WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Beyşehir İcra Mahkemesi Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye taahhüdene dayalı tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi sonucu düzenlenen 13 ve 14 nolu ödeme emrine davalı borçlunun süresi içinde itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye taahhüdü için düzenlenen örnek 14 nolu ödeme emrine davalının itirazı bulunmadığını takibin tahliye taahhüdü nedeniyle gönderilen örnek 14 yönünden kesinleştiğini bildirerek icra müdürlüğünün tahliye taahhüdü nedeniyle tahliyeye ilişkin takibin durdurulması işleminin şikayet yoluyla düzeltilmesini istemiştir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 12....

    Davalı borçlu vekili ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olmayan ....04.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili adına çıkarılan örnek ... ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olarak muhtara teslim edildiğini, bu şekilde takip kesinleştirilerek müvekkili aleyhine hacze girişildiğini, müvekkilinin iş bu icra takibinden haberdar olması ile iş bu itiraz dilekçesini verdiğini bildirerek borcun tamamına, faiz oranına, faiz miktarına ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. İcra Müdürlüğünce süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile dava açılmış ve mahkemece ....05.2015 tarihli kararı ile, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 03.04.2015 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edildiğinin mahkeme kararı ile kabulü üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....

      Mahkemece; ödeme emrine itiraz dilekçesinin davalı-borçlu şirketin iki imza ile temsil edilmesi gerektiği halde bir kişi tarafından imzalandığı ve bu imzanın da yetkili kişilere ait olmadığının saptandığı belirtilerek, davacının terditli davasındaki asli talebinin kabulüyle dava konusu icra takibinde ödeme emrine karşı yapılmış geçerli bir itiraz bulunmadığının tespitine ve bu kabule göre davacının fer'i talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının asli talebini içeren şikayetinin ......

        İİK'nun 274/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle itiraz tahliye takibini durdurur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasa maddesine göre; itirazın, tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu hüküm uyarınca borçlunun süresinde tahliye emrine itiraz etmesi halinde takibin icra müdürlüğünce durdurulması gerekir. Aksi yönde verilen karar, bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tâbi olmaksızın şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, tahliye emrinin 22.10.2015 tarihinde tebliği üzerine borçlunun 28.10.2015 tarihinde, yasal itiraz süresi içerisinde, tahliye emrine itirazı üzerine takibin icra müdürlüğünce 28.10.2015 tarihinde kesin olarak durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

          İcra Dairesince çıkarılan ödeme emrine karşı borçlu tarafça bu kez borcun tamamına itiraz edildiği, alacaklı tarafça yetkisiz icra dairesinde borcun kısmen kabul edilmesi nedeni ile haciz talebinde bulunulduğu ancak; icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu gerekçesi ile talebin reddedildiği, alacaklı vekilinin icra müdürünün haciz talebinin reddi kararını şikayet ettiği mahkemece şikayetin kabul edilerek memurluk işleminin kaldırıldığı görülmektedir. Somut olayda alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş, dosya yetkili icra dairesine gönderilmiştir. Yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlu tarafından, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrine ilişkin borcun tamamına itiraz edildiğinden yetkili icra dairesince takibin durudurulması usule uygundur. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İlk derece mahkemesi kararında; borçluya icra emri gönderilmesinin usul ve yasya uygun olduğu bu nedenle şikayetin reddinin gerektiği, icra emrine itiraz yönünden ise davacının İİK'nın 33. Maddesinde düzenlenen sebeplerden hiç birine dayanmadığı bu nedenle itirazın reddinin gerektiği belirtilerek şikayetin ve itirazın reddine karar verilmiştir....

            Asliye Ticrate mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen icra müdürlüğünce söz konusu karara aykırı olarak düzenlenmiş ödeme emrinin 22/02/2021 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, söz konusu ödeme emrine liişkin dava açıklarını ve davanın derdest olduğunu, davacının alacaklı olduğunu iddia eden karşı tarafa herhangi bir borcu olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, söz konusu dosyaya ilişkin olarak kendilerine gönderilmiş olan ödeme emrine ilişkin şikayet davası açılmış olmasına ve bu davanın derdest olmasına rağmen davalı tarafından aynı dosyaya ilişkin olarak kendilerine icra emri gönderilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunun ve kabulün mümkün olmadığını, bu nedenler ile ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, ilamsız icra takibinde, mahkeme ilamına istinaden düzenlenen icra emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir....

            İcra müdürlüğünün 2020/8405 Esas sayılı dosyasındaki takibin davacı yönünden iptaline, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emri tebliğ edildiği ve bu ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmediğini, takibin kesinleşmesi üzerine haciz işlemi gerçekleştikten sonra borçlunun kötü niyetle mirası reddettiğini, ödeme emrine karşı yasal sürede itiraz etmeyen borçlu şikayet kurumunu kötüye kullandığını, borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle şikayetin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2020/8405 esas sayılı dosyasındaki takibin iptali istemine ilişkindir....

            Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu icra takibinin yasal süresi içinde kesinleştiğini, oysa şikayetçinin alacaklı olduğu dosyadan gönderilen ödeme emrine itiraz edildiğini ve itirazın iptali davasının açıldığı tarih itibariyle şikayetçinin ihtiyati haczinin düştüğünü savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Verilen önceki hükmün Yüksek 19. Hukuk Dairesi’nce bozulması üzerine İcra Mahkemesi'nce, şikayetçinin ihtiyati haczinin 14.03.2008 günü konulduğu ve itirazın iptali davası sonunda verilen kararın kesinleştiği 04.11.2009 günü itibariyle kesin hacze dönüştüğü, şikayet olunanın ihtiyati haczinin 01.04.2008 günü konulduğu ve beş günlük itiraz süresinin geçirilmesi ile 06.04.2008 günü kesinleştiği ve bu itibarla İİK’nun 268. maddesi uyarınca her iki alacağa garameten pay ayrılması gerektiği gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir....

              Zira, İİK'nun 155. maddesinde sadece, itirazın icra dairesine yapılacağı belirtilmiş, şikayet için de icra dairesine gidileceği yönünde bir hükme yer verilmemiştir. Şu durumda, iflas yoluyla adi takipte, icra dairesi, iflas ödeme emrinin düzenlenmesinde ve bunun borçluya tebliğe gönderilmesinde kanuna aykırı bir işlemde bulunmuşsa, bu halde, borçlunun genel hükümler uyarınca (İİK. m.16) başvuracağı yol ödeme emrine karşı şikayet olup; anılan şikayet başvurusunun da, icra mahkemesine yapılması gerekir. (HGK 05.10.2012 tarih 2012/12- 30 esas 2012/653 karar, Yargıtay 12....

              UYAP Entegrasyonu