WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu vekilinin takip dayanağı ipoteğin, limit ipoteği olup ilam niteliği taşımadığı ve bu nedenle de ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki başvurusu; ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. İlamlı icra takibinde, ilama aykırılık kamu düzenine ilişkin olduğundan, anılan başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). Bu nedenle Mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Somut olayda, mahkemece aldırılan 07.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda, dosya hesabı yapılırken “90.073,61 TL takipte kesinleşen miktar” üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Borçlunun ilama aykırı hesap yapıldığı iddiası süresiz şikayet olduğundan, icra emrinde talep edilen alacak miktarının, ilama uygun olup olmadığı tespit edilmeksizin, takipte kesinleşen miktar esas alınarak dosya hesabının yapılması isabetsidir. Öte yandan, HGK'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. - 1997/776 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur....

      (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        in ayrı ayrı Beraatlerine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde katılan tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığı'nın bozma istemli tebliğnamesi ile dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanıklar hakkında müştekinin, ilama dayalı olarak müştekiye teslim edilen yere tekrar işgal ettikleri iddiasıyla şikayet ettiği göz önüne alındığında iddianın ispatlanması halinde eylemin İİK'nun 342.maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 290.maddesi uyarınca umumi hükümler dairesinde cezalandırılmasının gerekeceği, her ne kadar İİK'nun 349.maddesinde şikayetin dilekçe ile veya şifahi beyanla İcra Mahkemesine yapılacağı hükmünü içermekte ise de, İİK'nun 342.maddesinde müştekisinin şikayeti aranmadığı gibi, "umumi hükümler" dairesinde cezalandırılacağının öngörülmesi karşısında yargılamanın iddianame ile açılacak dava üzerine İcra Mahkemesince yerine getirilmesinin icap ettiği, bu nedenle sanıklar hakkında şahsi dava...

          Mahkemece haczedilmezlik şikayeti kabul edilmiş ancak İcra veznesine giren paraların iadesi talebinin reddine karar verilmiş olup sonuç olarak kısmen kabul ve kısmen ret kararı yerindedir. Böylece talebin kısmen kabul gereği Mahkemece, borçlu yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiği için lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdiri ve yargılama giderlerinin paylaştırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) tarihteki koşullara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). O halde, Mahkemece, borçlunun şikayetlerinin esası incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Temyiz Sebepleri Borçlu temyiz dilekçesinde özetle; borçlunun şikayet konusu taşınmazda mülkiyet hakkı olduğu ve meni müdahale kararının hükümsüz kaldığı ve yine şikayet dilekçesini tekrarla, şufa davalarının derdest olduğu iddialarını tekrarla geldiği görülmektedir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ilama dayalı takipte takibin iptali talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. Maddesi göndermesi nedeniyle HMK 367/1. Maddesi 3. İİK 26. ve devamı maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru nedenleri arasında aynı ilamdan kaynaklı birden fazla takip yapılamayacağı şikayeti de bulunmaktadır. İcra Mahkemesi'nce bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, anılan şikayet değerlendirilerek oluşacak kanaate göre bir karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmamıştır....

                  Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,borçlu vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle Mahkemece, borçlu vekilinin ilama aykırı şekilde fazla yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, aylık ev giderleri, aylık eleman giderleri ve tatil giderleri talep edildiği iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetin de süreden reddi isabetsizdir....

                    Sürenin sona ermesi ile birlikte, şikayet hakkı da sona ereceğinden, artık şikayeti yoluna gidilemez. Buna rağmen şikayet ileri sürülmüş ise, icra mahkemesi işin esasını incelemeden şikayeti sürenin geçmesi nedeniyle reddetmelidir. (Pekcanıtez, Hakan / Şimil Cemil, İcra ve İflas Hukukunda Şikayet, İstanbul 2017 s.142) Özetle kesinleşmeden icraya konulamayacak bir ilamın kesinleşmeden icraya konulduğu bu nedenle takibin iptal edilmesi talebine yönelik şikayet kamu düzenine ilişkin olup ilama aykırılık şikayeti içerisinde yer aldığından süreye tabi değildir. Taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar ile kişiler ve aile hukukuna ilişkin kararlar dışındaki kesinleşmeden icraya konulamayacak kararların ilamlı icraya konu edilmesine yönelik şikâyetlerin yedi günlük süreye tabi olması gerektiğine ilişkin bir ayrımı haklı kılan bir yasal düzenleme bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu