3)İİK’nın 333/a maddesine aykırılıktan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı bulunan “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun takibinin şikayete bağlı suçlardan olması, İİK’nın 347. maddesinde; şikayet hakkının, suçun işlenildiğinin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay, her halde fiilin işlenildiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşeceğinin öngörülmüş olması ve somut olayımızda, suç tarihi takibin kesinleştiği tarih olup, icra takibinin 28.06.2011 tarihinde kesinleştiği ve müşteki vekilinin icra takip dosyası içeriğine göre fiilin işlendiğini daha önce öğrendiğine dair bir bilginin de bulunmaması karşısında; şikayetçi vekilinin takibin kesinleştiği 28.06.2011 tarihinden itibaren bir yıllık süre geçtikten sonra 26.11.2012 tarihinde şikayetçi olması nedeniyle sanık hakkındaki şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİ gerekirken yazılı şekilde beraat karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün BOZULMASINA...
İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK 363. madde de gösterilmiş olup buna göre icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararların kesin olup istinaf kanun yoluna başvurulması...
Borçlunun, takip dayanağı bononun teminat senedi olarak verildiği iddiası İİK.'nun l69. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup bu iddianın kabulü halinde aynı kanunun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken başvurunun İİK 170/a maddesi kapsamında şikayet olarak vasıflandırılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......
Sayılı dosyasından satış kararının iptalini, satışın durdurulmasını talep ettiğini, bu talebin reddine dair verilen kararlar kesin olduğunu, İİK 363 ncı maddesi gereğince istinaf talep edilemeyeceğini, kesin nitelikte bir karara karşı istinaf talep edilmiş olduğundan iik 363/4 uyarınca satışın durdurulmasına karar verilemeyeceğini, İlk derece mahkemesi hükmü her ne kadar hatalı olarak tanzim edilmişse de neticede şikayetlerinin reddine ilişkin hüküm kurulduğunu, esasen şikayetlerinin reddine ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğunu, somut olayda da borçlu şikayetçinin icra mahkemesinden satış kararının iptalini talep etmesi, satışın durdurulmasını talep niteliğinde olup İİK.'...
GEREKÇE:Uyuşmazlık; İİK.nun 36. maddesi uyarınca mehil belgesi alınabilmesi için yatırılan teminat miktarına ilişkin şikayet niteliğindedir....
Borçlu, icraya itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini İİK'nun 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak talep etmesinde hukuki yararı vardır. Mahkemece borçlunun, şikayet dilekçesinde yazılı şikayet nedenlerinin incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, icra dosyasına yapılan itiraz nedeniyle borçlunun şikayet başvurusunda hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle istemin yazılı şekilde reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu vekilinin, asıl şikayet dosyası ile birleşen itirazında ... 10. Aile Mahkemesi'nin 05/12/2012 tarihli tedbir nafakasına ilişkin ara kararına dayalı olarak ... 15. İcra Müdürlüğü'nün 2013/20 E. sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takipte, takibin kesinleşmesi sonrası borcun kısmen ödendiği iddiası ile İİK 71/1. maddesi uyarınca takibin iptalini talep ettiği, yapılan ödemelerde nafaka borcuna ilişkin açık atıf yer almadığı gibi, aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödeme bulunmadığı, yapılan ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğunun da ispat külfeti üzerine düşen borçlu tarafından ispatlanamadığı anlaşılmış olup açıkça nafaka borcuna atıf bulunan 15/02/2013 tarihli 2.100 TL'lik ödeme yönünden şikayetin kısmen kabulü ile bu kısım yönünden takibin iptaline, kalan alacak kısmı yönünden itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-İİK'nın 349/6 maddesi yerine 349/5. maddesi uyarınca şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, 2-Şikayet hakkının düşürülmesi kararı ile birlikte vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin şikayet hakkının düşürülmesine yönelik temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm fıkrasından “349/5” bölümü çıkartılarak yerine “349/6” ibaresi eklenmek ve vekalet ücretine yönelik kısım tamamen çıkartılmak suretiyle, hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : İİK'nun 333/a ve 345/a maddelerine muhalefet etmek HÜKÜM : İİK'nun 347. maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine I- Sanıklar hakkında İİK’nun 333/a maddesindeki suçtan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Atılı suçun takibi şikayete bağlı olup, takibin kesinleştiği 12.10.2008 tarihi itibariyle suçun oluşmasına karşın, İİK'nun 347. maddedeki bir yıllık süre geçtikten sonra 27.10.2011 tarihinde şikayette bulunulması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesi gerektiği anlaşılmakla, sonucu itibariyle verilen düşme kararı doğru olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanıklar hakkında İİK’nun 345/a maddesindeki suçtan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Atılı suçun oluşabilmesi için öncelikle, İİK’nun 179 ve 6762 sayılı TTK’nun 324. maddelerinde öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle...
İcra Ceza Mahkemesi 2012/209 Esas sayılı dosyasında şikayet hakkının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmakla, aynı suçtan şikayet edilen sanıklar hakkında davanın reddi gerekirken yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi, Kabule göre de; Şikayet hakkının düşürülmesi kararı ile birlikte vekalet ücretine hükmedilmeyeceği halde sanık ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu sebeple yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 10/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....