Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı tarafından başlatılan ilamsız takibe süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine davalı tarafından itirazın iptali davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmış ise de, takibin durdurulmuş olmasının veya itirazın iptali davasının açılmış olmasının takip yolunun bir defa mahsus olarak değiştirilmesine engel olmadığı, her ne kadar icra müdürlüğü daha önce verdiği karardan kendiliğinden dönemez ise de, sonuç olarak takip yolunu değiştirmesine yönelik talebin kabulüne dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, mükerrer olduğu ileri sürülen takibin iptal edilmesi nedeniyle eldeki takibin mükerrer olmadığı, ilamsız takip ile dayanak belgenin tebliğ edilmiş olması nedeni takip yolunun değiştirilmesine dair düzenlenen ödeme emri ekine faturaların eklenmemiş olmasının ödeme emrinin iptali sebebi olmadığı, ihtiyati haciz üzerine yatırılan teminatın dosyada bulunmasının takip yolunu değiştirmesine engel olmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından...

ve takibin durduğuna ilişkin tensip düzenlenmiş olduğunu, aradan geçen zaman dikkate alındığında takibin durması yahut devamına ilişkin olarak mahkemece net bir karara varılması gerekmekte olduğunu belirterek takibin devamına ilişkin karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Şikayet eden borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlu hakkında yapılan ilamlı takipte, takip dayanağı ilamın boşanma hükmünün eklentisi niteliğinde olan çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına yönelik olduğu ve kesinleşmeden takibe konamayacağını belirterek, takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, dayanak ilamın takip tarihi itibariyle henüz kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile, "icra emrinin iptali" şeklinde hüküm kurulmuştur....

    Şikayet olunan vekilleri şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ilk haczi uygulayan dosyanın ilk sırada olması gerektiği, şikayet olunanların haczinin daha önce olduğu, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Sıra cetvelinde 1. sırada yer alan ... 3. icra Müdürlüğünün 2012/496 E. sayılı şikayet olunan icra dosyasında takibin 16.08.2011 tarihinde yapılan tebliği takiben 23.08.2012 tarihinde kesinleştiği bu nedenle takibin kesinleşmesinden önce 16.02.2012 tarihli haczin geçerliliği bulunmadığı 3. sırada yer alan şikayetçinin alacaklı olduğu ... 7....

      Yine takipte taraf olmaması gerektiği halde şikayetçi şirketin taşınmaz maliki olarak taraf gösterilmiş olması şikayetçiye şikayet dilekçesinde ileri sürülen sebeplerden ötürü takibin iptalini talep etme yönünden aktif husumet bahşetmeyecektir. Bu haliyle asıl davada, şikayetçinin takipte taraf olarak gösterilmemesi gerekirken takibin şikayetçiye yöneltilmiş olması sebebiyle (takipte pasif husumet yokluğu nedeniyle) şikayetçi yönünden takibin iptaline, şikayet dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle takibin iptali talebi yönünden ise şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Nitekim aynı şikayetçi tarafından aynı taşınmazlara ilişkin daha önce başlatılan ve süresinde satış istenmediği için düşürülen Adana 3. İcra Dairesi'nin 2015/11642 E sayılı dosyasına yönelik takibin ve icra emrinin iptali talepli şikayette, Adana 3....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki şikayet uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçiler tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçilerin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle şikayetin kabulü ile takibin davacılar yönünden iptaline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçiler icra mahkemesine başvurunda; müteveffa ...'...

        yerine şikayet yolu ile takibin devamı sağlanmaya çalışıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi vekili ve asıl dosyada şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl dosyada şikayet olunan-birleşen dosyada şikayetçi vekili ve asıl dosyada şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 27.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          -K A R A R- Şikayetçi  vekili, dava dışı borçlu ... aleyhine tarafından girişilen icra takibi neticesinde borçluya ait beş parça taşınmazın satılarak paraya  çevrildiğini, şikayetçinin  borçlu aleyhine açtığı tasarrufun iptali davasının, şikayet olunanın açtığı davadan daha önce sonuçlandığını, bu nedenle şikayetçinin hacizleri daha evvel kesinleştiği halde  sıra cetvelinde ilk sıraya alınmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin  iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, borçlu aleyhine yaptıkları takibin, aldıkları ihtiyati haciz kararının ve açtıkları tasarrufun iptali davasının şikayet edenden önce olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

            İtirazın iptali davasına konu takibin, yetkisiz icra dairesinde yapılması veya mükerrer olarak yapılmış bir icra takibinin söz konusu olması hallerinde, itirazın iptaline konu geçerli bir icra takibinden bahsedilmesi mümkün değildir. İşbu dosyada ise infaz edilerek kapatılan bir icra dosyasına ilişkin olarak itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. İşbu dava yönünden itirazın iptaline karar verilebilecek ayakta bir icra dosyasının varlığından söz edilmesi mümkün olmamakla, zira dosya ödeme ile infazen kapatılmış, kapak hesabına şikayet yargı yolu tüketilmiş ve takip borçlu açısından sona ermiştir, ortada verilmesi halinde itirazın iptali hükmünün uygulanabileceği geçerli bir icra takibinden bahsetmek mümkün olmadığından, davanın itirazın iptali davalarına özgü dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu