Davacı yan ilama dayalı olarak yapılan icra takibinde icra emrinde talep edilen faiz ile takip sonrası döneme ilişkin yapılan faiz hesaplamasının, faiz oranlarının ilama aykırı olduğunu, döviz borcunun TL'ye çevrilmesi sırasında da hatalı kur alındığını iddia etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin ve fer'i müdahil vekilinin istinaf talebinin kamu düzenine aykırılık yönünden incelenmesi ile, işbu davada davacı yan şikayet yolu ile ilamlı icra takibinde fazla talep edilip tahsil edilen faiz miktarının istirdatını talep etmektedir. Bir başka anlatımla davacı yan şikayet yolu ile ilamlı icra takibindeki icra kapak hesabının hatalı olduğunu, ilama aykırı bulunduğunu ileri sürmektedir. Açıklanan bu durum karşısında icra işlemine ilişkin olarak açılan işbu davanın icra hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ilama aykırılık şikayeti ile birlikte aynı ilamdan kaynaklı alacaklar için iki ayrı takip başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu, gerçeğe aykırı olarak faiz talebinde bulunulduğunu ileri sürerek takibin iptaline, alacaklı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II....
İİK. 16/1. maddesinde "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı İcra Mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten itibaren yedigün içinde yapılır" 2. maddesinde ise, “bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir” hükmü yer almaktadır. Kamulaştırmasız elatma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamda taşınmazın mülkiyeti tartışma konusu yapılmayıp tazminat hususu tartışıldığından ilam taşınmazın aynı ile ilgili kabul edilemez. Bu hali ile HMK 367/2. maddesi kapsamına girmediğinden kesinleşmeden takip konusu yapılabilir. İlamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı ve 6111 sayılı Yasa nedeniyle takip yapılamayacağı yönündeki şikayet ilama aykırılık iddiası da içermediğinden İİK. 16/1. madde kapsamında kalıp incelenmesi süreye tabidir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, para alacağına ilişkin ilama dayalı takipte, ilama aykırılık nedeniyle icra emrinin ve takibin iptalinin gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır. Şikayet nevi itibariyle süresizdir. Takibe dayanak ilamın istinaf talebi üzerine kaldırılmış olmasına rağmen icra müdürlüğünce icra emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, takibin ilk olarak Adana 7. İş Mahkemesi'nin 2016/143 E 2018/319 K sayılı kararına binaen başlatıldığı, dayanak ilama karşı borçlu tarafından tehiri icra talepli istinaf kanun yoluna başvurulduğu, icranın geri bırakılması kararı ile takibin durduğu, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 2018/3029 E 2019/1403 K sayılı kararı ile istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verildiği ve alacaklının aleyhine olacak şekilde bir kısım alacak miktarları düşürülerek kesin olmak üzere yeniden karar verildiği, bunun üzerine alacaklı vekilinin tekrardan talepte bulunduğu ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8....
Borçlunun iddiaları, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir....
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK' nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). Somut olayda, takip dayanağı ilamın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 23.03.2015 tarihli kararı ile sadece faiz başlangıçları yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Bu durumda faiz şikayetinin süresiz şikayet olduğu dikkate alınarak düzeltilerek onama ilamı da gözetilerek borçlunun faiz şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, müvekkilinin dayanak ilam gereğince sorumluluğunun 50.000,00 TL ile sınırlı olduğunu; ancak icra takibinde ilama aykırı olarak hem 4.723,30 TL'den hem de 72.719,82 TL'den sorumlu tutulduğunu, icra takibinin iptalini talep etmiştir. Alacaklı vekili, borçlunun dayanak ilama göre müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğunu, takibin ilama aykırı olmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise icra emrinin ilama aykırı kısmının düzeltilmesine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu tarafça, temyize konu şikayet ile aynı gün .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/559 Esas sayılı dosyasında yapılan şikayet başvurusunda da takip dayanağı ilama dayalı olarak birden fazla takip başlatıldığından bahisle .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/7106 Esas sayılı takibin iptalinin talep edildiği, anılan şikayetin 08.10.2013 tarihinde karara bağlandığı görülmektedir. Bu durumda, aynı konuda derdest bir şikayet mevcut olduğundan, Mahkemece derdestlik nedeniyle ret kararı karar verilmesi gerekirken şikayetin esasının incelenerek hüküm kurulması isabetsizdir....