Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

akdi ve kanuni sebebe dayanmaksızın mezkur taşınmazı 10/04/2012 ile 10/04/2017 tarihleri arasında kullanılmak sureti ile işgal edildiğini, şimdilik işbu tarihler arasına isabet eden 5.000,00.TL işgal tazminatının işgal tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Somut olayda uyuşmazlık, davacının taşınmaz üzerindeki kiracılık sıfatından kaynaklanan şahsi hakka dayalı ecrimisil istemine ilişkindi. HMK 'nın 2. maddesinin 1. fıkrasına göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilmesi, tarafların delillerinin toplanması ve bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 01.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Bu hak, mülkiyet ve sözleşmeye dayanan şahsi hakkın varlığı süresince mütecavizi fiilen defetme hakkı biçiminde olabileceği gibi, müdahalenin sürekliliği halinde yargı yolu ile de istenebilir. Somut olaya gelince; mahkemece, davacının dava konusu bağımsız bölümde malik olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici sıfatı bulunan davacı tarafından 12 parsel sayılı arsanın davalı tarafından haksız olarak işgal edildiği iddiasıyla açılan meni müdahale ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece, eldeki davanın şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu ve fuzuli işgal sebebi ile açıldığı gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan kişisel hakka dayalı haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 14.. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.01.2013 (Pzt.)...

      Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

        Dosyada yer alan beyanlardan kesin olarak anlaşılamamakla beraber davacı kooperatif mahkemenin kabul ettiğinin aksine şahsi hakka dayanmaktadır. Gerçekten, taşınmazın bulunduğu 19 sayılı parsel dava dışı ... adına tapuda kayıtlıdır. Şayet davacı kooperatif bu kişiyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlemişse bu sözleşme kooperatife şahsi hak sağlar. Mahkemece öncelikle davacının yüklenici sıfatıyla mı yoksa mülkiyet hakkına dayalı olarak mı dava açtığı davacıya açıklattırılmalıdır. Davacı yüklenici sıfatına dayanarak eldeki davayı açmışsa buna ilişkin delilleri istenip toplanmalı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mevcut ise bu sözleşme örneği istenerek B bloktaki 7 numaralı bağımsız bölümün sözleşme uyarınca kime bırakılmasının kararlaştırıldığı tespit edilmelidir....

          Mahkemece tapu iptali ve tescili davasının reddine, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkin karşı davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı-karşı davalı ... ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriğine ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı- karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir 2-Ecrimisil, TMK'nun 995. maddesine göre taşınmaz (veya taşınır) üzerinde zilyetliği bulunmayan malik (davalı-karşı davacılar) tarafından, taşınmaza bir hakka dayanmadan veya malike karşı ileri sürülebilir bir hakka dayanmadan zilyet olan kimseye (davacı-karşı davalı) karşı yöneltilebilen bir talep ve dava türüdür. Malik haksız veya kendisine karşı ileri sürülebilir bir hakka sahip olmayan davalıdan taşınmazın iadesini (TMK. mad. 718/1,683) ve ecrimisil (haksız işgal tazminatı) isteminde bulunabilir....

            DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi, ecrimisil istemine ilişkindir. Ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı maliki .....'den gayrimenkul satış vaadi ile satın aldığını, ancak davalının haksız olarak konutu işgal ettiğini belirterek elatmasının önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL ecrimisilin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

              Bilindiği gibi, öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğu gibi kişisel bir hakka dayanarak malik olmayan kişiye karşı üstün hak iddiasıyla da talep edilebilecek bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

              UYAP Entegrasyonu