WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nedeniyle reddine karar verilemeyeceğini, zira kıymet takdirine itiraz davasının yasal süresi içerisinde ikame edildiğini, davanın topyekûn süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, davalı aleyhine ikame edilen menfi tespit davasında özel olarak bir belirtme yapmaksızın ''müvekkilin taşınır ve taşınmaz mallarına haciz konulmuştur'' şeklindeki ibareden öğrenme tarihinin menfi tespit davasının açıldığı tarih olarak esas alınmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, kararın, aynı zamanda adil yargılanma hakkının geri döndürülemez ve tazmin edilemez nitelikte bir ihlali olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, haczedilemezlik ve kıymet takdirine itiraz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2019/198 ESAS- 2021/2028 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2014/521 Esas sayılı dosyasından başlatılan takip kapsamında davacıya ait İstanbul ili Şile ilçesi Doğancılı Mahallesi 419 parsel sayılı taşınmaza haciz konulduğunu, buna ilişkin 103 davetiyesinin davacıya 31/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, hacizden haricen haberdar olunsa bile borçlunun hacizle ilgili şikayetlerinde sürenin tebligat ile başladığını, bu taşınmazın borçlunun aile konutu, mesken olarak kullandığı bir yer olduğunu, bunun yanında geçimini de buradaki bağ, bahçe ve hayvanlardan sağladığını, haciz işleminin İİK'nın 82. maddesine aykırı olduğunu bildirerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 103 davetiye tebligatının incelenmesinde tebligatta davacının, ona haber verecek bir yakınının veya muhtarın imzasının bulunmadığını, davacıya yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığını, bu durumda davacının beyan ettiği tarihin esas alınması gerektiğini, davacının hacizden haricen haberi olduğunu ve hemen dava açtığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Uşak 2. İcra Müdürlüğünün 2019/4840 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takip olduğu, takip kapsamında davacıya ait taşınmaza 20/11/2019 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin davacıya 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 15/01/2021 tarihinde taşınmazın kıymet takdir işleminin yapıldığı anlaşılmıştır....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; 103 davetiyesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, haberdar olduğunda haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, kefil olduğu aynı borç için traktörünün icra yolu ile satıldığını, borcun bittiğinin bildirildiğini, mahkemece bu şikayeti hakkında bir inceleme yapılmadığını, barındığı evi ve ekip dikmek zorunda olduğu tarlalarının bilgisi dışında haczedilip satılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti, haczedilmezlik şikayeti ve sair şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....

Kadirli İcra Müdürlüğünün 2019/1392 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklılar tarafından şikayetçi aleyhine haciz yoluyla takip başlatıldığı, dava konusu edilen taşınmazın 12/09/2019 tarihinde haczedildiği, alacaklı vekilinin süresinde avans yatırarak taşınmazın satışını istediği, şikayetçiye gönderilen 103 davetiyesinin 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 27/02/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması isteminin yasal dayanağı İİK. nun 82/1- 12.maddesi olup, anılan maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK.nun 16/1.maddesi gereğince, haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılması gereklidir. Bu süre şikayet konusu haciz işleminin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu haciz işlemi şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir....

Yargıtay görüşüne göre de, borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır. (Yargıtay 34 XX 200.05.2016 tarih 2016/7766- 13560 E-K sayılı kararı ) Hal böyle olunca TMK 194 maddeye dayanarak aile konutu ile alakalı tasarruf işlemlerinde eşin izninin alınması gerektiğini düzenleyen maddeyi, icra işlemlerinde dava hakkının dayanağı olarak göstermek icra hukukunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Şikayet, şahsi hak niteliğinde olup, borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, takip dosyası içerisinde mevcut bulunan ve el yazısı ile yazılı T1 imzalı evrak örneğinden anlaşılacağı üzere borçlu T1'ın dosyadan fotokopi aldığını, borçlu vekilinin ise borçlunun dosyadan fotokopi alarak dosyada taşınmazlara haciz konulmasını öğrendiği tarihten itibaren 7 gün geçtikten çok sonra haczedilmezlik şikayeti davasını 15.11.2020 tarihinde açtığını, yalnız yaşayan ve kendi mülkünde oturmakta olan davacı borçlunun uyaptan maaş durumu sorgulandığında 01.12.2013 tarihinden itibaren borçlunun eşinden dolayı ölüm aylığı aldığını, haczedilmezlik şikayetinin yalnızca bir tarla olduğunda yapılabileceğini, borçlunun davaya konu tarladan başka 8 adet daha tarlası bulunduğunu bu nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davacının davasının reddine dair karar verilmiştir....

İlk derece mahkemesi kararında belirtildiği gibi davacı/3. kişi takibin tarafı olmadığından haczedilmezlik şikayeti bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Kaldı ki; İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da taşınmaz maliki borçlu bakımından dahi yoktur. İpoteğin de meskeniyet iddiası nedeniyle terkini yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Takip dosyasında yapılan incelemede; davacı/tasarrufun iptali ilamı borçlusu tarafından, ilamda yazılı borcun fer'ileriyle birlikte 01.11.2021 tarihinde 767.000,00- TL olarak ödediği, dosyanın davacı bakımından infaz edildiği, icra dosyasından ve icra müdürlüğünün İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesine yazı yazılmasına ilişkin bila tarihli tensip tutanağından anlaşılmıştır. Takip dosyası davacı borçlu bakımından infaz edildiğine göre, davacının meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmamıştır. O halde, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Şikayet tarihi itibarıyla ilk derece mahkemesi kararı dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup, şikayet kısmen kabulle sonuçlandığından yargılama giderleri tarafların haklılık durumuna göre eşit olarak paylaştırılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine yaptığı meskeniyet şikayetinin mahkemece süresinde olmadığından bahisle reddedildiği görülmektedir. İcra ve İflas Kanununda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir....

    UYAP Entegrasyonu