İcra Hukuk Mahkemesi -KARAR- 1-Şikayetçi vekilinin süre tutum dilekçesi şikayet olunanlar vekillerine tebliğ edilmiş ise de, anılan şikayetçi vekili tarafından verilen gerekçeli temyiz dilekçesinin şikayet olunanlar vekillerine tebliğ edildiğine ilişkin belgelere dosyada rastlanılamadığından, şikayet olunanlar vekillerine şikayetçi vekilinin gerekçeli temyiz dilekçesi tebliğ edilmiş ise tebliğ belgelerinin dosyaya konulması, tebliğ belgeleri yok ise, gerektiğinde tebliğ tarihlerinin saptanması için mahkeme ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli inceleme yapılarak tebliğ tarihlerinin bildirilmesi, henüz tebliğ yapılmamış ise gerekli tebligatlar yapılarak temyize cevap süresinin beklenmesi, 2-Sıra cetvelinin düzenlendiği Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosya aslı temyize konu dosya içerisinde bulunmakta ise de, şikayetçiye sıra cetvelinin tebliğ edildiğine dair evraka rastlanmamıştır....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; kıymet taktir raporu tebligatının yapıldığı kişinin aynı konutta birlikte oturup oturmadığı belirtilmeden, borçlunun konutta oturup oturmadığı tespit edilmeden yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, usulsüz tebliğ nedeniyle kesinleşmeyen kıymet takdir raporuna istinaden alınan satış kararının iptali gerektiğini ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ıttıla tarihinin 24.01.2021 tarihi olarak belirlenmesine, satış kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....
İcra Müdürlüğünün 2021/59 Esas sayılı dosyasından gönderilen icra emrinin 01.02.2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, ancak bu tebliğ işleminin hangi komşunun beyanının alındığının, adının yazılmaması nedeniyle usulüne uygun olmadığı, şikayetçi vekilinin şikayet tarihinin ise 04.05.2021 tarihi olduğu, şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin 19.02.2021 tarihi olduğunu beyan ettiği, 7 günlük süre geçtikten sonra şikayetin yapıldığı anlaşılmakla şikayetin süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, bu durumun mahkemece de kabul edildiğini, icra müdürlüğünde tebliğ alınan icra emrinin ardından İcra Hukuk Mahkemesi’ne ödemiş olduğu nafakalar olması nedeniyle takibin geri bırakılması ve iptali istemiyle 24.02.2021 tarihinde dava açıldığını, ancak bu talebin Anadolu 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinin sanığın senedi icraya koyduğu tarih olan 07.11.2008 tarihi olduğu, gerekçeli karar başlığında 2010 olarak yanlış yazılan suç tarihinin, mahallinde 07.11.2008 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Sanığın, katılanın amcası olduğu ve katılanın aralarındaki hukuki ilişki nedeniyle sanığa dosyada sureti bulunan 04.12.1991 tarihli protkolle suça konu 04.12.1991 düzenleme tarihli bonoyu teminat senedi olarak imzalayıp verdiği, sanığın katılan tarafından teminat amacıyla kendisine verilen bu senedi suç tarihinde Antalya 5....
O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 20.11.2015 olarak düzeltilmesinden sonra, borçlunun diğer şikayet ve itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayet eden 3. kişi, öğrenme tarihini 07/05/2022 olarak bildirdiğine göre talep aşılarak tebliğ tarihinin 07/09/2022 olarak düzeltilmesi doğru değil ise de yapılan yanlışlık yeniden yargılama gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzelterek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Hukuk Dairesince 10.02.2016 tarihli ve 2015/26947 E., 2016/3330 K. sayılı kararı ile; “…Alacaklının, genel haciz yoluyla başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....
İcra Müdürlüğünün 2010/24690 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine gidildiği, davacı vekilinin 05/03/2021 tarihli şikayet dilekçesi ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini söyleyerek tebliğ tarihinin 26/02/2021 olarak düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, takibe konu icra dosyasının incelenmesinde davacının nüfusta kayıtlı adresine çıkartılan tebligatın adresten taşındığından bahisle bila tebliğ dönmesi üzerine icra müdürlüğünce yapılan sorgulama sonucu nüfus müdürlüğüne kayıtlı adresine ödeme emrinin TK 35.maddeye göre 29/12/2010 tarihinde tebliğ edildiği, yine icra dosyasının incelenmesinde davacı takip borçlusuna 18/04/2011 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği görülmüştür....
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında, borçlu tarafından, tebliğ yapılan adresin mernis adresi olmadığına dair bir iddianın ileri sürülmediği belirtilerek sonuca gidilmiş ise de; borçlunun şikayet dilekçesinde tebliğ yapılan adresin ev olmayıp doktor muayenehanesi olduğunu belirtmesi karşısında, adresin mernis adresi olup olmadığının araştırılması gerekip, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır. O halde, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine dair İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde ise de, gerekçesi somut olaya uygun olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçenin düzeltilmesi maksadıyla İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden şikayetin kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....
nin ihtiyati haciz tarihinin 10.02.2011 tarihi olduğu, 21.02.2011 tarihinde borçluya tebligat çıkartıldığı, bu tarihten 10 gün sonra ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, ayrıca şikayet olunanın 09.05.2012 tarihinde kıymet takdiri için 1.100,00 TL bilirkişi tahsilatı adı altında masraf yatırdığı, şikayet olunanların sıralarının doğru olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Gerekçeli karar başlığında, 09.07.2013 olan şikayet tarihinin, 29.07.2013 olarak yazılmış olması, HMK'nın 304. maddesi uyarınca tarafların başvurusu üzerine veya re'sen düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....