikayetçininkilerden önce olduğu, bu itibarla şikayete konu sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte, borçluya 13 örnek ödeme emrinin 18.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21.07.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğ işlemi usulsüzlüğü şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayet edilen tebligat işlemi Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine uygun olarak yapıldığı kabul edilerek şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

              Şti. vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlu şirkete 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve sair fesih iddialarını ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece, iddiaların yerinde olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmiş, kararın şikayetçi borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizin 14.02.2017 tarih ve 2016/24526 E., 2017/1967 K. sayılı ilamı ile borçlunun vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre usulsüz olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. HMK'nun 119/1-e maddesi uyarınca; şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Aynı Kanun'un 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez....

                UYAP Entegrasyonu