Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK. nun 97/1. maddesi, icra müdürüne ( 3. kişinin istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlunun itirazı halinde ) dosyayı re’ sen ve derhal icra mahkemesine göndermek, İcra Mahkemesine ise icra dosyası içeriğine göre “ takibin devamına veya talikine karar vermek “ görevi yüklenmiştir. Yasal düzenleme çok açık olup, İcra Mahkemesince , İcra Müdürlüğü’ nün İİK. nun 97/1. maddesine ilişkin talebi üzerine vereceği karar, “ takibin devamına veya talikidir”, başka bir karar verilemez. İcra Mahkemesi, 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebilir....

    İİK'nın 96. madesine göre borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir. İİK'nın 97. maddesine göre istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra Mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir. İİK'nın 99. maddesine göre haczedilen şeyin, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir....

    Davacı taraf istihkak iddiasında bulunan 3.şahıs şirket ile borçlu arasında organik bağ bulunduğu, şirketin aile şirketi olduğu dolayısıyla İİK 97/1 maddesi uyarınca takibin taliki veya devamı konusunda icra müdürlüğünce dosyanın icra mahkemesine gönderilmesi yönündeki talebinin reddedildiği icra müdürlüğü kararının hatalı olduğu beyan edilerek bahsi geçen madde uyarınca mahkememizce karar verilmesini talep etmiştir. İcra Müdürlüğü’nün 15.09.2020 tarihli kararı incelendiğinde; borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile haciz adresinin farklı olduğu, borçlunun haciz mahallinde bulunmadığı, haciz mahallinde borçluya ait evrak bulunmadığı, taraflar arasında organik bağ iddiası bulunmasının yeterli olmadığı gerekçeleriyle talebin reddedildiği tespit edilmiştir....

    İcra ve İflas Kanunu bu şekilde istihkak iddiasında bulunma hakkını (yetkisini) yalnızca borçlu ve/veya üçüncü kişiye tanımıştır. Dolayısıyla, borçlu ve/veya üçüncü kişi dışındaki başka kişiler istihkak iddiasında bulunma hak ve yetkisine sahip değildir. Diğer bir ifade ile istihkak iddiası, ya borçlu tarafından üçüncü kişi lehine ya da üçüncü kişi tarafından kendi lehine ileri sürülebilir. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Dava istihkak davası niteliğinde olmayıp memur muamelesini şikayet mahiyetindedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak iddiası Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Sayılanların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. İİK'nun 97/5. maddesi gereğince istihkak iddiası nedeni ile takibin taliki veya devamına dair verilen İcra Mahkemesi kararı kesin olduğundan kararın temyiz kabiliyeti yoktur....

      Bu durumda haciz işleminin İİK'nin 96-97.maddelerine göre yapılması gerekir. İcra memurunca haczin İİK'nin 99.maddesine göre yapılması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmaz. Nitekim daha sonra icra müdürlüğünce prosedür işletilerek dosya takibin devamı veya taliki konusunda bir karar verilmek üzere icra mahkemesine gönderilmiş, mahkemece takibin devamına karar verilmiş ve istihkak iddiasında bulunan 3.kişiye dava açması için süre verilmiştir. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözden kaçırılarak aksi düşüncelerle ve tetkik mercii kararının yok hükmünde olduğundan bahisle şikayetin kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 21.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İnceleme konusu karar, üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nün takibin taliki veya devamı konusundaki istemi üzerine verilen takibin talikine ilişkin olduğundan,H.G.K'nun E;1997/15-461 K;1997/729 sayılı kararında da kabul edildiği gibi istem İ.İ.K'nun 16. maddesine dayanan memur işlemini şikayete yönelik bulunmakla belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de, doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan (yani doğrudan haciz koyan) icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda İstanbul İcra Dairesinin 01/04/2021 tarihli talimat yazısı genel nitelikli olup belli bir adreste ki belli bir menkulün ya da belli bir taşınmazın ada ve parsel numarası da açıklanarak haczini isteyen "nokta haczi" niteliğinde değildir. Haciz talimatla yapılsa bile icra memurunun İİK'nın 96- 97 maddeleri uyarınca prosedürün uygulamasına ve haczin 97 veya 99. maddelerine göre yapılmasına yönelik itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra mahkemesinin yetkili olduğudur. Mahkemece, İİK'nın 97- 99 şikayeti yönünden mahkemenin yetkili olmadığına dair kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Şikayet davalarının yasal hasmı, şikayet konusundan ve talebin kabulü halinde bu karardan dolayı menfaati etkilenecek olan gerçek veya tüzel kişilerdir....

          Talimat icra dairesinin haczin İİK'nun 97 veya 99.maddesine göre yapılmış sayılmasını belirleme yetkisi bulunmamaktadır. Kaldı ki talimat icra dairesince de şikayet dilekçesinde belirtildiği üzere haczin hangi maddeye göre yapıldığına ilişkin bir karar bulunmamaktadır. İcra mahkemesince öncelikle çözümlenmesi gereken konu istihkak iddiasının İİK’nun 96- 97. maddesine göre mi İİK’nun 99. maddesine göre mi çözümleneceği hususunun araştırılmasıdır. O halde mahkemece şikayete konu istihkak iddiasına ilişkin icra müdürlüğünce istihkak prosedürünün işletilmesinin sağlayarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

          Uyuşmazlığın konusu, İcra Müdürlüğü’nün İİK’nun 97/1. maddesi gereğince takibin devam ya da taliki konusunda bir karar verilmesi isteğine ilişkindir. İİK’nun 97/1. maddesi gereğince verilen takibin devamı kararları aynı maddenin 5. fıkrası gereğince kesin olduğu için temyiz edilemez. SONUÇ: Davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz dilekçesinin İİK’nun 97/5, 365/3. maddeleri gereğince REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı 3.kişiye geri verilmesine 1.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu