Talep, alacaklının açtığı İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet ile terditli olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamı gereğince öncelikle alacaklının şikayet istemi hakkında bir karar verilerek istemin sonuca bağlanması, şikayet kabul edilmediği takdirde terditli açılan davada istihkak davası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, şikayet talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmeksizin istihkak davası ile ilgili olarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Davalı-3.kişi ... Taşımacılık Tur. Ve İnş. Tic. San. Ltd. Şti.'...
Şikayet ve istihkak davasının 6100 sayılı HMK'nın 111. maddesine göre terditli olarak açılmasında yasaya aykırı bir durum yoktur. ( HGK 10.12.2019 T. - 2017/8-1917 E.-2019/1332 K.) Şikayet terditli olarak açılan istihkak davalarının yasal dayanağı İİK'nın 96-97-99. maddeleri olup alacaklıdan mal kaçırma, organik bağ vs. iddiaları şikayette değil, açılacak istihkak davasında dinlenebileceğinden terditli olarak ileri sürülen talepler arasında hukuki bir bağlantı bulunmaktadır. Taleplerin aynı amaca hizmet etmesi iki ayrı talebin bulunmadığı anlamına gelmez. İcra memurunun işlemine karşı şikayette bulunulabileceği gibi istihkak davası da açılabilir. Asli talep olarak bildirilen şikayet kabul edilirse istihkak davası açma yükümlülüğü ortadan kalkacağı için terditli olarak ileri sürülen istihkak davasının görülmesine gerek kalmayacaktır. Bu durum usul ekonomisine de uygun bir hâldir....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 12/02/2015 tarihli haciz sırasında herhangi bir istihkak iddiasında bulunulmamış olup, davacı 3. kişi vekilinin icra dosyasına sunmuş olduğu, 17/02/2015 tarihli dilekçe içeriğinde istihkak iddiasında bulunduğu, bu nedenle İcra Müdürlüğünce istihkak iddiasına karşı itirazların sunulması hususunda İİK 96 maddesi gereğince alacaklı ve borçluya tebligat yapılması hususundaki kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı 3. kişi vekili tarafından masraf verilmediği için istihkak iddiasının alacaklı ve borçluya tebliğ edilmediği, istihkak prosedürü tamamlanmadığı için, 12/02/2015 tarihinde haczedilen malların iadesi yönündeki talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, karar şikayet eden vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Şikayet edenin İİK 97-99 maddelerinin uygulanmasına yönelik temyizi yönünden; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği...
İcra Hukuk Mahkemesince talebin İcra Müdürlüğü işlemini şikayete yönelik olduğu, her ne kadar davacı tarafından davanın istihkak iddiası olarak incelenmesi için 12.06.2014 tarihinde ıslah dilekçesi verilmiş ise de ıslah yoluyla şikayet talebinin istihkak davasına çevrilmesinin mümkün olmadığı ve ıslah talebinin harçlandırılmadığı gerekçeleriyle davacının talebi şikayet olarak değerlendirerek yargılamaya devam edilmiş ve şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası ile İİK 96-97 maddelerinin uygulanmasına yönelik şikayet talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde şikayet talebinin yanında mülkiyet iddiasından da söz edilmiş, ayrıca 12.06.2014 tarihli dilekçe ile de mülkiyet iddiası tekrarlanmıştır....
Mahkemece bozma ilamına uyularak haciz mahallinde üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunan ... isimli şahsın, üçüncü kişi şirket adına temsil ve ilzama yetkili olduğu, icra dosyasında borçlu tarafından 3.şahıs yararına ya da 3. şahıs tarafından bizzat yapılmış bir istihkak iddiasının bulunmadığı, hukuken sonuç doğurabilecek geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından alacaklı tarafa süre verilmesine gerek olmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne, şikayet kabul edildiğinden davacının terditli taleplerinden istihkak davası talebi konusuz kalmakla bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davalı üçüncü kişi vekili temyiz isteminde bulunmuştur. Talep, alacaklının açtığı İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayet ile terditli olarak ileri sürdüğü istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir....
