Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, aldırtılan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, Güzel Sanatlar Fakültesinden yeniden rapor alınması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

İcra Müdürlüğünün 2022/8387 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Aldırılan bilirkişi raporuna göre takip dayanağı senette davacı borçluya atfedilen keşideci imzalarının davacı borçlu el ürünü olduğu anlaşıldığından, davacı borcu ödediğini de İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden birisi ile ispat edemediğinden, davacının imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

İcra Müdürlüğünün 2018/10655 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip açıldığını, bu takibe ve borca itiraz ettiklerini, takip dayanağı senet suretlerinin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğini, senetlerin tanzim tarihi ve vade tarihi ile alacaklı bölümünün sonradan yazıldığını, senetlerin kambiyo senedi niteliği taşımadığını, davacının takip alacaklarına borcu olmadığını, takibe ve borca itirazının kabulünü, takibin iptalini, yargılama giderlerinin, avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini, talep etmiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca ve İİK'nın 170.maddesi uyarınca imzaya itiraz istemidir. İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca imzaya ve borca itiraz ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 27/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yasal 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/02/2019 tarihinde başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunun iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla, mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kaldı ki, icra dosyasından davacı borçlunun adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresinin tespit edildiği ve aynı adrese ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir". Somut olayda borçlu tarafından bonodaki imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca TTK'nun 776. maddesi uyarınca bonodaki unsurlar da tamdır. Borçlunun imza atılı bir kağıdın ekleme yapılmak suretiyle bonoya dönüştürüldüğü ve bonodaki alacağa dayanak oluşturan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığına dair iddiaları, ancak genel mahkemelerde açılacak bir menfi tespit davasında incelenebilir....

    Yine İİK'nun 170/a maddesi uyarınca; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir". Somut olayda borçlu tarafından bonodaki imzaya itiraz edilmemiştir. Ayrıca TTK'nun 776. maddesi uyarınca bonodaki unsurlar da tamdır. Borçlunun imza atılı bir kağıdın ekleme yapılmak suretiyle bonoya dönüştürüldüğü ve bonodaki alacağa dayanak oluşturan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığına dair iddiaları, ancak genel mahkemelerde açılacak bir menfi tespit davasında incelenebilir....

      İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu ...’a ödeme emrinin 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal beş günlük itiraz süresinin 22.04.2015 çarşamba günü sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 14.12.2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır....

        Davalı alacaklı ciro yolu ile son hamil olduğundan buna ilişkin şikayet yerinde görülmemiştir. Dayanak çek 11.08.2017 keşide tarihli olup Y. 12 HD nin 2012/18960- 35567 EK sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere dayanak çekin ibraz süresi içerisinde (10 gün) 15.08.2017 tarihinde takibe konulduğundan yasal sürede ibraz edildiğini kabulü gerekeceğinden buna ilişkin şikayet de yerinde görülmemiştir. İmzayla itiraz noktasında bilirkişi H. Şahin den 19.06.2019 tarihli rapor alınmış raporda imzanın davacı şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı belirlenmiş mahkememizce raporun içeriğine ve sonucuna değer verilmiş TSM kaydına göre de şirketin münferit yetkili 2 yetkili bulunduğu anlaşıldığından imzaya itirazın kabulüne " karar verilmiştir....

        Bu hukuk dalının amacı, bir yandan takip alacaklısının alacağına kavuşması için borçlu veya üçüncü kişilerin çıkarabilecekleri zorlukları ortadan kaldırmak, diğer yandan kötü niyetli takiplere karşı takip borçlusunun kendisini korumasını sağlayacak hukuki çareler bulmak, bu arada takipten etkilenen üçüncü kişilerin menfaatlerini korumak, takip işlemlerinin yapılması sırasında insan hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemektir. İcra iflas hukukunun en önemli kaynağı İcra ve İflas Kanunu olup, bu Kanun icra ve iflas takibinden, tahsile kadar uygulanması gereken usul hükümlerini düzenlemektedir. 13. Kambiyo senetleri hakkındaki özel takip usulleri İİK’nın 167 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlu, beş gün içerisinde itirazını sebepleriyle birlikte bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmek zorundadır. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebepleri imzaya itiraz ve borca itiraz olarak ikiye ayrılır 14....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/470 ESAS - 2021/765 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; aleyhine İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün 2019/12779 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibe konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiğini söyleyerek itirazın kabulünü istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emrinin 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, takibin kesinleştiğini, söyleyerek davanın reddini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu