Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava dilekçesinde; düğün töreni sırasında davacıya ziynet eşyası olarak takılan takıların evliliğin devamı sırasında müvekkilinin evde olmadığı bir zamanda saklanıldıkları yerden davalı tarafından alındığını, müvekkilinin bu durumu fark edince davalıya ziynetleri ne yaptığını sorduğunda davalının bozdurarak elde ettiği parayı kendi adına bankaya yatırdığını söylediğini, daha sonra davalının evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmemeye başladığını, bunun üzerine müvekkilinin de zorunlu olarak müşterek haneyi terk ederek babasının yanına sığındığını, şahsi eşyalarını dahi yapılan tespit sırasında alabildiğini, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını, dava konusu ziynet eşyalarını iade etmediğini ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ziynetlerin fiili ödeme günündeki değerlerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 161. maddesine dayalı zina ve TMK'nun 166/1 maddesine dayalı şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, kadının karşı davası ise TMK'nun 166/1 maddesine dayalı şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk Derece Mahkemesinin 2018/678 Esas sırasına kayden yapmış olduğu yargılamada erkeğin asıl davası şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemi yönünden karara bağlanmış, zina hukuki nedenine dayalı boşanma istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle mezkur karar Dairemizin 10/09/2020 tarih, 2020/143 Esas ve 2020/885 Karar sayılı ilamı ile HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmıştır....

    Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası ve boşanmanın feri niteliğinde olmayan ziynet ve takı parasının iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davacı tanıklarının beyanlarının tarafların ayrılmalarına ilişkin ve sonrasında barıştıkları daha önce açılan boşanma davasının 28.08.2015 tarihindeki feragat öncesindeki olaylara ilişkin olduğu, davacının müşterek haneye döndüğü tarihten tekrar baba evine geliş tarihine kadar geçen süre içinde meydana gelen olaylar hakkında tanıkların bilgi ve görgülerinin bulunmadığı, davalı tanık anlatımlarının ise geçimsizliğin, birlikteliğin çekilmez hal aldığını tespite elverişli olmaması nedeniyle davanın ispatlanamamasından dolayı reddine karar verilmiştir....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar bağımsız olarak açılan ziynet alacağı davalarında HMK md. 9'da düzenlenen genel yetki kuralları gereği yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi ise de bunun kesin yetki kuralı olmayıp ziynet eşyası davasının boşanma ile birlikte açılması halinde boşanma davasında yetkili olarak belirlenen mahkemelerin ziynet eşyası davasında da yetkili sayıldıklarını, eldeki ziynet alacağı davasının da boşanma davası ile birlikte açılmış olup daha sonra yerel mahkemenin boşanma hususunda karar vererek ziynete ilişkin taleplerini boşanma dosyasından tefrik edip ayrı bir esas kaydedildiğini, eldeki davanın boşanma davası ile birlikte açılmış bir dava olduğundan, boşanma davasında yetkili mahkemenin işbu ziynet alacağı dosyasında yetkili olduğunu, yerel mahkemenin tefrik kararı vermesinin mahkemenin yetkisini kaldırmayacağını, boşanma davasında ise yetkili mahkemelerden birinin de eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunu,...

    Davalı erkek vekili tarafların kaçarak evlenmeleri üzerine ani gelişen bu durum karşısında ve müvekkilinin sabit bir gelirinin olmaması nedeniyle tarafların davalının ailesi ile birlikte yaşadıklarını, davacının düşük yapması yönündeki iddiaların da doğru olmadığını, ziynet eşyalarının davacıdan hiçbir zaman alınmadığını, taraflar arasında herhangi bir geçimsizlik olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişiler arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma isteminden kaynaklanmakta olup, dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesince incelenmiş ve görülen eksiklik nedeniyle mahkemesine gönderilmiştir. Mahkeme tarafından yanlışlıkla Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25/11/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

        DAVA KONUSU : Boşanma & Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili tarafından sunulan 16/05/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine aylık 1.250 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine 1.500 TL iştirak nafakasına, müvekkili için 100.000 TL manevi tazminata, düğünden takılan 22 ayar 6 adet bileziğin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece ziynet eşyaları yönüyle verilen kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece değerlendirilen kusur durumuna, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, nafakanın kaldırılmasına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası kadının karşı davası ise ziynet alacağı ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davalarının derdest olduğunu, davalının annesi ile birlikte ...’da iken kendisini arayarak boşanma kararı aldığını ve eşyalarını toplayarak gitmesini istediğini, müşterek konuttan sadece şahsi eşyalarını alarak ayrıldığını, ziynet eşyalarının davalının annesi tarafından alınarak kasasına konulduğunu ve bir daha da verilmediğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ziynet alacağı olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; 02.03.2016 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek talebini...

          MEHİR SENEDİ İLE TAAHHÜT EDİLEN ZİYNET EŞYASININ TAHSİLİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, mehir senedi ile taahhüt edilen 800 gram altının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ile davalının boşandıklarını, 13.8.2005 tarihli sözleşme ile 800 gram altın taahhüt edilmesine rağmen söz konusu taahhüdün yerine getirilmediğini, bu nedenle 800 gram altının mümkünse aynen, değilse bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise taahhüt edilen altınların düğünde takıldığını, belirterek davanın reddini savunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu