Davalı kiracının takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmemesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı banka tarafından, takip borçluları aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış; icra emrinin tebliği üzerine borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurarak, kredi sözleşmelerindeki imzaların davacı şirketi temsile ve borçlandırıcı işlemler yapmaya yetkili kişilerin eli ürünü olmadığını, imzalara itiraz ettiklerini, hesap kat ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edilmediğini, takipte talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu belirtmiş; bu dosya ile birleştirilen 2012/125 Esas sayılı dosyanın şikayet dilekçesinde ise takibe dayanak belgenin icra emrine eklenmediğini...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İcra Müdürlüğünün 2020/ 7947 Esas sayılı takip dosyası ile müvekkili şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, müvekkili şirkete ödeme emri ve tebliğ zarfının e-tebliğ olarak tebliğ edildiğini ancak müvekkili şirkete alacaklı vekili tarafından tasdik edilmiş belgenin örneğinin gönderilmediğini, alacaklı vekili tarafından tasdik edilmiş belge örneğinin ödeme emrine eklenerek taraflarına tebliğ edilmemesi sebebiyle müvekkili şirketin takip dayanağı belge ile ilgili itiraz ve şikayet haklarının engellendiğini, takip dayanağında ve ödeme emrinde yazılı olan işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiklerini, talep olunan faiz miktarı ve faiz oranının yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflarınca 07/02/2022 tarihinde şikayet edene karşı icra takibine başlandığını, gönderilen ödeme emri ve takip dayanağı fatura örneklerinin 22/02/2022 tarihinde borçlu şirkete tebliğ olduğunu, borçlu şirketin borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, İcra Müdürlüğü'nce ödeme emri ile birlikte faturaların da tebliğe çıkartılmış olmasının davacının borcun sebebinin gösterilmemesine ilişkin iddialarının haksızlığını gösterdiğini, takip talebi ve ödeme emrinde alacak kalemlerinin asıl alacak olarak belirtildiğini, davacı/borçlunun icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde borcu ikrar ederek borcun varlığını kabul ettiğini, ancak borcun miktarı konusundaki uyuşmazlığı belirttiğini, durdurulmuş takibe yönelik şikayette bulunulmasının hukuki bir yararı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Borçlu şirket hakkında başlatılan icra takibi kapsamında 10 Örnek ödeme emrinin 24.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği, beş günlük yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz edilmediği, 30.01.2013 olan şikayet tarihi itibari ile icra takibinin kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki kesinleşmiş bir icra takibinin bulunmadığı yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Aynı sanık hakkında İstanbul Anadolu 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Borçlu şirket hakkında başlatılan icra takibi kapsamında10 Örnek ödeme emrinin 24.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği, beş günlük yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz edilmediği, 30.01.2013 olan şikayet tarihi itibari ile icra takibinin kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki kesinleşmiş bir icra takibinin bulunmadığı yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Aynı sanık hakkında İstanbul Anadolu 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Borçlu şirket hakkında başlatılan icra takibi kapsamında (10 Örnek) numaralı ödeme emrinin 24.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği, beş günlük yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz edilmediği, 30.01.2013 olan şikayet tarihi itibari ile icra takibinin kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki kesinleşmiş bir icra takibinin bulunmadığı yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Aynı sanık hakkında İstanbul Anadolu 3....
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/03/2021 tarih ve 2017/(6)8- 2340 Esas, 2021/261 Karar sayılı ilamında belirtiği üzere "Borçlu kiracı, ödeme emrine süresi içinde itiraz ederek icra dairesine bildirmesi gereken itiraz sebebini, yani kira borcunu ödeme emrinin tebliğinden (veya takipten) önce ödemiş olduğunu, icra mahkemesinde ileri süremez ve icra mahkemesi böyle bir itirazı inceleyemez. Bu hâlde, icra mahkemesinin inceleme yetkisi, İİK’nın 269/a madde hükmünde açıkça belirtildiği gibi, borçlu kiracının ihtar (ödeme) süresi içinde kira borcunu ödeyip ödemediği konusu ile sınırlıdır. İcra mahkemesinin, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlunun ödeme emrinin tebliğinden önce kira borcunu ödeyip ödemediğini inceleme yetkisi yoktur. İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun gecikmiş itiraz talebinin reddine, kötü niyetli olarak itirazda bulunduğu için asıl alacağın %20'si oranında icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "şikayet olunan tarafından şikayet eden aleyhine genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, şikayet edene yapılan ödeme emrine ilişkin tebliğde, tebligatın muhatabın çarşıda olduğunu ve birlikte çalıştığını beyan eden Anıl Mert isimli şahsa yapıldığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise birine yapılır....