Yukarıda açılandığı üzere iki ayrı dava konusunu oluşturan talep olmadığından şikayet ve istihkak davasının terditli dava olarak birlikte görülmesi mümkün değildir. Yargıtayın şikayet olarak açılmış ancak haczin kaldırılması talebini de içeren taleplerde harcın tamamlanarak istihkak davası olarak görülmesi yönünde kararları var ise de somut olayda alacaklı duruşmada istihkak davası açtığını belirtmemiş, öncelikle şikayetin incelenmesini, şikayetin reddi hâlinde istihkak davası olarak davanın görülmesini istediğinden bu açık talep karşısında istemin istihkak davası olarak nitelemesi de mümkün değildir. Bu nedenlerle icra mahkemesinin şikayet ve istihkak davasının terditli dava olarak açılmayacağından, alacaklının öncelikli talebi olan şikayetin incelenerek karara bağlanması usul ve yasaya uygun olup direnme kararının onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....
Karşı taraf (alacaklı) vekili, dava konusu mahcuzlarla ilgili üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının bulunduğunu, istihkak davası açıldıktan sonra yapılan şikâyet başvurusunda üçüncü kişinin hukuki yararının bulunmadığını, diğer yandan istihkak iddiasının muvazaalı olarak ileri sürüldüğünü, haczin İİK’nun 96. maddesi uyarınca yapıldığını belirterek şikâyet başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “davanın İcra Müdürlüğü’nün 02.01.2012 tarihli kararının iptali istemi ile açıldığı, bu davaya konu haciz işlemi ile ilgili Nazilli İcra Hukuk Mahkemesi’nde ...Esas sayı ile istihkak davası açıldığı, bu davaya ilişkin taleplerin istihkak davası sırasında ele alınıp reddedildiği, bu husus- lara ilişkin karar verilmeyeceği yönündeki müdürlük kararının yerinde olduğu“ gerekçesi ile şikâyet başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu haliyle istem memur işlemini şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 96 ve 99. maddeleri kapsamında şikayet usulüne göre sonuçlandırılması gerekirken, istihkak iddiasının reddine ilişkin hüküm kurulması doğru değildir. Kaldı ki, davacı 3. kişi vekilinin beyanına göre istihkak iddiasının esasına ilişkin bir başka dava da derdest durumdadır. Bu itibarla, başvuru memur işlemini şikayet niteliğinde değerlendirilerek İİK.nun 96 ve 99. maddeleri kapsamında şikayet usulüne göre sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirdiğinden, Dairemizin ... sayılı temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve karar düzeltme isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
Eğer icra memuru ... kiralama konusu malı haczeder ise bu işleme karşı hem ... kiralama sözleşmesinin kiracısı hem de kiralayanı haczi öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayet konusu yapabilir. İcra müdürü ... kiralama konusu malı haczetmez ise yani takibin dışında tutulmasına karar verir ise buna karşı da kiracı veya alacaklı ... kiralama sözleşmesinin geçersiz olduğu veya takip dışında tutulan malın ... kiralama konusunu oluşturmadığı gerekçeleri ile icra mahkemelerine şikayet yoluna başvurabilirler. Öğreti de şikayet yoluna başvurma hakkı olan kiralayanın şikayet yolu istihkak davasına oran ile daha çabuk basit ve ucuz bir yol olduğu için istihkak davasına açmaktan hukuki yarar olmadığı yönünde bir görüş mevcut olup (Kuru, ..., İcra ve İflas Hukuku El kitabı, ... 2004. s. 512), Dairemizin bu konuda verdiği kararlarında kiralayana tanınan şikayet hakkının, kiralayanın istihkak davası açmasını önleyemeyeceği belirtilmektedir....
Kendi adına, üçüncü kişi ya da onun adına vekili, yetkilisi ya da 3. kişi lehine borçlu tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak geçerli istihkak iddiasında bulunulabilir. Somut olayda, şikayet konusu 16.05.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına çalışanı... istihkak iddiasında bulunmuştur. Anılan şahsın, 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunma yetkisi ya da borçlu temsilcisi olmadığı sabit olup haciz esnasında geçerli bir istihkak iddiasında bulunulduğundan sözedilemez. Buna bağlı olarak İcra Mahkemesi'nce verilen takibin devamı kararında 3. kişi olarak hacizde hazır bulunan çalışan ...'...