Bu nedenle şikayetin genişletilmesi yolu ile şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen fesat olgusuna yargılama sırasında dayanılması mümkün olmayıp bu nedenle sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, 1.200.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın 1.256.000,00 TL'ye satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, borçluların, süresinde kıymet takdirine ilişkin şikayetlerinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Bu husus mahkemenin de kabulündedir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait taşınmazın alacağa mahsuben taraflarına ihale edildiğini, düzenlenen sıra cetvelinde müvekkilinin 4. sırada olduğunu, 1.sırada şikayet olunan ...’un alacaklı olduğu takip dosyasının, 2. sırada şikayet olunan ...’ın alacaklı olduğu takip dosyasının olduğunu, 3.sırada ise ......
GEREKÇE; Davacı, İİK'nun 363/4 maddesine göre satışın düşürülmesi talebinin reddi kararını şikayet etmiştir. İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nun 363....
Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacağına istinaden 11.02.2005 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığını, 20.05.2005 tarihinde haczin kesinleştiğini, 2 yıllık satış isteme süresi içerisinde satış talep edilerek 19.01.2007 tarihinde satış avansının yatırıldığını, 09.05.2007 tarihinde de ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, satış talebinin o tarihte yürürlükte olan yasaya uygun olduğunu, satış avansının yatırılması ile ilgili 02.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı yasa ile yapılan değişiklikte bir düzenleme olmadığını, satış kararının da icra müdürlüğünce verilmediğini, İİK'nın 121. maddesi gereği icra mahkemesinden alınan ortaklığın giderilmesi davası açma yetkisine istinaden ... 13. Sulh Hukuk Mahkemesi' nde açılan dava sonucu satış kararı verildiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenlenir. Aksi halde satış bedelinden pay ayrılamayacağından, adı geçenlerin sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Somut olayda, şikayetçinin alacaklı olduğu dosyada süresinde satış talep edilip avans yatırılmış olsa da yatırılan satış avansı geri alındığına göre satış talebine bağlı olarak satış avansının yatırıldığından söz edilemez ve satış talebi yapılmamış sayılır....
Maddesinde gösterilmiş olup buna göre İcra Mahkemesi'nce 85. maddenin uygulanma biçimi, İcra Dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, taşkın haciz itirazı, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, satış talebinin reddi, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, İcra Mahkemesi'nin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye ilişkin kararlar kesin nitelikte olup istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Maddesi uyarınca bir tarafın satış istemesi diğer taraf için de süresi içinde satış istenmiş olması sonucunu doğuracağından tarafların süresi içinde satış istenmediğine ilişkin şikayet sebeplerinin yerinde olmadığı ve sıra cetvellerinden teminat mektubu karşılığı yaptığı tahsilatların dikkate alınmayacağı gerekçeleriyle asıl davada şikayetin kabulüne birleşen davada şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur. 2. Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 14.02.2022 tarih ve 2021/1994 Esas, 2022/745 Karar sayılı ilamında; birleşen davada şikayetçinin satış talebinin süresinde olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B....
İcra Müdürlüğü'nün 11/11/2019 tarihli kararında "Borçluya örnek 6 nolu icra emrinin 26/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 1 senelik hak düşürücü süre geçtikten sonra 12/04/2019 tarihinde dosyaya satış avansı yatırıldığı anlaşılmakla İİK 150/e madde gereğince talebin reddine" karar verildiğini ,taraflarınca satış talebinin gerçekleştirildiğini , satış için masraf avansının dosyaya yatırıldığını ,satış talebinin reddedilmiş olmasının takip ekonomisi ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek, 20/11/2019 tarihli satış talebinin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; icra memurunun satış talebinin kıymet taktiri yapılmaması sebebi ile reddetmesinin esasa etkili bulunmaması nedeniyle, tüm hacizlerin ayakta olduğu ve icra memurunca bu şekilde sıra cetveli düzenlendiği, İİK'nun 138. maddesi gereğince satış masraflarının, satış bedelinden öncelikli düşünülmesi ancak icra vekalet ücretinin bu kalemden sayılmaması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı, dava dilekçesindeki şikayet sebeplerini tekrar ederek istinafa başvurmuştur. C....