Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; meskeniyet şikayetinin 7 günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığını, davacının taşınmaza haciz konulduğunu, İstanbul 7 İHM'nin 2019/403 esas sayılı dosyasındaki meskeniyet iddiası sebebiyle icra müdürlüğüne 100.madde malumatı sorulduğunu, haczin devam ettiğine ilişkin bilgi verildiğini, üstelik eve kıymet takdirine hacze gidildiğini, evin içi incelenerek rapor düzenlendiğini, en kötü ihtimalle hacizden keşif tarihinde haberdar olunduğunu, davacının evde oturmadığını, kiraya verdiğini, mahkemenin rapora karşı itirazlarının dikkate almadığını belirterek, istinaf talebinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davacı da istinaf talebine karşı verdiği cevap dilekçesinde özetle; şikayeti süresinde olduğunu, haciz konulduğunu öğrendiklerinde dava açtıklarını belirterek, istinaf talebinin reddini savunmuştur....

Davacı meskeniyet şikayeti yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı borçlu aleyhine tapu iptali davası açılmasının, tapuda aleniyet ilkesi gereğince davalı alacaklıya karşı ileri sürülmesi mümkün olmadığı gibi, bu iddianın borçlu tarafından da ileri sürülmesi mümkün değildir. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Mahkemenin meskeniyet şikayetinin reddine dair kararı sonuç itibariyle doğru olmakla birlikte, şikayetin sanki üçüncü bir kişi tarafından takip yapılarak haciz konulmuş gibi kabul edilerek rızai ipotek tesisi nedeniyle şikayetin reddi gerekçesi yerinde değildir....

İİK.nun 82/12.maddesinde düzenlenen meskeniyet şikayeti, aynı yasanın 16.maddesi gereği yasal 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet süresi, İİK. nun 16/l.maddesi uyarınca yedi gün olup; şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir. ( Yargıtay 34 XX 980/27204, 2012/11676 E.K ) Meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın kaydına en son 30/11/2017 tarihinde haciz şerhi işlenmiş, borçlu Erzincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/713 Esas Sayılı dosyasına verdiği 22/02/2018 tarihli dilekçe içeriğine göre de borçlu/davacı en geç bu tarihte davaya konu taşınmazın haczinden haberdar olmuş demektir. Bu sebeple de 7 günlük şikâyet süresi 22/02/2018 tarihinde başlamıştır. Ancak davacının bu tarihten sonraki 7 günlük süreyi geçirdikten sonra tarihinde haczedilmezlik şikâyetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise, süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse, haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, dava konusu taşınmaza ilişkin satış ilanı 06/08/2021 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olup, dava dilekçesinde söz konusu tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmemiştir. HMK'nın 357. maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesince re'sen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenmesi mümkün değildir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğünü ileri sürmüş ise de, dava dilekçesinde bu nedene dayanılmadığından, istinaf incelemesinde dikkate alınması mümkün değildir....

Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının şikayet tarihinde muttali olduğunun kabul edildiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir....

Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu Bahri Eyiusta'ya 22/12/2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 10/02/2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Bu haliyle davacı borçlu Bahri Eyiusta yönünden mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkin şikayet, takibin muvazaalı ve mükerrer olması sebebiyle takibin iptaline ilişkin şikayettir. Hatay İcra Dairesinin 2019/27522 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu Metin Genç hakkında 26/07/2019 tarihinde genel haciz yoluyla 205.428,26 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, davanın 25/08/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacının meskeniyet şikayetine yönelik istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde, İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır....

İİK'nun 82/1. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayete konu hacze ilişkin olarak borçlulara tebligat yapılmışsa tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Takip dosyasının yapılan incelemesinde, borçlulara hacze ilişkin bir tebligatın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, asıl olan borçluların haczi öğrendiğini beyan ettikleri tarih olup aksinin yazılı belge ile ispat edilmesi zorunludur. Borçluların bildirdikleri bir öğrenme tarihi bulunmadığından şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul gerekmektedir. O halde mahkemece, borçluların meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Dava konusu Torbalı İcra Müdürlüğünün 2019/729 Esas sayılı takip dosyası davacı borçlular T1 ve T2 aleyhine başlatılmış olup, davacı T3 icra takibinde borçlu sıfatını taşımaması nedeniyle meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Bu durumda, davacı T3 yönünden şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Anılan yasal düzenlemeye dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....

    Öte yandan meskeniyet şikayeti yönünden mahkemenin kabulüne göre ; İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza son haczin 30/09/2011 tarihinde konduğu, bu hacze dair kıymet takdir raporunun borçluya 07/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, borçlunun 09/05/2013 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 30/09/2011 tarihli haciz yönünden İİK. nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede olmasına rağmen mahkemece meskeniyet şikayetinin süresinde yaplmadığının kabulü de doğru görülmemiştir....

      UYAP Entegrasyonu