İcra Hukuk Mahkemesinin 02.01.2024 Tarihli ve 2023/1308 Esas, 2024/7 Karar Sayılı Kararı Borçlunun yetki ve borca itirazı üzerine itirazın kaldırılması yoluna başvurulmuş ise icra mahkemesinin öncelikle borçlunun yetki itirazını incelemesi, akabinde yetki itirazı haklı ise yani takip yetkisiz icra dairesinde başlatılmış ise alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine, takip dosyasının istem üzerine yetkili icra dairesine gönderilmesine ve borca yönelik itirazın kaldırılması istemi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerektiği, icra mahkemesince yetki itirazının yerinde olduğundan bahisle dava dosyası hakkında yetkisizlik kararı verilemeyeceği, zira takip... İcra Dairesinde başlatılmış olup, itirazın kaldırılması istemi de yetki kuralları gereğince icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesi olan... İcra Hukuk Mahkemesinden talep edilmesi gerektiği, bu nedenlerle......
Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri...olup itiraz eden borçlu avalistlerin bonodaki adreslerinin Kadıköy/İstanbul olduğu görülmektedir. Her ne kadar bonoda ...'e ilişkin yetki şartı bulunduğu, keşideci şirket ile lehtar şirketin tacir sıfatını haiz oldukları anlaşılmış ise de HMK'nun 17. maddesi gereğince, tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesi lehtar ile keşideci borçlu arasında geçerlidir. İtiraz eden avalistler tacir olmadıklarından HMK'nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesi avalistleri bağlamaz. O halde mahkemece, borçlu avalistler ... ve ... yönünden yetki itirazının kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilerek işin esasının incelenmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlular ... ve ...'...
Davalı vekili, müvekkili şirketin merkezinin ...’nda bulunması sebebiyle ... icra dairelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesinde davalının yetki itirazından bahsedilmediği, davalının itirazının haksızlığının belirtildiği, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında yer alan ibarelerin yetki itirazı konusunda bir istemi içermediği, bu durumda davalının yetki itirazının benimsendiği, bu itibarla mevcut bir icra takibinden bahsetmenin mümkün olmadığı ve itirazın iptali davasının dinlenemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı, icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Bu husus dava şartıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/995 KARAR NO : 2022/2256 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PATNOS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2019/13 ESAS, 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen icra takibine itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Patnos İcra Dairesinin 2019/236 esas sayılı icra emrine itiraz ettiğini, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe , borca, ödeme merine, faiz oranına ve işlemiş faize , ferilerine açıkça itiraz ettiğini , yetki yönünden itiraz ettiğini, icra takibinin durdurdulmasını talep ve dava etmiştir....
Davaya konu kambiyo senedi yoluyla takip başlatılıp süresi içerisinde davacı tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiği, ilk itiraz niteliğinde olan yetki itirazının incelenmesinde, kambiyo senedine bağlı alacakların borçlunun yerleşim yeri veya senedin düzenlenme yerinde açılması gerektiği, senedin düzenlenme yerinin idari birim olarak "İstanbul " olması sebebiyle İstanbul ilindeki adliyelerin yetkili olduğu, borca itiraz incelenmesinde ise, davacının İİK.'nun 169/a maddesindeki belgelere dayanarak borca itiraz edemediği, senedin neden verildiğine ilişkin icra mahkemeleri tarafından bir inceleme yapılamayacağı, kambiyo senedi vasfını haiz takibe konu senede karşı davacı sadece İİK.'nun 169/a maddesinde belirtilen belgeler ile iddiasını ispatlaması gerektiği, somut olayda böyle bir belgenin olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle davanın Reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe itiraz edildiğini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, ancak müvekkiline herhangi bir muacceliyet ihbarında bulunulmadığından TMK'nun 887.maddesi uyarınca taşınmaz maliki 3.şahıs olan davacı müvekkili yönünden borç muaccel olmadığı gerekçesiyle takibin iptali istemiyle açılan iş bu davanın borca itiraz değil, şikayet olduğunu, borca itiraz edilmesinin şikayet yoluyla icra mahkemesinden takibin iptalinin talep edilmesine engel teşkil etmediğini, muacceliyet ihtarı yapılmadan takip başlatılamayacağının bir takip şartı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 149 vd.maddeleri uyarınca açılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe itirazdır....
Mahkemece iddia, savunma, icra dosyası, toplanan delillere göre, davacının davasını yetkili mahkemede açmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhinde Aliağa İcra Müdürlüğü’nde yapılan takibe karşı borca itirazla birlikte, icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek, yetkili icra dairesinin davalının muamele merkezinin bulunduğu Karadeniz Ereğli İcra dairesi olduğunu bildirmiştir. Bu durumda mahkemece, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı gerekçe ile mahkemenin yetkisiz olduğundan bahisle dava dilekçesinin yetki yönünden reddinde isabet görülmemiştir....
Davacının diğer itirazlarının ve şikayetlerinin incelenmesinde; Dosya kapsamına göre alacaklı banka tarafından borçlulara noter aracılığı ile ihtarname gönderildiği ve ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiği, borçlular tarafından süresi içerisinde kendilerine gönderilen ihtarla istenen miktarlara itiraz ettikleri anlaşılmış olup bu durumda ihtara konu edilen ve icra emri ile istenen miktara şikayet hakkı bulunmakta ise de; dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak gerektiğinden 18/09/2018 tarihli duruşmada davacı vekiline 500,00 TL bilirkişi ücreti yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının ihtar edilmesine rağmen davacı vekilince kendisine verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretini yatırmadığı anlaşıldığından borca itirazın reddi gerektiği gerekçesi ile "1- Yetki itirazının reddine, 2- Borca itiraz ve şikayetin reddine" karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1590 KARAR NO : 2023/569 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2022/130 ESAS, 2022/275 KARAR DAVA KONUSU : BORCA VE YETKİYE İTİRAZ - ŞİKAYET KARAR : Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/130 Esas, 2022/275 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle; Bodrum 1....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, icra dairesinin yetkisine itiraz edilen 7 adet fatura açısından icra hukuk mahkemesinin görevli olduğu,diğer 3 adet fatura açısından hem yetki hem borca itiraz edildiği, davacı tarafça bu faturalar yönünden taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğunun ispatlanamadığı, ... icra dairelerinin yetkili olmadığı gerekçesiyle, 7 adet fatura yönünden mahkemenin görevsizliğine, 07/05/2013, 09/05/2013 ve 14/05/2013 tarihli faturalar yönünden itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dosya içerisindeki verilerle taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyetine dair kesin bir sonuca varılamayacağı gibi, akdi ilişkinin olmadığı tespitinde bulunmak da mümkün...