çocuklarını maddi olarak zor durumda bırakmadığını, davalının müvekkilini aldattığını, davalının çocuklarla ilgilenmediğini ve bir anne olarak üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediğini, müşterek çocukları da alarak evi terk ettiğini, davacının evlilik birliği devam ettirme yönünde herhangi bir ihtimalin kalmadığını, aldatma, terk, şiddet şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babayı verilmesine, aldatmaya dayalı boşanma olması sebebiyle 50.000 TL değerinde manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyetler, tazminatlar, nafakalar, ziynet eşyası talebinin kabulü ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme . Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davalı-davacı kadının boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, maddî ve manevî tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesinin, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacının dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı bir isteminin bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.11.2007...
Dosya içerisinde bulunan Mahkemenin 2006/738 Esas sayılı dosyasında; davacı tarafından şiddetli geçimsizlik nedeniyle açılan ve taraflar arasında görülen boşanma davasında, davacının müşterek haneyi babası ile terk etmesi üzerine, davalının Cumhuriyet Savcılığına “ evdeki altınları davacının götürdüğüne, kendisinin bir şikayeti olmadığına, ancak ileride altınlarla ilgili iddialar olabileceğinden, altınları eşinin götürdüğünün tespitine” ilişkin yaptığı ihbarın kendisini sorumluluktan kurtarma amacına yönelik olması, davalının az da olsa kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile reddedilerek, evdeki eşyaların davacıya teslimine karar verildiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından da onanarak kesinleştiği görülmüştür. O halde; bu durumda evlilik birliğini kurma görevi, açtığı boşanma davası reddedilen ve evdeki tüm eşyalar kendisine verilen davacı kadına aittir....
GEREKÇE : Dava, asıl davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davada boşanma ve ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulüne, karşı davadaki ziynet eşyası alacağı yönünden talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı/k.davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davacı erkek bozmadan sonra 07.02.2017 tarihli celsede "Terk nedeniyle boşanma davası açtığını ancak bu davasını ıslah ettiğini ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ederek davasını ıslah etmiştir. Ancak; Bir davada ıslah, tahkikat bitinceye kadar yapılabilir (HMK m. 177/1). Hüküm, Yargıtay'ca bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmak mümkün değildir (04.02.1948 tarihli 10/3 sayılı içt. bir. kararı). Bu itibarla, bozmadan sonra, terke dayanan boşanma davasının 07.02.2017 tarihinde ıslah edilmiş olması geçerli kabul edilemez. Erkek tarafından açılan boşanma davası hakkında uyulan bozma kararı gereğince hüküm kurulması gerekirken, bozmadan sonraki ıslaha geçerlilik tanınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2017 tarihli kararı ile asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 10/04/2014 tarihli 2013/24354 esas sayılı ilamı) Ziynet Alacağı Nedeniyle Kadın Yönünden Yapılan İstinaf İncelemesinde; Somut olayda; davacı kadın tarafından, düğünde takılan ziynet eşyasının bir kısmının erkek üzerine kayıtlı araç nedeniyle bozdurulduğu ve iade edilmediği iddia edilmiş, davalı erkek ise ziynet eşyasının varlığı ve miktarına açıkça itiraz etmemiş aksine son duruşmadaki beyanında "Düğünde davalı-karşı davacıya takılan ve davada talep edilen 1 adet 9,5 gram bilezik, 6 adet gram altın ve 9 adet çeyrek ile 1 tam altını 34 XX 405 plakalı aracı almak için ben bozdurmadım. Bozdurmadığım için de herhangi bir altın iadesi yapmadım. Yalnız şunu ifade etmek istiyorum. 34 XX 405 plakalı araç alınırken davalı-karşı davacı tarafından hesabıma 8.700,00.-TL para gönderildi. Banka hesaplarında da bu paranın benim hesabıma kendim yatırmışım gibi gözüküyor, ancak bu bana verilen para altınların bozdurulmasıyla mı elde edildi....
Bu halde, taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadında dava açmakta haklıdır. Davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının da kabulü gerekirken (TMK m.166/2), yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemeye gelince; Davalı-karşı davacı kadın ziynet eşyalarının erkek tarafından ev alınırken satıldığını, davacı-karşı davalı erkek ise ziynet eşyalarının kadın tarafından giderken yanında götürüldüğünü beyan etmişlerdir. Mahkeme gerekçesinde belirtildiği gibi davalı-karşı davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının ev alımı sırasında satılarak harcandığı anlaşılmaktadır....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, reddedilen boşanma ve ziynet alacağı davaları ile erkeğin kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılmasına yol açan olaylarda, davalı-karşı davacı kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı-karşı davacı kadının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları...