WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2009/9025 E. sayılı dosyasından tatbik edilen haczin İİK 89. maddesine göre gönderilmiş olan birinci haciz ihbarnamesi nedeniyle hukuki geçerliliğini koruduğu, anlaşılmakla şikayetin kabulü ile Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2009/4662 E. sayılı dosyasında yapılan 11.11.2013 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı asıl ve birleşen davalarda şikayet olunan ... ... Bankası A.Ş. vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda şikayet olunan ... ... Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan ... ... Bankası A.Ş....

    Öte yandan, önceki haciz üzerine meskeniyet şikayetinde bulunulmamış olması, yapılan yeni haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına ve bu şikayetin incelenmesine engel değildir. Zira, borçlunun şikayet hakkı her haciz nedeniyle yeniden doğar. Somut olayda, şikayete konu edilen taşınmaz üzerine 31.01.2013 tarihinde ilk haczin konulduğu, borçluya 05.03.2013 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, akabinde aynı taşınmaza 14.02.2014 tarihinde tekrar haciz uygulandığı ve bu işleme ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ yapılmadığı, 15.02.2016 tarihinde kıymet takdiri yapıldığı ve borçlunun 19.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, taşınmaz üzerine konulan 14.02.2014 tarihli haciz, yeni bir haciz olup, her haciz yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun, İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde olduğu açıktır....

      A.Ş. arasında garame işlemi uygulandığını, sıra cetvelinde davacı bankanın haciz alacağına hiç yer verilmediğinden bahisle sıra cetvelinin iptal edilerek dağıtıma konu tutarların garameten paylaştırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Birleşen dava şikayetçi vekili, sıra cetvelinde mahcuz paranın tamamının kesinleşen ilk ihtiyati haciz, ilk talebi yapılan haciz ve birinci haciz ihbarnamesini ilk tebliğ eden ihtiyati haciz olduğunu, sıra cetvelindeki diğer alacaklıların da İİK md. 100 maddesindeki şartları taşımaması sebebi ile de tüm paranın davacı bankaya ödenmesi gerekirken garameten paylaşıma dahil edilmesinin hatalı olduğunu bildirerek sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Asıl ve birleşen davalarda şikayet olunan vekili, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dosyada şikayetçi ... bankasının ihtiyati haczinin 09.02.2016 tarihinde mesai saati bitiminde kesinleştiğinin sabit olduğu, şikayet edilen ... 'ın ...'...

        İİK 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup, borçlu tarafından ileri sürülen itirazlar sayılan bu sebepler içerisinde bulunmamaktadır. Talebe konu belgedeki kaşe ve imzanın sonradan doldurulduğu, taraflarına ait olmadığı, taşkın hacizler yapıldığı hususları ihtiyati hacze itiraz hususları olarak ileri sürülebilecek hususlardan olamayıp açılabilecek menfi tespit ya da İcra Hukuk Mahkemelerinde şikayet konusu olabilecek hususlardan olduğundan borçlu tarafın ihtiyati hacze itiraz istemi yerinde değildir. Açıklanan bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur....

          Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. İİK 140/2. maddesi yollamasıyla İİK md. 206/c maddesinin hacizde kıyasen uygulanmasından kaynaklanan rüçhan hakkı, haciz uygulamasından önceki 1 yıllık nafaka alacağını kapsar. Bu miktardaki nafaka alacağının tespit edilerek rüçhanlı olarak 1.sırada ödenmesi gerekirken alacağın tamamının rüçhanlı alacak olarak nazara alınması doğru görülmemiştir. Öte yandan, şikayetçinin nafakaya ilişkin davasının şikayet olunanların davasından önce olduğu ve rüçhanlı olmayan alacakları yönünden de şikayet olunanların alacaklarına iştirak edebileceği hususu da nazara alınmalıdır. Mahkemece bu hususlar nazara alınmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

            Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde taşkın haciz şikayeti ile birlikte meskeniyet ve aile konutu iddiasıyla haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece aile konutu iddiası incelenmiş olmasına rağmen meskeniyet şikayetinin incelenmediği ve hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Şikayet eden, haciz sırasında 3. şahıs elinde bulunan malların İİK 99. maddesine aykırı şekilde İİK 96, 97. maddelerine göre haczedildiğini açıklayarak 26.12.2014 tarihli haciz tutanağındaki haciz ve muhafaza işlemlerinin iptali ile mallar üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasına, mahcuzların şikayet edene iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                İcra Müdürlüğü'nün 2017/3104 Esas sayılı dosyası üzerinden ilalı icra takibi başlatıldığını, icra dosyasında borç için borca fazlasıyla yeter miktarda mal beyanında bulunulmuş olmasına rağmen birçok haczedilemeyecek taşınmaza haciz konulduğunu, icra müdürlüğünce haczi caiz olmayan malların haczedilmekle İİK 82'ye aykırı şekilde haciz uygulandığını, taşkın haciz ve haczedilmezlik itirazlarının kabulü ile icra müdürlüğü dosyası üzerinden konulan hacizlerin kaldırılmasını, hacze bağlı diğer işlemlerin durdurulmasnı, nihayetinde icra müdürlüğü işleminin iptalini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu davanın reddini talep etmiştir....

                Davacı 3. kişi vekili istinaf dilekçesinde; İİK. 'nun 99. Maddesinin mahkeme tarafından hatalı olarak ele alındığını, haczin müvekkili 3. Şahıs huzurunda gerçekleştirildiğini, borçlunun haciz mahallinde hazır bulunmasının tamamen alacaklı tarafla birlikte, müvekkili 3. Kişiye zarar vermek kastı ile tasarladıkları basit bir kurgudan ibaret olduğunu, haciz adresinde müvekkilinin ticari faaliyet yürütmekte olup, buna ilişkin belgelerin de haciz esnasında dosyaya sunulduğunu, usulsüz haciz işlemi ve 6 aylık yediemin ücreti alacaklı tarafça eksik yatırıldığından, öncelikle haciz işleminin iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Şikayet, haciz işleminin usulsüz olduğu ve 6 aylık yediemin ücretinin eksik yatırıldığından bahisle, haciz işleminin iptali ve icra memurunca İİK. 'nun 96- 97. Maddelerine göre yapılmış sayılan menkul haczi işleminin İİK.'...

                İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından dosya borçlusu Mehmet Ayten aleyhine başlatılan takiple ilgili olarak müvekkilinin adresinde 23/11/2021 tarihinde haciz işlemi yapıldığını, müvekkili şirket ile borçlunun bir ilgisinin bulunmadığını, borçlunun herhangi bir ortaklığının olmadığını, istihkak iddiası ile ilgili İİK 97.maddenin değil İİK 99.maddenin uygulanması gerektiğini söyleyerek şikayetin kabulü ile 25/11/2021 tarihli icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasını, İİK 99.madde kapsamında karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosya borçlusunun haciz mahallinde haciz sırasında hazır olduğunu, borçlunun yedinde malların haciz edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen hususları kabul etmediğini söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''İstanbul 37....

                UYAP Entegrasyonu