tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya istinaden yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun imzaya itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda, borçlunun ödeme iddiasında bulunduğu, böylece davacının borcu kabul ettiği, İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince imzayı kabul etmediğini ileri süremeyeceği gerekçesiyle imzaya itirazın irdelenmediği ve davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince, borcun kısmen veya tamamen kabul edilmesi halinde, dayanak belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığına ilişkin şikayet dinlenemez. Somut olayda, 23.7.2012 tarihli haciz sırasında, borçlu şirket yetkilisi ... tarafından dosya borcunun kabul edildiği ve ödeme taahhüdünde bulunulduğu anlaşılmakta ise de; borcun kabulü, imza itirazında bulunulmasına ve dolayısıyla imza incelemesi yapılmasına engel değildir....
İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/10/2012NUMARASI : 2012/371-2012/835 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya istinaden yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun imzaya itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda, borçlunun ödeme iddiasında bulunduğu, böylece davacının borcu kabul ettiği, İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince imzayı kabul etmediğini ileri süremeyeceği gerekçesiyle imzaya itirazın irdelenmediği ve davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince, borcun kısmen veya tamamen kabul edilmesi halinde, dayanak belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığına ilişkin şikayet dinlenemez.Somut...
Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-f maddesinde; bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerektiği, aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanındaki adreste de idari birim yazılı değildir....
Dava dilekçesinde davacı borçlu, imzaya itirazla birlikte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan ve dolayısı ile imzaya itirazın süresinde olup olmadığı dahi değerlendirilmeden, imzaya itirazın esas hakkında karar verilmesi isabetsizdir. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emrinin 02.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine 11.02.2020 tarihinde başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya itirazda bulunduğu görülmüştür....
Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nın 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
İİK'nın 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E., 91/344 K. sayılı kararı). Şikayetçi, şikayet dilekçesinde, usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden 23/02/2022 tarihinde bilgi sahibi olduğunu belirterek, öğrenme tarihi olarak bu tarihin kabulünü talep etmiştir. Davacı tarafından, 01/12/2021 tarihinde Simav İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/68 esas sayılı dosyasında, dava konusu takip dosyasına ilişkin olarak kıymet takdirine itiraz davası açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; şikayetçinin en geç kıymet takdirine itiraz davasını açmış olduğu 01/12/2021 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir....
GEREKÇE:Bir adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte tanzim eden borçlu vekilince imzaya ve borca itiraz edilmiş olup ilk derece mahkemesince 1- Davalı (son hamil) Alacaklı Ziraat Bankası A. Ş. Yönünden İmzaya itirazın KABULÜ İLE,2- Mersin 8.İcra Müdürlüğü'nün 2019/732 esas sayılı takibinin davacı (tanzim eden)T1 yönünden DURDURULMASINA,3- Davalı Başak Cam San. Tic. Ltd. Şti.( lehtar-diğer borçlu) Yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,4- Davacı tarafın şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine, karar verilmesi üzerine alacaklı Ziraat Bankası AŞ. vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca, imzaya itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir. Adana 13.İcra Müdürlüğünün 2019/15436 esas sayılı dosyasının incelenmesinde Alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O....
Davacı borçlu T1 tarafından takibe konu bonoya ilişkin olarak açılan imzaya itiraz davasında, İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/649 Esas, 2019/839 Karar sayılı kararı ile imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına 17/12/2019 tarihinde karar verildiği, hükmün davalı/alacaklı T3 tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2020/210 esas, 2021/112 karar sayı ve 04.02.2021 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/4050 esas, 2021/9190 karar sayı ve 20.10.2021 tarihli kararı ile onanmasına karar verildiği, kararın 20/10/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde borçlu yasal süre içinde imzaya veya borca itiraz ederse, İİK’nun 170/3 ve 169a/5. maddeleri gereğince takip durur. İtirazın kabulü kararının kesinleşmesi, takibin iptali sonucunu doğurur ve hacizler kalkar....