"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra borcun ödendiğini, alacaklıdan ibraname aldığını belirterek, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Alacaklı belgedeki imzayı kabul etmiş, ancak içeriğinin kendisince düzenlenmediğini ve doğru olmadığını, imzalı boş A4 kağıdının bu şekilde düzenlenmiş olabileceğini, kendisine takip borcu nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığını itirazın reddini talep etmiştir....
Bu durumda şikayetçinin icra takibine ilişkin zaman aşımı şikayetinde bulunması mümkün olmayıp icranın geri bırakılması isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Öte yandan, şikayetçi adına kayıtlı 4892 ada 2942 parsel 39 nolu taşınmaza ilişkin haczin İİK’nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca düştüğünden bahisle yapılan şikayet hakkında bir değerlendirme yapılmaması isabetsiz olup,bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7....
Ve T3 hakkında bir adet kambiyo senedine dayalı icra takibi başlattığı, ilerleyen aşamalarda borçlu T3 tarafından takibe konu senedin takipten sonra zaman aşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılması talepli dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde, Gaziosmanpaşa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/870 esas, 2019/98 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın istinafı neticesinde İstanbul BAM 20....
Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, davalı 1. sıra alacaklısına icranın geri bırakılması kararına ilişkin kesinleştirme şerhinin 05/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı 1. sıra alacaklısı vekilince 7 günlük süre içerisinde 07/09/2020 tarihinde Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/265 esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve haczin ayakta olduğu değerlendirilmiş ise de icranın geri bırakılması kararına ilişkin Dairemizin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kesin kararının davalı 1. sıra alacaklısı vekiline 16/03/2020 tarihinde tebliğ edilmesi ile İlk Derece Mahkemesi'nin icranın geri bırakılmasına ilişkin kararının kesinleştiğinin davalı 1. sıra alacaklısına tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması isteğidir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2020/5755 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine toplam 498.218,54 TL alacağın tahsili talebiyle 20/02/2020 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, takibin dayanağını Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/490 Esas, 2018/112 Karar sayılı ilamının oluşturduğu, davacı borçluya icra emrinin 24/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal süresinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....Dava ibra nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Başvuru, bu hali ile İİK'nun 33/1. maddesine dayalı icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır. 6098 sayılı T.B.K'nun 100. maddesinde; ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir '' hükmü yer almaktadır. Bu durumda alacaklının haberdar edildiğini ispat külfeti borçluya aittir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; henüz ödeme emri hakkında kesinleşmiş bir karar verilmediğini, borçlu adına kayıtlı taşınmazın satış işlemlerinin yürütülmesinin ve satışa çıkarılmasının usule aykırı olduğunu, şikayet kanun yolu başvurusunun halen derdest olup, birbiriyle hukuki irtibat halinde olan birden fazla taşınmazın ayrı takiplerle satışı yoluna gidilmesinin hatalı olduğunu, icranın geri bırakılması kararı verilmesinin bu olayda aranmayacağını, henüz icra emrinin kesinleşmemiş olmasının tek başına ihaleye çıkılamaması için yeterli olduğunu, İİK madde 364/3 ile ulaşmak istediği amacın sadece istinaf incelemesinin beklenilmesini sağlamak olmayıp, kastedilenin şikayet yada itiraz hakkında verilen karar kesinleşmeden satışın yapılmaması yönünde olduğunu, haksız bir icra takibine maruz kalmış olan müvekkillerinin bir de icranın geri bırakılması kararı için teminat yatırmalarının zorunlu olmaması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu ..., hakkında başlatılan kambiyo takibinde, icra dosyasının 2015 yılına kadar işlemsiz kaldığını ve 2015 yılında yenilendiğini, takip dayanağının bono olduğunu, 3 yıllık süre içerisinde işlem yapılmaması nedeniyle İİK' nun 33. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece; şikayetçi borçluya örnek (10) ödeme emrinin 01.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise beş günlük yasal şikayet ve itiraz süresini geçirerek 11.12.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin de bulunmadığı...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması isteğidir. Aydın İcra Müdürlüğünün 2020/5755 Esas (yeni esas 2022/41379) sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine toplam 498.218,54 TL alacağın tahsili talebiyle 20/02/2020 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, takibin dayanağını Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/490 E. - 2018/112 K. sayılı ilamının oluşturduğu, davacı borçluya icra emrinin 24/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal süresinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılmasına dair karar icra dairesine en uygun vasıtalar ile bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Bu haliyle süresi içerisinde alınmış icranın geri bırakılması kararının mehil vesikasında belirlenen süre geçtikten sonra icra dosyasına sunulmuş olmasının icranın geri bırakılması kararı gereğince işlem yapılmasına engel olmadığı açık olup, icra müdürlüğünce bu yönde verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....