WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesinin tekrar edildiği görülmüştür ve bilirkişi raporunun incelenmesinde, bilirkişinin yaptığı hesaplama ile taraflarınca yapılan hesaplama arasındaki farklardan birisinin taraflarınca son borcun ödendiği 12.11.2021 tarihinin esas alınması, bilirkişi tarafından ise, bakiye borç muhtırasının tarihi olan 28.01.2022 tarihinin esas alınması olarak görüldüğü, taleplerinin, ödemenin taksitlere bölünmesi ve taksitler arası alacağını geç almasından dolayı faiz alacağının oluştuğu iddiası olduğu için borç muhtırasının gönderildiği tarihin esas alınmasının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığı, taraflarına gönderilen dosya kapak hesabı ve borç muhtırasının haksız olduğu ileri sürülmüştür. C....

    Ahmet Sami Türk'ün dosyada vekaletnamesinin veyahut yetki belgesinin dahi bulunmazken vekil kaydının yapılarak kendisine bakiye borç muhtırasının tebliği usulsüz olduğunu, bakiye borç muhtırasının tebliği tarihinde davayı takip etme yetkisinin vekaletnamesi bulunan Av....

    İlk derece mahkemesi tarafından; "...davalı tarafından davacı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesi ilamına dayalı olarak USD cinsinden hükmedilen alacağın tahsili için takip yapıldığı, şikayet başvurusu üzerine icra emrinin iptaline karar verildiği, yeniden tebliğ edilen icra emrine karşı şikayet başvurusu üzerine işlemiş faizin bir kısmının iptal edildiği, buna göre yeniden icra emri (bakiye borç muhtırası) tebliğ edildiği, buna karşı şikayet başvurusunun mahkememiz 2018/352 E 2019/278 K sayılı ilamı ile kısmen kabulü ile bakiye borç muhtırasının belirlenen alacak kalemleri yönünden ve bu miktarı aşan kısım üzerinden iptaline karar verildiği, iş bu karar ibraz edilerek takibe devam edildiği ve icra müdürlüğü tarafından bilirkişi raporu alınarak alınan rapor doğrultusunda bakiye borç muhtırası tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şikayet bu bakiye borç muhtırasına ve dayanak dosya kapak hesabına karşı getirilmektedir....

    ödeme yapıldığı, 12.08.2016 tarihli ödeme sonucunda dosya infaz olduğundan 16/05/2017 tarihli borç muhtırasının da iptali gerektiği, 01.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda 12.08.2016 tarihli ödeme dikkate alınmadığından bakiye borç miktarının 12.086,90-TL olarak hesaplandığı, raporun bu yönüyle doğru olmadığı bu yönden ek rapor alınmasına gerek görülmeden mahkemece kontrol edildiği, infaz edilen dosyada 16.05.2017 tarihi itibari ile borç miktarının hesaplanmasına gerek görülmediği, talebin 27.06.2016 ve 16.05.2017 tarihli borç muhtıralarının iptaline yönelik olduğu ve şikayet konusu kapsamı ile sınırlı olacak şekilde karar verilebileceği bu nedenle fazla ödemenin iadesine yönelik bir karar verilmediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile, Ankara 32....

      Ticaret ve Sanayi Odası'nca bildirilen 200.000,00-TL'nın yapılan dosya hesabı neticesinde yasal faizi, icra vekalet üreti, tahsil harcı ve dosya masrafları dahil olmak üzere toplam bakiye borç olarak hesaplanan 237.255,12-TL'nın ödenmesinin istendiğini taraflarına gönderilen 12/09/2013 tarihli mektup ile dava konusu aracın "pert" olduğu ve aracın bedelinin sigorta şirketinden tahsil edildiğinin beyan edildiğini, bu hususun dava konusu yapıldığını ve Yargıtay incelemesinde olduğunu, bu nedenle de bakiye borç muhtırasının iptali gerektiğini, ... Ticaret Odası tarafından bildirildiği belirtilen araç bedelinin İİK'nun 24.Maddesine uygun olarak belirlenip belirlenmediğinin belli olmadığını, belirlenen rayiç bedel üzerinden faiz hesaplaması yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek bakiye borç muhtırasının iptalini talep etmiştir....

        Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 2010/405 Esas, 2011/600 sayılı kararında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin brüt olarak hüküm altına alındığını, Bafra İcra Müdürlüğü'nün 21/02/2014 tarihli bakiye borç muhtırasında, mahkeme kararındaki brüt tutarlar her hangi bir açıklamaya yer verilmeden brüt olduğu dahi yazılmadan asıl alacak tutarı gibi yazıldığını, mahkeme kararının onanmasından sonra teminat mektubu bozularak, 13/03/2014 tarihli bakiye borç muhtırasının gönderildiğini, bakiye borç muhtırasının iptalini talep etmiştir....

          GEREKÇE: Dava İİK'nun 16 vd.maddeleri uyarınca açılmış bakiye borç muhtırasının iptali istemine yönelik şikayettir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, Kamulaştırma Kanunun'nun 10.maddesine 6459 sayılı yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca işletilen faiz alacağı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının ferii niteliğinde olduğundan asıl alacağa bağlı bu kalemin takibe konu edilmesi halinde icra vekalet ücreti hesaplamasının AAÜT uyarınca maktu olarak tayin edilmesi gerekmesine, bu durumda şikayete konu 03/11/2021tarihli bakiye borç muhtırasının 43.806,54 TL nispi vekalet ücreti yönünden iptali ile icra müdürlüğünce icra vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

          takibe konu borç miktarı faiz dahil tüm fer'ileriyle taraflarınca ödendiğini, son dosya hesabı raporu olan, 250.486,29- TL miktarlı dosya hesap raporundaki tüm miktarın ödenmesi üzerine şikayet olunan/davalı alacaklı tarafından haricen tahsil bildirimi yapılarak, dosyanın infazen kapatılması talep edildiğini, icra Müdürlüğü tarafından da aynı gün yani 27.07.2020 tarihinde dosyanın kapatılarak, işlemden kaldırıldığını, şikayet olunan davalı alacaklı asil tarafından 27.07.2020 tarihinde kapatılmış dosyada, dosya hesabı raporu ve bakiye borç muhtırası gönderilmesi talebinde bulunulduğunu, 27.07.2020 tarihinde infazen kapatılan dosyadan şikayet olunan davalı alacaklı talebi üzerine 28.07.2020 tarihli Bakiye Borç Muhtırası düzenlendiğini ve 29.07.2020 tarihinde de taraflarına e-tebliğ olduğunu, haksız ve hukuka aykırı Bakiye Borç Muhtırasına itiraz etmiş bulunmakla birlikte, iptali gerektiğini, fazlaya dair ortaya çıkacak bakiye miktar hiçbir şekilde kabul edilmemekle birlikte; Maddi gerçeğin...

          Somut olayda, İcra Müdürlüğü tarafından düzenlen bakiye borç muhtırasının fazla olduğu, faiz oranlarının ilama aykırı uygulandığı gerekçesi ile şikayet başvurusunda bunulduğu halde Mahkemece, İcra Müdürlüğü işlemi, Yargıtay denetimine açık bir şekilde denetlenmeden, şikayete konu muhtıradaki miktara aynen hükmedildiği anlaşılmaktadır., Mahkemece, bakiye borç muhtırasının gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle denetimi sağlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine, 31.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda, şikayete konu bakiye borç muhtırasının takip borçlusunun emekli olması nedeniyle doğan kıdem tazminatı alacağına ilişkin olduğu, bu alacağın haczinin ancak İİK'nın 89. maddesindeki prosedürle mümkün olduğu, davacıya anılan madde uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmediği, İİK'nın 356. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla şikayete konu muhtıranın iptaline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Diğer taraftan, iptali istenen bakiye borç muhtırasının davalının talebi üzerine düzenlenmesi, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabul edilmesi, davalının davaya karşı koyması ve davacının vekille temsil edilmesi nedenleriyle HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur....

            UYAP Entegrasyonu