DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca ve İİK'nın 170.maddesi uyarınca imzaya itiraz istemidir. İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca imzaya ve borca itiraz ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 27/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yasal 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/02/2019 tarihinde başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunun iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla, mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kaldı ki, icra dosyasından davacı borçlunun adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresinin tespit edildiği ve aynı adrese ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir". Somut olayda borçlu tarafından bonodaki imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca TTK'nun 776. maddesi uyarınca bonodaki unsurlar da tamdır. Borçlunun imza atılı bir kağıdın ekleme yapılmak suretiyle bonoya dönüştürüldüğü ve bonodaki alacağa dayanak oluşturan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığına dair iddiaları, ancak genel mahkemelerde açılacak bir menfi tespit davasında incelenebilir....
Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir". Somut olayda borçlu tarafından bonodaki imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca TTK'nun 776. maddesi uyarınca bonodaki unsurlar da tamdır. Borçlunun imza atılı bir kağıdın ekleme yapılmak suretiyle bonoya dönüştürüldüğü ve bonodaki alacağa dayanak oluşturan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığına dair iddiaları, ancak genel mahkemelerde açılacak bir menfi tespit davasında incelenebilir....
İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu ...’a ödeme emrinin 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal beş günlük itiraz süresinin 22.04.2015 çarşamba günü sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 14.12.2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır....
Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından; kira sözleşmesi olarak sunulan sözleşme fotokopi sayfasında herhangi bir imza olmadığı, fotokopi belgede kiranın 20.000 TL olduğu diğer sayfalarda ise imza olmasına rağmen kira bedeline ilişkin hiçbir hüküm olmadığı, şayet alacaklı, sözleşmeyi bu haliyle takibe dayanak yapmış ise takipte asıl kira alacağını 31.600 TL olarak hesaplanmasının hatalı olduğu, kira bedeli tespitine ilişkin derdest davanın mevcut olduğu, bu nedenle borca faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirtilerek takibe süresi içinde itiraz edilmiştir. Davalı, kira sözleşmesinin ilk sayfasında imza olmadığını belirtmiş sonraki sayfalardaki imzaya itiraz etmemiş olduğundan, takibe konu kira bedeline ve kiracılık ilişkisine açıkça itiraz etmediğinden takipteki kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. Sözleşmenin 6. maddesinde kira bedellerinin artırılacağının belirtildiği ve artışların bu maddeye uygun olarak yapıldığı görülmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/11275 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ancak davacı tarafından ilgili takipte imzaya, borca, ferilerine, yetkiye itiraz edildiğini ve itiraz neticesinde İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/445 esas sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Gebze İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verildiğini, ancak bu dava dilekçesindeki beyanların buradaki ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, ilgili dava dilekçesinin mahkemeye sunulduğunu, söz konusu icra dosyasının yetkisizlik kararı ile Gebze İcra Müdürlüğü'ne gittiğini ve orada 2021/6412 esas sayısı ile numara aldığını, borçlu vekilinin dosyaya yine itiraz ettiğini ve bu seferki itiraz sebepleri olarak yine aynı gerekçeleri gösterdiğini, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin imza atmayı bildiğini ve resmi kurumlarda imza kullandığını, İstanbul 6....
a ait olmadığını bonodaki imzaya itiraz ettiklerini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini, takibe konu bononun gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını alacaklı ve ilişkili olduğu kişi veya kişilerce murisin hesabında bulunan yüklü miktardaki meblağın banka hesabından alınabilmesi için düzenlenen sahte bir bono olduğunu, öncelikle takibin iptali ile dosyadan alacaklı vekiline ödenen 203.820,01 TL nin İcra Müdürlüğü hesabına iadesinin ve borca, ferilerine ve imzaya olan itirazlarının dikkate alınarak senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ve alacağın %10'u kadar para cezasına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Borçlular birleşen dava dosyasında icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; murisleri ... hakkında ......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkinin Temmuz 2017 tarihinde başladığını, müvekkili şirketin davacı borçluya mal sattığını, faturalara karşılık olarak müvekkili şirkete ortalama 220 gün vadeli sıralı senetler verildiğini, dava dışı Turgay Uçal'ın söz konusu senetlere aval olarak imza attığını, Turgay Uçal'ın T1 abisi olduğunu, ödenmeyen senetlere ilişkin takip başlattıklarını, borçlunun senetteki imzaya ve borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla borçlu tarafından yapılan borca ve imzaya itirazın reddini istemiştir....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, takip dayanağı bononun ön yüzünde ''bu senet ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/497 ESAS - 2021/309 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Bursa İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığından borca ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini, bono üzerindeki müvekkiline atfolunan imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini, ödeme emrinde icra dairesinin banka hesap bilgilerinin ve alacaklı vekilinin banka hesap bilgilerinin yer almadığını belirterek itirazlarının kabulüne...