Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Konya/Ereğli 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/2816 sayılı takip dosyasından haczedilen beş adet büyükbaş hayvana yönelik olarak 3.kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu, istihkak iddiasının alacaklı vekilince kabul edilmediği belirtilerek istihkak iddası hususunda bir karar verilmek üzere dosya icra hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava konusu hayvanlara ait pasaportlardan 3.kişinin işletmesinde kayıtlı oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile teminat mukabilinde icra takibinin ertelenmesine karar verilmiş; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece şikayet İİK 96- 97 kapsamında istihkak prosedürünün uygulanmasına ilişkin şikayet olarak değerlendirilmiş ise de, şikayetin tek başına istihkak prosedürünün işletilmesine yönelik olmadığı, kaldı ki bu hususta talimat icra müdürlüğünün yetkisinin bulunmadığı, talimat icra dairesinin asıl icra müdürlüğünün verdiği talimatla bağlı olduğu, şikayetin icra müdürlüğünün usulsüz haciz işlemi yapması nedeni ile haciz işleminin iptaline yönelik olduğu, talimat icra dairelerinde nokta haczi yapılmadığı durumlarda icra müdürlüğünün işlemlerine karşı şikayetleri değerlendirme merciinin talimat icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesi olduğu, İİK 96- 97 maddeleri gereğince takibin taliki veya devamı konusunda ise talimat icra dairesinin dolayısıyla talimat icra mahkemesinin herhangi bir yetkisinin bulunmadığı hususları da göz önüne alındığında, mahkemece davacının dilekçesinde belirttiği diğer hususlar değerlendirilmeksizin HMK 297 maddesine aykırı...
Mahkemece toplanan delillere göre; borçlu .. davacı şirketin ortağı olduğu, haczin araç yoldayken yapıldığı, davacının sunduğu delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı, her zaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine ve alacaklı lehine mahcuzun değeri üzerinden %15 oranında tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası ve İİK’nun 99. maddesinin uygulanması isteğine yönelik "şikayet" başvurusu niteliğindedir. 1.Şikayet başvurusuna ilişkin temyiz incelemesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK’nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi ŞİKAYETÇİ : ŞİKAYET OLUNAN : Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Şikayet; ilgili haciz işleminin İİK 99. madde kapsamında yapılan bir haciz olması konusunda karar verilmesini talep ederiz.” ifadelerinin yer aldığı, Mahkemece, davayı niteleme görevinin hakime ait olduğu, buna göre davacının davasının haczedilmezlik şikayeti ve İİK 99. maddeye göre işlem yapılmasına yönelik şikayet olduğu belirlenerek şikayetlerin reddine karar verildiği, kararın temyiz edildiği ve halen kararın kesinleşmediği tespit edilmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında; özellikle temyize konu dava dosyasındaki talep sonucu ile usulden ret kararına dayanak ... 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin dosyasındaki talep sonucunun değerlendirilmesi neticesinde, temyize konu davanın bir istihkak davası, ... 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1109 Esas, 2015/137 Karar sayılı dosyasının ise haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nun 99. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelik şikayet dosyası olduğunun kabulü gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; hacizle ilgili şikayetlerin istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince çözümlenmesi gerektiğini, şikayet yönünden yetkili mahkemelerin Küçükçekmece mahkemeleri olduğunu, davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunurken istihkak davası bakımından açıklamalar yaptığını ve istihkak davaları bakımından esas takip dosyasının bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ettiğini, ancak işbu davanın bir istihkak davası olmadığını, icra memur muamelesini şikayet olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin bu konuda hatalı değerlendirmede bulunduğunu ve hatta gerekçeli kararda bile dava konusu olarak "İstihkak" yazıldığını, ilk derece mahkemesinin hatalı değerlendirme yaparak konusu şikayet olan işbu dava hakkında vermiş olduğu yetkisizlik kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
TCK.nun 108. maddesinde belirlenen 6 aylık şikayet süresi içinde 24.08.2004 günü C.Başsavcılığına vekilleri aracılığıyla şikayet dilekçesi verdiği gözetilmeden, yargılamaya devamla bir karar verilmesi yerine, şikayetin İİK.nun 347. maddesinde belirlenen süreler içinde yapılmadığından söz edilerek yazılı biçimde şikayet hakkının düşürülmesine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, müşteki vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan başka yönleri incelenmeksizin hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA) 30.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Somut olayda zaten istihkak davasını kimin açması gerektiği hususunda, icra müdürlüğü tarafından dosya daha evvelden mahkememize havale edilmiş, mahkememizin 21.01.2020 tarih, 2019/855 Esas ve 2020/35 Karar sayılı ilamı ile davacının 7 gün içinde istihkak davası açması yönünde kesin karar verilmiştir. O halde, davacının bu istihkak iddiasına ilişkin bu prosedürü beklemesi ve mahkemenin hangi tarafa istihkak davası açacağı yönünde kararını beklemesi gerekirken, ayrıca memur muamelesini şikayet eden eldeki davayı açması yasaya aykırı olmuştur. Anılan memur muamelesi üzerine, icra mahkemesi zaten davacının istihkak davası açması gerektiğini karara bağlamış olduğundan davanın reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükutları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar…” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre, üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü, anılan yasal prosedürü uygulayarak takip borçlusuna ve alacaklı vekili adına çıkartacağı tebligat ile 60 nolu varakayı göndermeli, istihkak iddiasına karşı beyanda bulunmak üzere 3 gün verip, bu süre içinde itiraz edilmemesi halinde istihkak iddiasının kabul edilmiş sayılacağı yönünde uyarıda da bulunmalıdır. Usulüne uygun yapılan tebligata rağmen 3 gün içinde itiraz edilmezse bu kez istihkak iddiasının kabul edilmiş sayıldığı belirtilerek haczin kaldırılması mümkün olacaktır....
Kişi tarafından 25.11.2020 tarihinde istihkak iddiasını içerir dilekçe sunulduğu, icra müdürlüğünce İİK 99. Madde gereği alacaklıya istihkak iddiasının reddi yönünde dava açmak üzere süre verildiği, kararın tebliğ edilmediği, alacaklı tarafından şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, davalı borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstihkak iddiacısı 3. kişi dosyada taraf değildir....