Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi tarafından şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi şeklinde nitelendirilerek dosyanın 14. Hukuk Darisi'ne, bu Daire tarafından da kooperatifler kanunu hükümlerine göre müdahelenin önlenmesi şeklinde nitelendirilerek dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yüksek 1. Başkanlığına gönderilmesine gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 24.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kamulaştırmasız El Koyma İstemli Kartal Asliye 2.Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 30.11.2006 gün, 14238-14174 sayılı 5.Hukuk Dairesinin 29.1.2007 gün, 14289-509 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 14. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 01.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen esas ve karar sayılı kararı ile "dava konusu taşınmazda davalının mülkiyet hakkı sahibi olmadığını, taşınmazı haricen aldığını ve zilyet olduğunu savunduğunu, davacıların mülkiyet hakkı karşısında harici satış sözleşmesine ve zilyetliğe dayanan kişisel hakka değer verilemeyeceği, davalının taşınmazı haricen aldığını iddia ettiği ...'un taşınmazda ayni ya da şahsi hakkı bulunmadığı, davalının geçerli bir akdi ya da hukuki nedene dayalı olmadan dava konusu taşınmaza el attığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan, el atmanın önlenmesi talebinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, ecrimisil davası yönünden; hüküm altına alınan ecrimisilin miktar itibarıyla davalı yönünden HMK 341. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu" gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        Açıklanan nedenlerle, HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde davalı vekilinin mahkemece hükmedilen ecrimisile yönelik istinaf başvurusunun HMK.nun 352. ve 341. maddeleri gereğince; el atmanın önlenmesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; " ...davacının dava konusu mülkiyeti Hazineye ait taşınmazların ecrimisil bedelini ödeyerek uzun yıllardan bu yana kullandığını, davalının bu taşınmaza haksız olarak müdahale ettiğini, bu nedenle kullanıcısı olduğu taşınmazdaki davalının haksız müdahalesinin önlenmesini talep ettiğini, dinlenen tanık beyanları ile de taşınmazların davacının murisi ve davacı tarafından ecrimisil bedeli ödenmek suretiyle kullanıldığı anlaşıldığına göre, davacının şahsi hakka dayalı olarak elatmanın önlenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, dava salt zilyetliğe dayalı bir dava olmayıp, hakka dayalı bir davadır. O halde, konusu TMKnın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması davası olmadığına göre uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu" şeklindeki gerekçe ile mahkemenin görevsizliğine, HMK 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....

        Davacı şahsi hakkının korunmasını ve buna yapılan müdahalenin önlenmesini talep etmiş olduğuna göre, bu dava salt zilyetliğe dayalı bir dava olmayıp hakka dayalı bir davadır. Gerek mülkiyet hakkı sahibi ve gerekse başka bir hakka dayanarak mülkiyet hakkı sahibinden taşınmazı belirli bir süre elinde tutma hakkı kazanmış kişiler, mülkiyet hakkının ve sözleşme ile edindiği hakkın kendisine sağladığı yararlanmalar için üçüncü kişilerin engellemeleri karşısında, yargı yolu ile hakkın korunmasını isteyebilirler. Bu hak, mülkiyet ve sözleşmeye dayanan şahsi hakkın varlığı süresince mütecavizi fiilen defetme hakkı biçiminde olabileceği gibi, müdahalenin sürekliliği halinde yargı yolu ile de istenebilir. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir....

        Hukuk Dairesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, şahsi hakka dayalı (satış vaadi sözleşmesine) el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı ... Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.03.2017 Salı günü saat 09.20'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....

            kısmen kabulüne ve birleşen davada el atmanın önlenmesi davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil davasının reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca birleşen davada ecrimisil ve elatmanın önlenmesi davası şartları oluşmadığı için dava açmakta davacı tarafın haksız olması sebebiyle yargılama giderlerinden davacı tarafın sorumlu olduğunu, davalının yargılama sırasında vefatı ile haksız fiil niteliğindeki el atmanın ve vekalet ilişkisinin sona erdiğini, bu davanın mirasçılara intikalinin mümkün olmadığını, el atmanın önlenmesi davası yönünden vefat eden davalının haksız olması halinde sadece aleyhe yargılama giderlerinden sorumlu tutulmak üzere davaya dahil edilen mirasçıların murisinin haklı olduğunun anlaşılması halinde kendilerini vekille temsil ettirmiş olsalar dahi mirasçıların haksız fiili sebebiyle mirasçılar açısından açılmış el atmanın önlenmesi davası olmadığından lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesinin mümkün olmadığını, el atmanın önlenmesi davası yönünden davalının...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.04.2012 tarihinde verilen dilekçe ile el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; el atmanın önlenmesi ve kal talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne dair verilen 08.06.2015 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü : KARAR Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu