Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince de belirtildiği üzere, yasal düzenleme uyarınca meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, davacının takipte borçlu olarak yer almadığı, takip borçlusunun eşi olduğu, şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-3. kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlu aleyhine başlattığı menkul teslimine ilişkin ilamlı takipte borçlunun; takip dayanağı ilamın takibe konu edilen hükmünün tespitten ibaret olduğu ve takibe konu edilemeyeceği şikayeti ile icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Borçluya gönderilen icra emri, kanuna ve özellikle ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, ....maddeleri)....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/3777 E. sayılı takip dosyası ile borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun hissedarı bulunduğu taşınmaz üzerine haciz şerhi işlendiğini, taşınmazın satışa çıkarıldığını ve 61.755,70 TL bedelle satıldığını, sıra cetveli düzenlenerek ilk sıraya nafaka alacağının imtiyazlı alacak olduğu gerekçesiyle şikayet olunanın alacaklı olduğu ... 8....
Takip talebine istinaden düzenlenen ve borçluya tebliğ edilen icra emrinin tebliğinden itibaren takip öncesi faizin oranına ve miktarına süresinde İcra Mahkemesine itirazda bulunulmadığını. Takip talebi öncesi için tüm talepler kesinleştiğini. İİK.168.Mad. Borçlunun Mahkeme huzurunda görülmekte olan bu itirazı ancak takip sonrası işleyecek faize itiraz olarak değerlendirilebileceğini. Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi 3. kişi istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmekle birlikte, takip borçlusu olan eşi tarafından meskeniyet şikayeti hakkının kullanılmamasının şikayetçinin mahkemeye başvurma hakkını kısıtlamaması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararlarının tüm yargı organlarını bağladığını, henüz işbu şikayet sonuçlanmamış olmakla hak ihlali oluşmadığından şikayetçi tarafından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının kullanılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Bu durumda, şikayetten sonraki bir tarihte alacaklı tarafından takip dosyasına yapılan bildirim, şikayetin esasının incelenmesine engel olmayacağı gibi, borçlunun başvurusu İİK'nun 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde yapılan ödemeye ilişkin itfa şikayeti olup, şikayet dilekçesinde yapılan ödeme kadar borçlu olmadığının tespitinin istenmiş olması, HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili değildir. O halde; mahkemece, İİK'nun 71. maddesi uyarınca şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK. nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, icra takibinin dayanağı 1999 tarihli kira sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi 818 sayılı BK.nun 126. (6098 sayılı BK.nun 147.) maddesine göre 5 yıldır. Aynı Kanunun 133. (6098 sayılı kanunun 154.) maddesinin 1 nolu bendinede zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, buna göre; borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde; (Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse) zamanaşımı kesilir. Yine aynı Kanunun 135. (6098 sayılı kanunun 156.) maddesinde; "Müruruzaman kat'edilmiş olunca kat'ıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar" düzenlemesine yer verilmiştir....
İİK'nun 170/a-2 maddesine göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Aynı Kanunun 18/3. maddesinde ise; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmü yer almaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun, takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayeti yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez....
Şikayetçinin haczedilen taşınmazın, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, kıymet takdir raporunun 11/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....
İcra mahkemesinin görevine giren şikayet, icra müdürünün icra-iflas hukuku ile ilgili hükümleri uygulamaması veya yanlış uygulaması nedenine dayanır. Başka bir deyişle, şikayet maddi hukuka değil, takip hukukuna ilişkin hükümlerin yanlış uygulanması halinde söz konusu olur. Şikayet ile İcra Müdürünün takip hukukuna ilişkin görevlerini hiç yapmadığı veya yanlış yaptığı ileri sürülür. Bu sebeple İcra Müdürü işleminin kanuna aykırı olması, hadiseye uygun bulunmaması, bir hakkın yerine getirilmemesi, bir hakkın sebepsiz sürüncemede bırakılması nedenleri ile şikayete gelinebilir. (Prof.Dr. Baki Kuru-İcra İflas Hukuku El Kitabı sayfa 97 ve devamı) Kural olarak şikayet hakkı takibin taraflarına ait ise de takibe taraf olmayan üçüncü kişiler, şikayet konusu ettikleri yolsuz işlemlerin iptalinde hukuken korunan yararları bulunmak koşuluyla, şikayet hakkına sahiptirler.(Pekcanıtez H/Simil C - İcra ve İflas Hukukunda Şikayet 2....