Bu durumda mahkemenin gerekçesine esas aldığı Tire İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/70 Esas, 2015/119 Karar sayılı ilamındaki meskeniyet şikayetinin 10/12/2019 tarihinden önce konulan hacizlere ilişkin olduğu ve bu şikayetin sebebinin inceleme konusu şikayet ile aynı olmadığı hususları dikkate alındığına somut olayda derdestliğin varlığının sözkonusu olmadığından mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davacı yanın meskeniyet şikayeti yönünden delilleri toplanmak ve karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Davacı borçlu istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrarlamakla birlikte mahkemece icra dairesine yaptığı itirazları gözetilmeden karar verildiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda; 103 davet kağıdının 01/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davacının dava dilekçesinde de 103 davet kağıdı tebliği ile haczi öğrendiğini bildirdiği, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna yönelik bir iddianın bulunmadığı, meskeniyet şikayetinin 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 29/03/2019 tarihinde ileri sürüldüğü, meskeniyet şikayetinin icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği, icra müdürlüğüne yapılan itirazların hukuki sonuç doğurmayacağı, Mahkemenin şikayetin süreden reddine ilişkin kararının isabetli olduğu anlaşılmıştır....
İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun, şikayet dilekçesinde taşınmazına konulan haczin bildirimine dair tebligatların usulüne uygun olmadığını belirttiğinden, mahkemece öncelikle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
Dava aşkın haciz şikayeti ve İİK 82/1- 12 maddesinde belirtilen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
İİK'nun 82/son maddesine dayalı meskeniyet şikayetlerinde şikayet süresinin 103 davetiyesi tebliğinden itibaren 7 günlük yasal şikayet süresine tabi olmakla birlikte, bu tebliğin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerde usulsüzlüğün tespiti durumunda muhatabın tebliğden ve hacizden muttali olduğu tarihten itibaren şikayet süresinin başlayacağının kabulü gerekmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/711 Esas, 2019/44 Karar sayılı dosyasında taşkın haciz şikayetinde bulunduğu, dava tarihinin 29.05.2018 olduğu, şikayet dilekçesinde cevap dilekçesi ile hacizden haberdar olduğu gerekçesiyle meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar vermiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 18.10.2022 tarih 2022/3193 Esas, 2022/2263 Karar sayılı kararıyla; davacının taşkın haciz şikayeti de incelenmek ve meskeniyet şikayetin yanı sıra taşkın haciz şikayeti hakkında da hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 355 ve 353/1- a-6. bendi gereğince 2. kez kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin son kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesi; Bakırköy 6....
İcra Müdürlüğü dosyasından konulan haciz şerhine ilişkin meskeniyet şikayeti ve bu şikayete istinaden verilen bir karar mevcut ise de, satışa esas alınan İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2019/7461 Esas sayılı dosyasındaki haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığı, her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı ve bu hakkın kullanılmadığı anlaşıldığından, İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 2019/10645 Esas sayıl dosyasından verilen 05/01/2021 tarihli kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı vekilinin 23.05.2019 tarihli dilekçesi ile taşınmaz üzerindeki haczin haricen tahsil nedeniyle kaldırıldığını, davanın konusuz kaldığını beyan ettiği, şikayet başvurusunun 24.04.2018 tarihinde yapıldığı, istinaf incelemesi tamamlanmadan önce haricen tahsil nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin 24.05.2019 tarihinde kaldırıldığından, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gayenin fiilen gerçekleştiği, şikayet tarihinden sonra davaya konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak "şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurulmasının yerinde olduğu, yerel mahkemece verilen ilk karar ve ikinci karar sadece şikayetçi/borçlu vekilince istinaf edildiğinden taşınmazın kaydındaki ipoteklerin dikkate alınamayacağı, bu hususa ilişkin ilk derece mahkemesi gerekçesinin yerinde olmadığı, ancak şikayet konusuz kaldığından HMK.nun 331/1....
Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...'un haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 04.04.2022 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlu ...'un ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından şikayetin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. VI....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ve hacizden 103 davetiyesi tebliğ tarihi olan 13.8.2020'de haberdar olduğunu ileri sürerek, tapunun 7 parselinde kayıtlı 1 bağımsız bölüm numaralı taşınmazdaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II....