Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

Parsel numarasını alan taşınmaz üzerinden davalı şirkete ait elektrik kabloları geçtiğini, mülkiyeti müvekkile ait olan taşınmazda davalıya ait herhangi bir ayni hak tesis edilmemiş olduğunu, haksız işgal tazminatı alacağı için şimdilik 100,00 TL'nin işgal tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte, yoksun kalınan kira bedeli alacağı için şimdilik 100,00 TL'nin işgal tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalının haksız işgali sebebiyle uğranılan menfi zararın (Kaçırılmış fırsatların) tazmini için şimdilik 100,00 TL'nin 21.02.2020 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, işgal tazminatı alacağı, yoksun kalınan kira bedeli alacağı ve haksız işgal nedeniyle uğranılan zararın istemine ilişkindir....

    Bu bakımdan işin çözümü, zilyetliğin korunması davası kapsamında değil (TMK. m. 981 vd.) hakka dayalı bir dava olarak değerlendirilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması gerekir."...

    Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). Ecrimisil haksız işgal tazminatı olup en azı kira geliri en fazlası yoksun kalınan kârdır. 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtayın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Davacı ile ... arasında düzenlenen 07.10.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca .... ili .... ilçesi .......

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, tapu tahsis belgesine -zilyetliğe- dayalı ecrimisil istemine ilişkindir. Bilindiği gibi, öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğu gibi malik olmayan ancak üstün kişisel hakkı olduğunu iddia eden tarafından da istenebilecek olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

      Bu maddelerde düzenlenen davalar ile, zilyet; zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, sulh mahkemelerinde dava açar ve bu mahkemelerde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Somut olaya gelince; Davacı kira sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayanarak elatmanın önlenmesini istemiştir. Davacı arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, talebi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4/c maddesinde yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır. Dava dilekçesinde dava olunan şeyin değeri 10.000 TL olarak gösterilmiştir. Dava konusunun değeri gözönünde bulundurulduğunda, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/14 ESAS - 2021/248 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi, Haksız İşgal Tazminatı KARAR : VEKİLİ : Av. MUHAMMET İHSAN SEÇKİN - Barbaros Cad. No: 24/19 K.5 Kaplan İş Merkezi Bahçelievler/ İSTANBUL DAVALI :2- ADNAN TAYLAND ŞAHİN - Mahmut Şevket Paşa Mah. Piyalepaşa Cad. No:140 İç Kapı No:3 Şişli/ İSTANBUL DAVA : Haksız İşgal Tazminatı KARAR TARİHİ : 19/01/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2022 K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Beyoğlu 39. Noterliğinin 17/08/2017 tarih ve 12169 yevmiye numaralı gayrimenkul satıl vaadi sözleşmesi ile Piyalepaşa Mah. Taştan Sokak....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık şahsi haktan doğan haksız işgal tazminatı talebinden kaynaklanmakta olup dava hakkında kapatılan 6. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı mevcuttur. Kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, şahsi hakka dayalı olarak ecrimisil istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli, 564 ve 586 sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri İş Bölümü Kararı gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, işbölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, Dair; dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 30/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Davalı vekili, dava konusu 15 numaralı daireyi davacı şirketten harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, davacı şirketin ortakları arasındaki ihtilaftan dolayı davanın haksız şekilde açıldığını savunmuştur. Mahkemece, 4077 sayılı yasa gereği davaya bakmaya Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Tüketici Mahkemeleri Kanununun 23. maddesine göre bir davanın tüketici mahkemelerinde görülebilmesi için tüketici, tüketici örgütleri veya bakanlık tarafından açılması gerekir. Dava, yüklenici tarafından açılmış şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi davası olduğundan Tüketici Mahkemeleri görevli değildir. Mahkemece çekişmenin esası incelenerek hüküm kurulması yerine, yasaya uygun düşmeyen gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu