Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı borçlu T1 tarafından takibe konu bonoya ilişkin olarak açılan imzaya itiraz davasında, İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/649 Esas, 2019/839 Karar sayılı kararı ile imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına 17/12/2019 tarihinde karar verildiği, hükmün davalı/alacaklı T3 tarafından istinaf edildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2020/210 esas, 2021/112 karar sayı ve 04.02.2021 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/4050 esas, 2021/9190 karar sayı ve 20.10.2021 tarihli kararı ile onanmasına karar verildiği, kararın 20/10/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde borçlu yasal süre içinde imzaya veya borca itiraz ederse, İİK’nun 170/3 ve 169a/5. maddeleri gereğince takip durur. İtirazın kabulü kararının kesinleşmesi, takibin iptali sonucunu doğurur ve hacizler kalkar....

GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca, imzaya itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir. Adana 13.İcra Müdürlüğünün 2019/15436 esas sayılı dosyasının incelenmesinde Alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde icra müdürlüğünün yetkisine ,takibe ve borca , imzaya itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

belirtmediğini, incelemeye konu imzanın diğer incelenen imzalarla uyuşmadığını belirtmişse de, incelenen diğer imzaların birbiriyle uyuştuğu yönünde bir ibare yer almadığını ileri sürerek imzaya itirazın reddine ve imzaya itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan borçluların %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

Somut davada mahkemece, davacı borçlu şirketin imzaya itiraz dışındaki taleplerinin hiç biri değerlendirilmeden sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır . O halde, İlk Derece mahkemesince, HMK.nun 297/2.maddesi gözeltilmek suretiyle borçlunun imzaya itiraz dışında itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre infazı mümkün ve anlaşılabilir nitelikte tüm taleplerle ilgili olarak tek tek karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden sadece imzaya itirazın incelenmesi suretiyle sonuca gidilmesi isabetsiz olduğundan davacının istinaf başvurusunun belirtilen sebeplerle kabulü ile HMK'nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

Davalı vekili, davacı-borçluya karşı başlatılan takipte ödeme emrinin tebliğinden sonra davacı-borçlunun sadece söz konusu çekin bankaya ibraz edilmemiş olması nedeniyle İcra Hukuk Mahkemezi nezdinde şikayet yoluna müracaat ettiğini, çekteki imzaya itirazda bulunmadığını, davacının şikayetinin reddine karar verildiğini, icra dosyasının işlemsiz kalması nedeniyle düştüğünü, icra dosyasının 23.06.2009 tarihinde yenilendiğini ve 25.06.2009 tarihinde ödeme emrinin ve çek suretinin davacı-borçluya yeniden tebliğ edildiğini, ancak davacı-borçlunun yasal süresinde ödeme emrine itiraz etmediğini, davacıya iki kez ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve davacının çekteki imzaya itiraz etmediğini, haksız fillere ilişkin 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığını, davacının çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunmadığını, çek zayi davası açmadığını, bu durumun davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, dava kobusu çekin bankaya...

    göre yerinde olmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayet ve borca itirazın(mirasın reddine dayalı) HMK'nın 114/1- ı ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan Usulden Reddine, İmzaya ve borca itirazın Reddine" karar verildiği görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takip üzerine borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, tahrifata ilişkin şikayet ile birlikte imzaya ve borca itiraz edilmiştir. Mahkemece yalnızca imzaya ve asıl alacak olan borca ilişkin itiraz ile ilgili inceleme yapıldıktan sonra, takibe konu bonolarda tahrifat da olmadığı gerekçesi ile davanın tümden reddine karar verilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin işin yoğunluğundan ve işin hallolması için bazı formlar doldurduğunu, davalının forma senet formatında bölüm ekleyerek müvekkilin yanılmasına neden olduğunu, müvekkilin normal bir forma imza attığını düşünürken kambiyo takibine maruz kaldığını, herhangi bir senede imza atmadığından imzaya itiraz ettiğini, alınan raporlarda imzaların müvekkile ait olduğu belirtildiğinden mahkemece davanın reddine ve tazminata karar verildiğini, cevap dilekçelerinde ve duruşmalarda borca itiraz edilmiş olmasına rağmen mahkemece borca itiraz konularına hiç değinilmediğini, sadece imzaya itiraz davası açılmış gibi karar verildiğini beyanla; ilk derece mahkemesince verilen kararın bozulmasını talep etmiştir....

      Ayrıca borçlu vekilinin ileri sürdüğü imzaya itiraz ile kambiyo senedine dair olmadığına yönelik iddialar 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığından şikayet ve itirazlarında süre aşımından reddine karar verildiği" şeklindeki gerekçe ile " Usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine, Sair şikayet ve itirazların süre aşımından reddine, Yasal şartlar bulunmadığından davalı lehine tazminat ve para cezası takdirine yer olmadığına," karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu