Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2020/206 E. Sayılı dosya üzerinden icra takibine geçilmiş davalı borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile takibin borca itiraz nedeniyle durdurulduğunu, yapılan itirazın geçersiz olduğunu, takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptal edilmesi gerektiğini, şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/206 E. sayılı icra takibinin durdurulmasına ilişkin işlemin iptali ile icra takibinin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı şirket tarafından açılmış huzurdaki davanın, müvekkilini zarara uğratmaya yönelik olduğunu, kesinlikle kötü niyetle açıldığını, Dava konusu memur işleminin yapıldığı icra takip dosyası, davacı şirketin arsa sahibi olduğu "Kordonboyu Mah. Ankara Cad....

İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur. " düzenlemesi kabul edilmiştir.Borçlu aleyhine, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatılmıştır. Borçlu, İcra Mahkemesine başvurusunda; Bakanlar Kurulu'nun 2010/744 sayılı Kararnamesi ile takibe konu borcunun vadesinin 01.09.2011 tarihine kadar ertelendiğini ileri sürerek, henüz muaccel olmayan borç bakımından hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu açıklayarak, icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Borçlunun bu başvurusu, mevcut haliyle borca itiraz niteliğindedir....

    süresi içerisinde itiraz ettiğinden takibin durdurulduğu, icra müdürlüğünce itirazın ödeme emri tebliğinden önce veya sonra yapılmasının değerlendirilemeyeceğinden talebin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından bu işlem şikayet edilmiş ise de; davalı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden ancak icra müdürlüğünce ödeme emri düzenlendikten sonra itiraz ettiği İİK'nun 62/1 maddesinde " itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. " hükmü yer almakla birlikte borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazı geçerli olup icra müdürlüğünce alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi talebinin reddine ilişkin işlemi yerinde...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/08/2021 NUMARASI : 2021/311 ESAS 2021/511 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı T4 tarafından takibe konu bononun Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/48723 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine konu edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine davalı T4'in ilgili bonoyu T5 ciro ile devrettiğini, bu sefer davalı T5 tarafından aynı bononun kambiyo senetlerine mahsus Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/259322 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, her iki davalının vekilinin aynı kişi olması ve takiplere dayanak bono dikkate alındığında takibin mükerrer takip niteliği...

    Kaldı ki, davalının takipte vekille temsil edilmesi nedeniyle ödeme emrinin davalı vekiline tebliğ edilmesi gerekir ise de, takibin öğrenilmesi üzerine davalı vekilinin borca itiraz etmesi karşısında, davalı vekiline ödeme emrinin tebliğinin istenilmesinde hukuki yarar yoktur. Takibin durdurulmasına ilişkin icra memur işleminin davacı tarafça şikayet konusu yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının yasal süresi içinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşıldığından, şikayete konu icra memur işleminde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

    İlk derece mahkemesi kararında özetle: Alacaklı T1 vekili T2 tarafından borçlu T3 hakkında Şanlıurfa 2.İcra Dairesinin 2018/1160 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığı, borçlu T3 yetkiye ,faize ve borca itiraz etmesi sonucunda İcra dairesince takibin durdurulup yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Viranşehir İcra Dairesine gönderildiği,dosyanın 2019/127 esas numarasını aldığı,Viranşehir İcra Dairesi tarafından borçluya ödeme emri gönderildiği,ödeme emrinin borçluya 24/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 23/09/2019 tarihli yetkili memur yada müdürün havalesi olmayan borca itiraz dilekçesiyle borca itiraz edildiği ve itiraz sonucunda icra müdürüne vekaleten görevli Serhat Karagöz tarafından 05/01/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmakla; her ne kadar alacaklı vekili tarafından havalesiz borçlunun itiraz dilekçesiyle takibi durduran icra müdürünün işlemine karşı şikayette bulunulmuşsa da; borçlunun 24/09/2019 da ödeme...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 30/12/2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamesinin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31/12/2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, bu sebeple davacı tarafın borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan, davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10/01/2022 tarihinde açtığından yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatteyse esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının yetki itirazının kabulüne, Biga İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, davacı-borçlu açısından İstanbul İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunun tespitine dair karar verilmiştir....

    Sayılı dosya üzerinden icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile takip, borca itiraz nedeniyle durdurulduğunu, davalı borçlu aleyhine 03.01.2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, 08.01.2020 tarihinde 77 barkod numaralı Örnek No:25 Ödeme Emri oluşturularak 15.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu, icra takibinden UYAP sistemi üzerinden haberdar olduğunu belirterek 10.01.2020 tarihinde icra takibine itirazda bulunmuş ise de, itirazın kanuni düzenlemelere uygun şekilde gerçekleştirilmediğini, ödeme emrinin 15.01.2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, itiraz süresinin 22.01.2020 itibari ile dolduğu ve anılan süre zarfında icra müdürlüğüne yapılan herhangi bir itirazın bulunmadığını, davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiği ve icra müdürlüğü kararının kaldırılması gerektiğini, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce gerçekleştirdiği itiraza dayanılarak icra takibinin...

    Sayılı dosyasından davacıya gönderilen ödeme emri davacı tarafından tebellüğ edildikten sonra, davacının borca itiraz dilekçesindeki kendi maddi hatasından ötürü, takibin durdurularak hacizlerin kaldırılması talebiyle birlikte memur muamelesini şikayet yoluna başvurduğunu, davanın açılabilmesi ve kabul edilebilmesi için İİK m.16'daki tanıma uygun olması gerektiğini, mahkeme kararının İİK m.16 hükmünü dikkate almadığını, davacı taraf dava dilekçesinde, borca itiraz dilekçesindeki maddi hatadan dolayı geçerli itirazda bulunamadığını, yani kendi kusuruyla itiraz edemediğini ikrar ettiğini, memur muamelesini şikayet davasının kabul olunabilmesi için, memurluğun bir hata yapmış olması gerektiğini, memurluğun hiçbir hata yapmadığı bir durumda, memur muamelesini şikayet etmenin mümkün olmadığını, hiç kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağını, mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık borca itiraz eden davacının İ.İ.K.nun 82.maddesi geregince haczedilemezlik şikayetine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      UYAP Entegrasyonu