Kaldı ki, davalının takipte vekille temsil edilmesi nedeniyle ödeme emrinin davalı vekiline tebliğ edilmesi gerekir ise de, takibin öğrenilmesi üzerine davalı vekilinin borca itiraz etmesi karşısında, davalı vekiline ödeme emrinin tebliğinin istenilmesinde hukuki yarar yoktur. Takibin durdurulmasına ilişkin icra memur işleminin davacı tarafça şikayet konusu yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının yasal süresi içinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşıldığından, şikayete konu icra memur işleminde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2021 NUMARASI : 2020/427 ESAS, 2021/1 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2017/5307 esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin bizzat kendisine 13/06/2017 tarihinde tebliğ edildiğini ve süresi içinde icra takibine itiraz ettiğini, itiraz dilekçesine ilişkin PTT alındı makbuzunun olduğunu, makbuz içeriğine göre gönderdiği dilekçenin 16/06/2017 tarihinde Bodrum 2....
İcra Müdürlüğünün 2011/7435 sayılı takip dosyasının incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 6.987,40 TL asıl alacak, 655,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.642,40 TL alacak için ilâmsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 29.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 22.03.2012 tarihli dilekçe ile tebligatın usulsüz olduğu ve dilekçe tarihinde öğrendiklerinden bahisle borca itiraz edildiği, icra mahkemesinde davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına dair şikayet davasının açılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun bu itiraz dilekçesi süresinden sonra olmakla birlikte icra müdürlüğünce 22.03.2012 tarihinde borçluya yapılan tebligat usulsüz olduğundan tebligatın iptâline ve itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 03/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borca itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerektiği, davacı tarafından sunulan belge fotokopisinde herhangi bir havalenin bulunmadığı, icra dosyasında dava dışı borçlu Hakan Dalkıran'ın borca itiraz dilekçesi bulunduğu, 18/05/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş ise de, 23/06/2021 tarihli icra müdürlüğü kararıyla davacının icra dosyasında borca itiraz dilekçesi bulunmadığından davacı yönünden takibin...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1480 KARAR NO : 2023/371 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2022 NUMARASI : 2022/69- 2022/129 E.K. DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından aleyhine açılan ilamsız icra takibine süresinde itirazda bulunmasına karşı itirazı gözetilmeksizin takibin durdurulmamasına yönelik icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yöndeki işlemlerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/208 E. Sayılı dosya üzerinden icra takibine geçilmiş davalı borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile takibin borca itiraz nedeniyle durdurulduğunu, yapılan itirazın geçersiz olduğunu, takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptal edilmesi gerektiğini, şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/208 E. sayılı icra takibinin durdurulmasına ilişkin işlemin iptali ile icra takibinin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirket tarafından açılan huzurdaki davanın, müvekkilini zarara uğratmaya yönelik olduğunu, kesinlikle kötü niyetle açıldığını, Dava konusu memur işleminin yapıldığı icra takip dosyası, davacı şirketin arsa sahibi olduğu "Kordonboyu Mah. Ankara Cad....
Ltd Şti Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın borca itiraz davası olduğunu, şikayet olmadığını, yerel mahkemenin icra takibi kapsamında yer alan işlemin süresiz şikayet yoluyla ileri sürülebileceği gerekçesinin yerinde olmadığını, davacı taraf takip işlemlerini şikayet etmeksizin sadece borca itiraz etmişken, yerel mahkemenin hukuka aykırı bir yorumla davayı memur muamelesini şikayet gibi değerlendirerek, üstüne bir de süresiz şikayete tabi olacağını belirterek davanın kabulü yoluna gitmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, davanın mirasın reddedileceğinden bahisle borca itiraz davası olduğunu, bu davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafa tebligatın 20/02/2019 tarihinde yapıldığını, davanın 28/02/2019 tarihinde ikame edildiğini, kanunen aranan hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davanın işin esasına girilmeden reddi gerekirken talep edilmeyen hususlarda karar verildiğini, cebri icranın asıl amacının alacaklının alacağına...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2020/318 E. 2020/849K. DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine fatura alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından 23/06/2020 tarihli dilekçesi ile borca, vadeye ve fer'ilerini itiraz edilmeksizin bir kısım beyanlarda bulunulduğunu, takibe konu borcun varlığının kabul edildiğini, borca, fer'ilerine ve ödeme emrine karşı her hangi bir itirazda bulunulmamasına rağmen icra müdürlüğünce borçlu vekili tarafından verilen dilekçenin borca itiraz dilekçesi olarak değerlendirildiğini, müdürlüğün 24/06/2020 tarihli kararının yerinde olmadığını belirterek, davanın kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü aracılığıyla ödeme emrine itirazda bulunduğunu, borçlunun davayı açmasının ödeme emrine itiraz etmesinin kendi aleyhine başlatılan icra takibine mutalli olduğunu gösterdiğini, borçlunun 18/10/2019 tarihli dilekçesinde kendi aleyhine başlatılan icra takibinin haricen öğrendiğini, tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmişse bile muhatabın tebliğe muttali olmuş ise muteber sayıldığını, yani borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, borçlunun Kayseri 4....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı icra memur işlemini şikayet ve ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2021/11930 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar aleyhine 112.706,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçlulara 27/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz....