Hukuk Dairesi'nin 26.11.2018 tarih ve 2018/1272 E.-2018/2482 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir. Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de, hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez. Somut olayda, yukarıda içeriği özetlenen şikayet dilekçesi kapsamına göre, şikayetçi borçlunun vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu açıkça ileri sürülmediği halde, ilk derece mahkemesince, borçlunun dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da olmayan tebligat usulsüzlüğü nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesi, bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 07.03.2017 tarih, 2016/12419 E., 2017/3359 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazın, İİK'nun 82/1-12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103 davetiyesinin borçluya 27.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle 24.08.2015'te yapılan şikayetin 7 günlük süre içerisinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2017 tarih ve 2016/12419 E.,...
ya yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu ve bu hususun tek başına fesih sebebi olduğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayetine dayalı olarak icra müdürlüğü tarafından takibin kesinleştirilmesi işleminin ve hacizlerin kaldırılması talebinden ibarettir. Şikayete konu Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2020/2116 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davalı tarafından T1 ve Ticaret Şirketi aleyhine 06.11.2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibe ilişkin ödeme emrinin Hacılı mahallesi Ketenlik sokak no:31/1 Kavak/Samsun adresine gönderildiği ve iade geldiği, alacaklı vekili tarafından 19.11.2020 tarihinde TK'nın m.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayetçi borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebligat parçası üzerine tebliğ memuru tarafından borçlunun komşusu olduğu yazılan ve tebliğ adresi yakınında evi bulunan ... ...'...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki icra memur işlemini şikayet ve mal varlıkları üzerine konulan hacizlerin kaldırılması istemi nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, icra müdürlüğünün 08.01.2021 ve 20.01.2021 tarihli kararlarının kaldırılması ile şikayetçi borçlular yönünden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzenine aykırılık bulunmayan ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayet üzerine İcra Mahkemesi kanunda aksine bir düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır. Usulüne uygun tebligata rağmen taraflar gelmezlerse o zaman yokluklarında yargılamaya devam edilir. HMK'nun 150. maddesi uygulanmaz. Somut olayda borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki iddiaları şikayet niteliğindedir. Borçlunun geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olması halinde, işin esası incelenerek gereken kararın verilmesi yerine, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılması ve sonuçta aynı Yasa'nın 150/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir....
İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayet üzerine İcra Mahkemesi kanunda aksine bir düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır. Usulüne uygun tebligata rağmen taraflar gelmezlerse o zaman yokluklarında yargılamaya devam edilir. HMK'nun 150. maddesi uygulanmaz. Somut olayda borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki iddiaları şikayet niteliğindedir. Borçlunun geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olması halinde, işin esası hakkında gereken kararın verilmesi yerine, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye rağmen HMK'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılması ve sonuçta aynı Yasa'nın 150/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık genel haciz yolu ile takibe yönelik olarak usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayettir. Akyazı İcra Dairesi'nin 2022/169 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine toplam 70.881,77 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
davayı açarak, haczi kaldırmak istediğini, bu süreç içerisinde müvekkilinin hem kendisini avukat ile temsil ettirdiğini, hem de keşif, harç gibi birçok masraf yaptığını, 07/09/2020 tarihli zirai bilirkişi raporunda müvekkilinin çiftçilik ile geçimini sağladığı ve elde edeceği gelirin nasıl olacağının hesaplandığı göz önüne alındığında, söz konusu taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılarak, davanın kabulüne karar verileceğini, dava devam ederken hacizlerin kaldırılması ve aslında geçerli bir haczin olmadığı gerekçesiyle tüm gider ve masrafların müvekkiline yükletilmesinin usul, yasa ve hakkaniyete uygun olmadığını, aksi kanaat halinde müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücret takdiri gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....