Takip kapsamında 11.05.2010 tarihinde uygulanan hacizde şikayet eden üçüncü kişi şirket istihkak iddiasında bulunmuştur. İstihkak iddiasıyla ilgili alacaklı tarafından istihkak iddiasının reddi talebiyle açılan davada Eskişehir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 25.12.2014 tarihli ve 2013/365 Esas, 2014/747 Karar sayılı kararı ile kısmen kabul kısmen red kararı verildiği, tarafların temyiz istemi üzerine, Dairemizce 25.02.2016 tarihli karar ile esasa yönelik temyiz itirazları reddedilerek, yargılama giderleri yönünden hüküm bozulmuştur. Alacaklı vekili bunun üzerine 13.05.2016 tarihli talep ile istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilen menkullerin muhafaza altına alınmasını ve bu menkullere yönelik yaptırılan kıymet takdirinin de dikkate alınarak bakiye alacak için ek haciz yapılmasını talep etmiştir. İcra Müdürlüğü alacaklının haciz talebini reddedemez. Dolayısı ile 16.05.2016 tarihli hacizde usule aykırı bir yön yoktur....
Geçerli bir istihkak iddiasının bulunup bulunmadığı istihkak iddiasının reddi davasında da incelenebilmektedir. Nitekim Y.12.HD.nin 2021/10118 E. 2022/5942 K. Sayılı emsal içtihadında özetle;"...Dava, alacaklının İİK’nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir....... dava konusu haciz sırasında üçüncü kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan şantiye şefinin üçüncü kişi şirketin ortağı ya da yetkili temsilcisi olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar işyeri adresleri aynı olsa da haczedilen malların borçlu şirketle bir alakasının olmadığını, bu nedenle 3. kişinin malları haczedilmiş olup, istihkak iddiasının kaldırılıp takibin devamına karar verilmesinin hatalı olduğunu, alacaklının istihkak iddiasına karşı dava açarak bu malların borçluya ait olduğunu ispatlaması gerektiğini, aksi halde 3. kişinin mağduriyetinin oluşacağını, borçlu olmadığı halde mallarının haczedileceğini, geri alınamayacak sonuçların ortaya çıkacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, alacaklının İİK'nın 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebidir. Bolu 4....
Davacı 3.kişi, borçlunun haciz adresinden 1,5 yıl önce ayrıldığı tesbit edilmesine rağmen aynı adrese hacze gelindiğini, borçlu ve 3.kişi şirketin farklı tüzel kişilikleri bulunduğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, borçlu hakkında İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/538 Esas ve 2008/320 Karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği ve anılan kararın 12.09.2008 tarihinde kesinleştiğinden bahisle İİK’nun 99.maddesi gereğince açılan istihkak davasının konusu kalmadığından reddine karar verilmiş;hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 99. Maddesi gereğince alacaklı tarafından açılan 3.kişinin istihkak iddiasının reddi davası ile icra müdürünün İİK’nun 99. Maddesini uygulamasındaki hataya ilişkin şikayet niteliğindedir....
Takip dosyasında haczin üçüncü kişi adresinde yapıldığı kabul edilerek dava açma yükümlülüğünün alacaklıya yüklenmesi üzerine, alacaklı tarafından istihkak iddiasının reddinin yanı sıra şikayet başvurusunda bulunulduğu, şikayet talebinin tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği, şikayet başvurusunun Mahkemede 2013/140 Esas sayılı dosya ile karara bağlandığı, haczin İİK'nin 97. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde, İİK'nin 99/1. maddesi gereğince istihkak davası açması için alacaklıya süre verilmesi işleminin iptali ile, alacaklının dava açma yükümlülüğü ortadan kalktığından, dava konusuz kalmıştır. Bu durumda Mahkemece, dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet + İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı vekili, mülkiyet karinesi borçlu dolasıyla alacaklı yararına olduğu halde İcra Müdürlüğünce vekil edenine istihkak davası açmak üzere süre verilmesinin hatalı olduğunu açıklayarak, İcra Müdürlüğünün İİK’nın 99. maddesine göre istihkak davası açmak üzere süre verilmesine ilişkin 02.12.2015 tarihli kararının ortadan kaldırılmasını, 3. şahsın istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına karar verilmesini, aksi takdirde şikayetin istihkak davası olarak incelenerek davanın kabulü ile hacizli mahcuzların borçluya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Burdur 1.İcra Müdürlüğü’nün 2009/5478 Esas sayılı dosyasından, 01.05.2010 tarininde haczedilen koyunların müvekkiline ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılması, %15 tazminatın tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davacının 03.05.2010 tarihli istihkak iddiasının 14.05.2010 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, itiraz etmediklerinden kabul etmiş sayıldıklarını, istihkak iddiasının sonucu beklenmeden açılan davanın hukuki menfaat yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini belirterek %40 tazminatın tahsilini istemiştir. Davalı borçluya tebligat yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Üçüncü kişi, ... . İcra Müdürlüğü’nün 2012/27378 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca ... . İcra Müdürlüğü’nün 2012/1498 sayılı talimat dosyasında yapılan 18.12.2012 günlü hacizle ilgili İİK’nun 99. maddesinin uygulanması gerektiği yönünde yaptıkları şikayet başvurusunun Mahkemece kabul edildiğini, bu durumda haczedilen eşyaların muhafaza altına alınamayacağını belirterek bu durumun tespiti ile yatırdıkları teminatın iadesine karar verilmesi istemi ile şikayet başvurusunda bulunmuştur. Somut olayda üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri gereğince açtığı bir istihkak davası ya da hacze yönelik hangi maddenin uygulanması gerektiği yönünde yapılmış bir şikayet başvurusu bulunmamaktadır. Kaldı ki bu yönde yapılan başvuru ... ....
Dava, İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak alacaklının açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Somut olayda, Mahkemece alacaklının İ.İ.K 99. Md. uyarınca açmış olduğu davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiştir. Ancak davacı alacaklının dava dilekçesinde, %40 tazminat talebi olduğu halde tazminat hususunda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi, yine birleşen ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/4 esas sayılı dosyası hakkında da olumlu veya olumsuz karar verilmemesi 6100 sayılı HMK'nun 297/2.maddesine aykırı olup, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde, İcra Müdürlüğünün İİK.’nın 99. maddesi gereği istihkak iddiasının reddi davası açılması için taraflarına süre verilmesi kararının iptalinin yanı sıra, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddini de talep etmiştir. Bu durumda Mahkemece, borçlu ile istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin davaya dahili sağlanıp, takip miktarı veya mahcuzun miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harç tamamlattırılarak ve tarafların tüm delilleri toplanarak, çekişmenin istihkak davası prosedürüne göre çözümlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan davanın yanlızca şikayet başvurusu şeklinde görülüp yazılı biçimde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....