"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilk takip ilamsız takip yolu ile başlatılmış olup, devamında buna bağlı olarak yapılan her türlü itiraz ve şikayeti inceleme görevi Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 15.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
, bu masrafın da üzerinden geçen 8 aya rağmen alacaklı tarafından yatırılmadığını, kanun gereği yatırılan avansın gerekli satış giderlerini karşılayacak oranda olması gerektiğini, bu noktada son 100,00 TL ek avansın 2012 yılı değişikliğinden sonra yatırıldığını, görüldüğü gibi 2016 yılından bu yana dosyanın takipsiz kaldığını ve sonuç olarak dosyanın takipsiz kaldığından düştüğünü ve dolayısı ile işlem yapılmadığından hacizlerin de düştüğünü, yenilemeden sonra da haciz talep edilmediğini, diğer yandan satış talebinin yapılması ve avansın yatırılmasından sonra yeni bir takip muamelesi yapılmaması durumunda da zamanaşımı sürelerinin işlemeye devam edeceğini, Yargıtay'ın belirttiği gibi talebe ve makul oranda bir masraf yatırılmasına rağmen satış yapılmamış olduğu halde alacaklı yeni bir takip işlemi yapmadığı müddetçe haczin düşmeyeceği düşünülse bile zamanaşımının işleyeceğinin açık olduğunu, BK m. 125'e göre kanunda aksine bir zamanaşımı süresinin öngörülmediği her alacağın on yıllık genel...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
O halde mahkemece, İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile zamanaşımı itirazının takip öncesi döneme ilişkin olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, tebligat mazbatasında tebliğin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapılacağına dair bir şerh bulunmadığından usulsüz olduğunu, tebligattan 04.01.2021 tarihinde haberdar olduğunu, takip talebinde borcun sebebi olarak kefalete dayanılmasına rağmen takibe bir belge eklenmediğini ve bu durumun İİK'nın 58/5. maddesine aykırı olduğunu, bir kefalet sözleşmesi bulunması halinde ise böyle bir sözleşmeye imza atmadığını ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ve 13.6.2014 tarihli borç senedinde borçlunun kefil olarak imzası bulunduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....
İcra Müdürlüğünün 2010/6303 sayılı dosyasında bu ilamdan doğan alacağın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte tahsili istenmiş ve takip talebine “tahsilde tekerrür olmama” kaydıda konulmuştur. İlâmdan kaynaklanan alacak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip konusu yapılabilir. Şikayetçinin icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiği yönündeki şikayeti bu nedenle yerinde değildir. Ayrıca takip konusu alacak şikayetçi ipotek verenin garanti sözleşmesinden değil lehine ipotek verilen...'ın ilâmdan doğan borcundan kaynaklandığından bu yöne ilişkin şikayetinde kabulü mümkün değildir. İİK.nun 149, 150/ı göndermesi ile ipotekli takiplerde de uygulanacak İİK.nun 33/1, 2, 4. maddelerinde yer verilen itfa, imhal, zamanaşımı iddiasıda bulunmadığından şikayetin reddi gerekir....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, ... İcra Müdürülüğü'nün 2003/361 Talimat sayılı dosyası üzerinden taşınmaz kaydı üzerine 22.03.2006 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 15.06.2006 tarihli keşif sonrası düzenlenen kıymet takdir raporunun borçluya 16.08.2006 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise, bu tarihten önce 12.06.2006 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 02.04.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya 21.07.2015 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun, hacizden 17.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 22.07.2015 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
Bu süre öğrenme tarihinden başlar.Öte yandan İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır.Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 14.01.2013 tarihinde konduğu, bu haciz kapsamında 04.12.2013 tarihinde kıymet takdiri yapılıp 29.01.2014 tarihinde borçluya tebliğ olunduğu, daha sonra taşınmaza 30.01.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ancak şikayet tarihine kadar borçlunun hacizden haber olduğuna dair bir belge yada bilgi olmadığı görülmektedir.Buna göre, borçlunun 17.11.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 30.01.2014 tarihli haciz yönünden İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....