Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma, tanık beyanları, sosyal inceleme raporları göz önüne alındığında tarafların mahkemenin 2015/848 E. - 2017/888 K.sayılı ilamı ile boşandıkları ve müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, davacı babanın mahkemenin düzenlediği şahsi ilişki süresini yetersiz bulduğu ve bu nedenle şahsi ilişki süresinin artırılmasını istediği düzenlenen sosyal inceleme raporunda çocuğun baba ile şahsi ilişkinin yeterli olduğunu bildirdiği yine duruşmada da müşterek çocuğun şahsi ilişkinin mevcut haliyle devamını istediği, boşanma ilamında kurulan şahsi ilişkinin çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi, babanın babalık duygusunun tatmini açısından yeterli ve uygun olduğu, davacının şahsi ilişkinin arttırılmasını gerekli kılan bir durumu ispat edemediği değerlendirilmiş olmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı babanın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati...
Aile Mahkemesinin 2019/310 E. sayılı dosyasında dava açıldığı, yargılamanın halen devam ettiği, 15/01/2020 tarihli ara karar ile müşterek çocuk Fatmanur Beren ve baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulması kararı verildiği, davacı kurum tarafından eldeki davanın ise söz konusu şahsi ilişki süresinin değiştirilmesi konusunda açıldığı, mahkemece talebin kabulüne karar verildiği, bu karar aleyhine de belirlenen şahsi ilişki günlerinin hafta sonu olması sebebiyle kurumda bulunan çocuğun baba ile görüşmesi yönünden personel görevlendirmesi yapılamayacağından bahisle istinaf başvurusu yapıldığı anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesince çocuğun yaşının ilerlemesi, PDR raporları dikkate alınarak çocukla baba arasındaki kişisel ilişki süresinin uzatılması ve yatılı hale getirilmesine dair kararın küçüğün yaşı, küçüğün baba sevgisini tatması, yine babanın babalık duygularını tatması, babanın çocukla kişisel ilişki süresinin artırılmasına engel durum bulunmaması ve mahkemece yapılan düzenlemenin küçüğün menfaatine uygun olduğu gibi Yargıtay yerleşik içtihatlarına da uygun olduğu anlaşıldığından davalının kişisel ilişki süresinin uzatılmasına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davanın niteliği gereği kısmen kabul kısmen red halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden davalının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 2020/80 esas, 2021/731 karar sayılı ilam ile tarafların 2019 doğumlu müşterek çocuk Fatma Buğlem Bayram’ın velayet hakkının annesine verilerek babası ile yatısız şahsi ilişki tesis edilmiştir. Karar tarihinde çocuk 2.5 yaşında iken şimdi 4 yaşını geçtiği, baba ile daha uzun ve yatılı şahsi ilişki tesisine ihtiyaç duyacak yaşa geldiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı babanın babalık duygularını tatmine daha uygun, çocuğun da ruhsal ve sosyal gelişimine katkı sağlaması bakımından şahsi ilişki süresinin genişletilmesi çocuğun üstün yararına bulunduğundan şahsi ilişkiye yönelik istinaf başvurusu kabul edilmiş ve yatılı şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince terditli olarak istenen her iki talep yönünden davanın reddine şeklinde karar verilmiş olması nedeniyle hükmün tamamının kaldırılmasının daha sağlıklı olacağı düşünülerek hüküm kaldırılmış ve her iki dava yönünden de ayrı ayrı hüküm oluşturulmuştur....
Davalı kadın tarafından, eksik inceleme sonucu verilen yatılı şahsi ilişki kurulmasına ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece kişisel ilişki yönünden alınan 20/08/2020 tarihli sosyal inceleme raporuna göre çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olacağı, yatılı kişisel ilişki yönünde alınan 27/07/2020 tarihli sosyal inceleme raporuna göre ,yatılı kişisel ilişki kurulmasında herhangi bir sakıncalı durumun görülmediğinin bildirildiği, müşterek çocuk, karar tarihi itibariyle 4 yaşından büyük olup (13.01.2015 doğumlu) yatılı kişisel ilişki kurabilecek yaş ve olgunlukta olduğu, çocuğun yaşı, cinsiyeti (baba ile iletişim ve rol model olma konusundaki sebeplerle) SİR ve çocuğun üstün yararı gözetilerek baba ile müşterek çocuk arasında yatılı şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesinde, usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin, şahsi ilişkinin...
Davacı babanın çocuk görüş günlerinde taşkınlıklar yaptığı, devamlı sorun çıkardığı ileri sürülüyor ise de çıkan tartışmaların bir tarafının da velayet sahibi anne olduğunun gözetilmesi gerektiği, şahsi ilişki süresinin kısıtlanmasının çocukların üstün yararına olmadığı da açıktır. Çocukların baba yanında olumsuz bir durumları da ispat edilememiştir. Bu doğrultuda talebin ilk derece mahkemesince reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların ortak çocukları Büşra ve Sümeyye ile baba arısındaki şahsi ilişki ile Muhammet Berkehan'ın şahsi ilişkilerinin paralel hale getirilmesi talebi ile davalı karşı davacı baba tarafından şahsi ilişkinin genişletilmesine yönelik istinaf başvurularının ilk derece mahkemesince çocukların yararına olacak şekilde yeniden yaptığı düzenlemede herhangi bir hata bulunmadığından tarafların bu yönlere istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesinde "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir" denilmektedir. Davacılar, küçüğün büyük annesi ve büyük babası olup torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme en doğal haklarıdır. Babasını kaybetmiş çocuğun bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi ve sosyal inceleme raporunda da belirtildiği üzere kurulacak kişisel ilişkinin çocukların yas sürecindeki ruhsal durumunu da destekleyeceğinden onların yararına olacaktır. İlk derece mahkemesince kişisel ilişki süresinin düzenlenmesine karar verilmesi doğru ise de kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....
Gününü kapsayacak halde yatılı şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince istinaf edilmiş, Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü, Davacı vekili yaz dönemi için yatılı şahsi ilişki tesis edilmemesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava çocukla baba arasında şahsi ilişki düzenlenmesi istemidir....
Günü saat 17.00’ye kadar ve her yıl 1 temmuz saat 10.00’dan 7 temmuz saat 17.00’ye kadar şahsi ilişki kurulmasına" karar verilmiştir. Verilen karar davalı anne tarafından temyiz edilmiştir. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK m. 325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle, sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK m.182/2). Baba öldüğüne göre, dede ve babaanne torunları ile kişisel ilişki kurulmasını istemekte haklıdırlar. Kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacıların bu hakkı amacına aykırı kullanacaklarına dair dosyada delil de yoktur. Bu sebeple davacılar ile çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması isabetli ise de; kurulan kişisel ilişki süresinin uzun olduğu anlaşılmaktadır....
Her ne kadar davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın kısmen reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, şahsi ilişki sürelerinin kısıtlı olduğu, şahsi ilişkinin süresinin uzatılması ve yatılı şekle çevrilmesi yönünde davalı vekili tarafından ise; davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın tümden reddi gerektiği, şahsi ilişki kararının çocuğun üstün yararını zedeleyici nitelikte olduğu, 3.kişilere tanınan şahsi ilişkinin ana babaya uygun olabilecek genişlikte düzenlenmesinin mümkün olmadığı ve şahsi ilişki süresinin fazla olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; çocuğun anası tarafından, çocuğun babasının öldüğünü bilmediği iddia edilmiş ise de, Psikolog Mehmet Barış Kasapoğlu tarafından düzenlenen Sosyal İnceleme Raporunuda çocuk Beril'e gerçek babasının davalı anasının yeni eşi olmadığı ve gerçek babasının...