Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Kaldırılması Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi" davası ile bu davaya karşı açılan "kişisel ilişkinin kaldırılması" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, kendi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise kendi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...

    Davacı, dava dilekçesinde davalı adına açılan şahsi hesapta mevcut miktarı bilinmeyen mevduatta ¾ oranında katkısı olduğunu açıklayarak aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Yargılama safhasında ise talebini ıslahla; davalının şahsi hesabına 25.4.2000 tarihinde yatırıldığı iddia olunan 12.000 DM.nin tahsili ile müşterek hesapda bulunan 36.429 euronun önce ¾’ünün, bilahare tümünün tahsiline karar verilmesini istemiştir. HUMK.nun 83. maddesi hükmüne göre ıslah yoluyla taraflar ileri sürdükleri vakıaları, davanın konusunu ve isteklerini değiştirebilirler. Önceden HUMK.nun 87. maddesinin son cümlesi hükmüne göre ıslah ile müddeabihin arttırılması yasaklanmış iken, anılan fıkranın Anayasa Mahkemesinin 20.7.1999 tarih ve 1/33 sayılı kararı ile iptal edilmesi karşısında ıslah ile müddeabihin arttırılması yolu açılmıştır. Buna göre ıslah ile müddeabihin arttırılması mümkündür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-)Taraflar 01.02.2011 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmışlar, müşterek çocuk 28.05.2010 doğumlu ...'ın velayeti anneye bırakılmış, baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Davacı baba kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir. Kişisel ilişkiden amaç, çocuğun fikri ve bedeni gelişiminin sağlanması yanında, annelik ve babalık duygularının da tatminini sağlamaktır....

        Sayılı kararı ile 2008 doğumlu müşterek çocuk Enes ilişkin kurulan şahsi ilişki kararının kaldırılması ile davalı baba ile küçük Enes arasında kişisel ilişki kurulmamasına, aynı mahkeme kararı ile kurulan şahsi ilişkinin yeniden düzenlenerek müşterek çocuklar 2015 doğumlu Ecem Şahin ile 2016 doğumlu Eren Efe ile davalı baba arasında, her ayın 1. ve 3. cumartesi günleri saat 10:00- 16:00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü saat 10:00- 17:00 saatleri arasında ve babalar gününde saat 10.00 ile 15.00 arasında kalan süreler içerisinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

        Somut davada; mahkemece, tarafların daha önce boşanması sonucunda velayeti davacı anneye verilen 07/07/2013 doğumlu müşterek çocuk Çınar Mete ile davalı baba arasında yatılı şahsi ilişki kurulmasına karar verildiği, davacı tarafından şahsi ilişkinin tamamen kaldırılması ya da sınırlandırılması hususunda açılan bu davada mahkemece, talebin kısmen kabulü ile Temmuz ayında bir ay olarak belirlenen kişisel ilişki süresinin onbeş güne indirilerek diğer yönlerden önceki kararla aynı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır....

          TMK madde 323 'de "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. " düzenlemesi karşısında , Asıl davada velayet sahibi olan anne , çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulmasını istemiş ise de velayet kendisinde bulunan annenin baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasını istemesinde hukuki yararı bulunmadığı bu nedenle aktif husumet ehliyeti yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekir ise de mahkemenin şahsi ilişkinin düzenlenmesine yönelik kararına karşı davalı karşı davacının bir istinafının olmadığı görülmekle bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....

          Davacı, dava dilekçesinde kişisel ilişkinin düzenlenmesi, çocuğun bakıcısının davacı tarafça belirlenmesi, çocuğun gideceği okulun davacı tarafça belirlenmesi taleplerinin yanında iştirak nafakasının ve öğretim giderleri için ödenen miktarların TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artırılması talebinde bulunmuştur. Bu isteklerin her biri ayrı ayrı harca tabidir....

          olmayacak şekilde davalı ile şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          yeniden düzenlenmesine karar verilmesini istemiştir....

          KARAR : Mahkemece eksiklik giderilerek yeniden yapılan yargılama sonunda; "A) Davacının Şahsi İlişkinin Değiştirilmesi Talebi Yönünden: 1- Davanın KABULÜ ile; Torbalı Aile Mahkemesi'nin 2018/486 Esas 2018/718 Karar sayılı ilamıyla; tarafların müşterek çocuğu olan BERİL ADA AKSOY ile davacı T1 arasında düzenlenen şahsi ilişkinin kaldırılarak, bu kez; -Velayeti anneye verilen müşterek çocuk BERİL ADA AKSOY ile davacı T1 arasında; -Her ayın 1. ve 3....

          UYAP Entegrasyonu