İcra ve İflas Kanunu'nun 106/1. maddesinde; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir” hükmü yer almaktadır. Somut olayda, alacaklının takibin kesinleşmesinden sonra 05.05.2014 tarihinde haciz talep ettiği, borçluya ait taşınmazlar üzerine 08.05.2014 tarihinde haciz tatbik edildiği ve borçlunun 26.05.2014 tarihinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak haczedilmezlik şikayetin kabul olunduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvuru tarihi ve temyize konu olan karar tarihi itibariyle, şikayete konu taşınmaz hacizleri yönünden İİK'nun 106/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık satış talep etme süresi dolmamıştır ve dolayısıyla aynı Yasanın 110. maddesi uyarınca haczin kalkması söz konusu değildir....
Davacı vekili süre tutum ve istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı iddia ve beyanları tekrar etmekle birlikte icra müdürlüğünün haciz işleminin kamu düzenini ihlal eder şekilde yasaya aykırı olduğunu, İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca bu konuda yapılacak şikayet başvurusu süresiz şikayete tabi olduğunu, bu nedenle, kararın kaldırılması gerektiğini, açılan davanın, icra memur muamelesi işlemi şikayet olup müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/9. maddesinde; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmü yer almaktadır. 5393 sayılı Kanun'un 15.maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayeti, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup İİK'nın...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetinin haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerektiğini, bu sürenin hak düşürücü süre olduğunu, davacı-borçluya 27.04.2021 tarihli kıymet taktiri raporunun 20.05.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, haciz bildirimine ilişkin 103 davetiyesinin ise 2018 yılında tebliğ edildiğini, İİK 16....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ... hakkında genel haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesinden sonra, adı geçen adına kayıtlı taşınmaz üzerine 27/11/2013 tarihinde haciz konulduğu, borçlunun 07/02/2014 tarihinde meskeniyet şikayeti nedeniyle İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 82/1-12. maddesi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu (şikayetçi) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, haczin geçerli olup olmadığı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair Yargıtay ilamının taraflarına tebliğ edilene kadar haciz şerhi askıda olup haczin kaldırılıp kaldırılmayacağı belli olmayıp, bu sebeple gerçek ve kesin bir haczin varlığından söz edilemeyeceğinden meskeniyet şikayeti için de yasal sürenin başlamadığını, Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde taraflarına yaptığı ve ***”…haczin kaldırılmayacağı ve icra müdürlüğü kararının hatalı olduğuna…” dair ilam içeren tebligata kadar meskeniyet şikayeti süresinin başlamadığını ve Yargıtay’ın 25.12.2022 tarihinde yaptığı tebliğden itibaren de yasal süresi içerisinde meskeniyet şikayetinin yapıldığını, zira icra dosyalarında, borçluların haline münasip tek meskenleri için konulan her haczin yeni bir şikayet konusu edileceğinin kabul edilmesi borçluya her seferinde masraf, yargılama gideri ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı banka tarafından borçlular hakkında yürütülen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine, borçluların icra mahkemesine başvurularında İİK’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendini dayanak göstererek, taşınmazın haline münasip evi olduğu iddiasıyla haczin kaldırılmasını talep ettikleri anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır....
Davalı T3 cevap dilekçesinde özetle; Davanın İİK/16/1 fıkrasında belirtilen 7 günlük süre içersinde açılmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde hapis hakkı kapsamındaki haciz ve muhafaza işlemini 10.02.2016 tarihindeki tedbir kararının infazı sırasında öğrendiklerini beyan ve kabul etmiş bulunduğunu, bu nedenle haczedilmezlik şikayetini, menkulün rehnedildiğini ve muhafaza altına alındığını öğrendikleri tarih olan 10.02.2016 tarihinden itibaren 7 günlük süre içersinde İcra Hukuk Mahkemesi'ne yapmaları gerekirken, iki yıla yakın bir süre geçtekten sonra işbu şikayet davasının açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı vekilleri, haciz ve muhafaza işlemini öğrendiklerini beyan ettikleri 10.2.2016 tarihinden sonra 16.02.2016 tarihinde 1....
Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, tüm doya kapsamı ve dosya kapsamında bulunan 24/08/2021 tarihli ilk rapor ile 18/10/2021 tarihli ek raporda haciz tarihi itibarıyla şikayete konu taşınmazlardan elde edilen gelirin vekil edeni ve ailesi için zaruri olduğunun belirlenmesine rağmen mahkemece vekil edenince düzenli olarak elde edilmeyen 1.500- TL gelir dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek, davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : İstem; İİK m.82/1- 4.bent uyarınca yapılmış haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82/1- 4 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilleri istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın yasal olmadığını, İİK'nın 16. maddesinde şikayet süresinin yedi gün olduğu, yapılan işlemin yasanın emredici hükmünü ortadan kaldırması veya kişinin hakkını kullanmasını engellediği takdirde her zaman şikayet yoluna başvurulacağının belirtildiğini, İİK'nın 94. maddesinde taksim edilmemiş miras hissesi ve iştirak halinde bir mal hissesi haciz edildiğinde ilgililere icra müdürünün keyfiyeti haber vereceğinin düzenlendiğini, takip dosyasında bu yönde yapılmış ihbar bulunmadığını, satışın ne şekilde yapılacağının icra mahkemesinden sorulduğunu, ancak İİK 121/2 maddeye göre ilgililerin davet edilip dinlenilmediğini, icra mahkemesince bu işlemin yapılmamasının davacıları mağdur edip şikayet hakkının süresiz olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir....