Davalı 3. kişi vekili de, 27.1.2014 havale tarihli dilekçesinde, İcra Müdürlüğü tarafından verilen kararın kaldırılması şikayet yoluyla istenilmiş ise de, Müdürlük kararının kanuna ve hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, 3. kişi vekili hükmün temyizine yönelik dilekçesinde de, alacaklı vekilinin talebinin, maktu harca tabi icra memurunun işlemini şikayet olduğunu vurgulamıştır. Mahkemece, haciz adresi ile borçlu adresinin aynı olduğu, davalı 3. kişi ile borçlu şirketin ortaklarının soyadı benzerliğinin muvazaa iddialarını güçlendirdiği, aynı alanda faaliyette bulunulmasının davacı yararına olan karineyi pekiştirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, hüküm, davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 26. maddesi uyarınca hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, 3.kişinin İİK’nin 96. maddesi uyarınca açtığı istihkak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı borçlu adına iflas idare memurluğu vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanabilir....
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tebligatın usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin davacının öğrendiği tarih olarak mahkemece düzeltilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalı alacaklı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı, istihkak davası yönünden yapılan incelemede ise; 25.09.2018 tarihinde davaya konu olan haciz işlemi İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış, alacaklı tarafa 7 gün içinde istihkak davasını açması için süre tanındığı, alacaklı taraf, İcra Mahkemesinde memurun muamelesini şikayet ederken diğer taraftan istihkak davasını açmadığı, şikayet ile yetinildiğinden istihkak iddiası kabul edilmiş sayıldığı, dolayısı ile menkuller üzerindeki haczin kalktığı, 3. kişi tarafından açılan davanın artık görülmesinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, istihkak davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, karar davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir...
Somut olayda ,takip konusu alacak miktarı dava konusu hacizli malların değerinden daha düşük olduğundan bu değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11,maddesi 4.fıkrası son cümlesi gereğince nisbi olarak hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3.Davacı tarafından ayrı bir dava olarak açılan şikayet istemi istihkak davası ile birleştirilmiş ve bu istem yönünden de red kararı verilmiş olduğundan davalı alacaklı yararına her bir dava yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken sadece istihkak davası yönünden vekalet ücreti takdir edilmesi de isabetsizdir....
Somut olayda ,takip konusu alacak miktarı dava konusu hacizli malların değerinden daha düşük olduğundan bu değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11,maddesi 4.fıkrası son cümlesi gereğince nisbi olarak hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3.Davacı tarafından ayrı bir dava olarak açılan şikayet istemi istihkak davası ile birleştirilmiş ve bu istem yönünden de red kararı verilmiş olduğundan davalı alacaklı yararına her bir dava yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken sadece istihkak davası yönünden vekalet ücreti takdir edilmesi de isabetsizdir....
İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir....
İİK’nın 96 vd. maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar, menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi, icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan, şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir. Davacı, icra dosyasından haciz konulan taşınmazın mülkiyetinin gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesi kapsamında tarafına ait olduğunu ileri sürerek istihkak iddiasında bulunduğunu beyan etmiş, icra müdürlüğünce İİK'nın 97. maddesi gereğince istihkak iddiası konusunda karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 15/10/2020 tarihli, 2020/383- 759 E-K sayılı ilamı ile taşınmazlar hakkında istihkak iddiasında bulunulamayacağından İİK'nın 97. maddesindeki prosedürün işletilmesi mümkün olmadığından talebin reddine karar verildiği görülmüştür....
Tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu, açılan istihkak davasında Reyhanlı İcra Mahkemesi tarafından kabulüne karar verilmiş ise de verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kaldırılarak istihkak iddiasının reddine karar verildiği ve verilen bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, verilen karar ile şikayete konu haczedilen malların borçlu T3 ait olduğu kesinleşmiştir. Takibin tarafı olmayan 3. Kişinin Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2009/11963 esas sayılı dosyasına ilişkin alacaklı vekilinin satış talebinin kabulüne dair işlemine karşı şikayet hakkı yoktur. Somut olayda davacının yukarıda belirtilen takip dosyası ile haczedilen menkullere ilişkin açılan istihkak davasında mahkemece istihkak iddiasının reddine karar verildiği ve anılan kararın kesinleştiği anlaşılmış olduğundan değinilen açıklamalar gereğince, davacının icra takibinde taraf olmaması ve takipte "borçlu" sıfatını taşımaması nedeniyle şikayette bulunamayacağı açıktır....
İcra Müdürlüğünün 2022/3922 Tal. sayılı dosyasından 08/08/2022 tarihinde haciz uygulandığı, davacı 3.kişinin istihkak iddiasında bulunulması üzerine talimat icra müdürlüğünce istihkak iddiası hakkında İİK'nın 97 ve 99.maddelerinin uygulanması yönünde bir karar verilmediği, istihkak konusunda esas icra dosyasından karar verilmesine dair usulüne uygun şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı 3.kişinin istihkak iddiası üzerine haczin, İİK'nun 96- 97 ya da 99.maddesine göre yapıldığı hususunda bir karar verme yetkisi, asıl icra dairesine ait olup, böyle bir karara karşı şikayet mercii de esas takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesidir. Bu durumda, bu şikayete bakma görev ve yetkisi esas takibin yapıldığı Bursa 18. İcra Müdürlüğünün bağlı olduğu Bursa İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğundan, Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar vermesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.Kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Gaziosmanpaşa 4.İcra Müdürlüğünün 2007/351 talimat sayılı takip dosyasında, 22.7.2008 tarihinde, müvekkilinin işyerinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek haczin iptali ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dava şikayet niteliğinde görülerek haczin istinabe yoluyla yapıldığı, şikayet konusunda asıl icra müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Davacı 3.kişi dava konusu mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir....