Dolayısıyla ilk derece mahkemesince, davacı tarafın, borçlu asilin hukuki işlem ehliyeti bulunmadığı iddiasına dayanan şikayet sebeplerinin esasının incelenmesi, yine imzaya itiraz talebi yönünden de davacı vasisinin sağlık mazeretine ilişkin belge ve raporların sorularak celbi ve sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hüküm tesisi cihetine gidilmesi hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun sair sebepler bu aşamada değerlendirilmeksizin kabulü ile, HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen imzaya itiraz davası sırasında davalı vekili 31/01/2006 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 31/01/2006 günlü dilekçesinde "teminatsız olarak takibi durdurduğu bu nedenle H.S.Y.K.'ya şikayet ettikleri” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim ...'ın red talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince (150.00.- YTL) para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tüm bu nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve yeterli olmasına, imzaya itiraz davasında cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı gibi bekletici mesele de yapılamayacağına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2021 NUMARASI : 2021/148 ESAS, 2021/403 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından müvekkili hakkında Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2020/5877 E sayılı dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, Bursa 7.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/239 E sayılı dosyasında yetkiye, imzaya ve borca itiraz edildiğini, dava neticesinde haklı davalarının kabulüne ve Bursa İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine karar verildiğini, takibe İzmir İcra Müdürlüğü'nde devam edildiğini, İzmir 27....
HD'nin 2016/31285- 2018/3912, 2013/20925- 2013/29843 Esas-Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.) bu doğrultuda davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğunun anlaşılmasına, borca ve imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan menfi tespit davaları ile aynı nedenlerle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan davaların kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı gibi bu davaların icra mahkemesince bekletici mesele yapılamayacak olmasına (Yargıtay 12....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Öte yandan İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (beş) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Bu durumda borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğuna göre ödeme emrinin tebliğ edildiği 08.10.2014 tarihinden sonra borçlunun 08.12.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı itiraz yasal beş günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, birleşen dosyada tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek, asıl dosyada imzaya ve borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken esası incelenmek suretiyle yazılı şekilde takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
tüm ferilerine açıkça itiraz ettiğini beyan ederek icra takibinin durdurulmasına ve iptaline tazminata ve para cezasına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; yetkilisi olduğu şirketinin resmi ve özel kurumlardaki işleri için dilekçeye dönüştürülmek suretiyle kullanılması amacıyla açığa imza atılan boş kağıtların avukat olan alacaklıya verildiğini, boş kağıtlardan birinde bulunan imzanın görüntüsünün alacaklı tarafından veriliş amacına aykırı olarak bilgisayar ortamında kopyalanarak kullanıldığını, senet içeriğinin de bilgisayar ortamında sahte bir şeklide oluşturulduğunu, bu nedenle senetteki keşideciye atfen atılmış imzaya itiraz ettiğini, sahte senetten dolayı borcu olmadığını bu nedenle borca, imzaya, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini belirterek takibin İİK’nın 170/3 hükmü gereğince durdurulmasına ve alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2018/921 ESAS - 2020/457 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekteki imzanın şirket yetkilisi olarak kendisine ait olmadığını belirterek yetkiye ve imzaya itiraz etmiştir....