Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bakanlığı'na talepte bulunduğu, idarenin 30 günlük yasal ödeme süresinin takip tarihi olan 17.04.2013 itibariyle geçtiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından yerinde değildir. 2-Borçlunun şikayet nedenleri arasında bulunan haciz ihbarnamesi ile talep edilen miktarın fazla olduğu yönündeki şikayeti hakkında İcra Mahkemesince olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu konuda bir karar verilmesi için mahkeme kararının bozulması yoluna gidilmiştir....

    İYUK' nun 28. maddesinde yer alan prosedüre uyulmadığı şikayeti, İİK'nun .../.... maddesi uyarınca ... günlük süreye tabidir. Bu süre icra emrinin tebliğ tarihinden başlar. Somut olayda borçlu İdareye icra emri 07.....2015 tarihinde tebliğ edilmiş, yedi günlük süreden sonra 27.....2015 tarihinde şikayet başvurusu yapıldığı anlaşıldığından, Mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,... TL peşin harcın temyiz edene iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra takibinde takipten sonrası için ilamda hükmedilen alacaklara ve yine ilamda bildirilen faiz talep edilmiş olup faize faiz talebi bulunmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değil ise de; borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet nedenlerinin yanında şikayet dilekçesinin (3) nolu bendinde “hangi alacak kalemi için hangi faiz çeşidinin uygulanacağı yazılmamıştır” şikayetinde bulunmakla tüm alacak kalemleri için faize itiraz etmiş olup borçlunun bu yöndeki şikayeti bilirkişi raporu ile karşılanmamıştır. Bu durumda, bilirkişiden bu hususta denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken sadece yargılama giderine ilişkin faiz hesabı yapan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir....

        (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 15.04.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Borçlu vekilinin talebi ilama aykırılık şikayeti mahiyetinde olup, süresiz olarak ileri sürülebileceğinden sair temyiz itirazlarının reddine, Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. (HGK'nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 Esas, 2000/746 Karar) Bu durumda Mahkemece faize ilişkin hesap yapılarak fazlaya ilişkin kısmın iptaline karar vermek gerekirken icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlular aleyhine alacaklı tarafından, işe iade ilamına dayalı olarak, ilamlı takip başlatıldığı, icra emriyle; 6.840,00 TL net dört maaş tutarı ile 345,75 TL işlemiş faizin ödenmesinin istendiği, borçlu vekilinin ilama aykırı talepte bulunulduğu şikayeti üzerine; Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. HGK’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas-1997/776 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür....

              Borçlunun, yukarıda belirtilen borç muhtırasına yönelik iddiaları, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, yaralama nedeniyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulması doğru ise de; davalının davacıyı yağmaya teşebbüs suçundan şikayeti sonucunda davacı hakkında ceza davasının da açıldığı gözetildiğinde, davalının sırf zararlandırma kastının bulunmadığı, şikayet için yeterli emare olması nedeniyle davalının yasal şikayet hakkını kullandığı sonucuna varılarak, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    İlama aykırılık şikayeti yönünden; Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2019/672 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, örnek 4- 5 uyarınca Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/156 Esas 2019/382 Karar sayılı kararına istinaden şikayet olunan alacaklı tarafından şikayetçi borçlu Axa Sigorta A.Ş.'ye karşı başlatılan takip olduğu, ilamın hüküm kısmında sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tazminata mahkum edildiği, gerekçede de sorumluluk miktarının belirtildiği, icra emrinde ise şikayetçi borçlunun sorumlu olduğu miktarın gösterilmediği, bu nedenle icra emrinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Mükerrer takip şikayeti yönünden; Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2019/670 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, örnek 4- 5 uyarınca Kumluca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/156 Esas 2019/382 Karar sayılı kararına istinaden şikayet olunan alacaklı tarafından dava dışı borçlu Şadi Aşgın ve Nebi Değirmenci'ye karşı başlatılan takip olduğu görülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu